DİYARBAKIR - Musa Orhan’ın tutuksuz yargılanmasının yanlış bir karar olduğunu söyleyen kadınlar, “Artık dışarıya çıkmaktan korkuyoruz, Musa Orhan ve onun gibilerin derhal tutuklanması gerekiyor” dedi.

 

İpek Er'e tecavüz ederek, intihara sürüklenmesine neden olan uzman çavuş Musa Orhan hakkında "nitelikli cinsel saldırı" suçundan açılan davanın ilk duruşması 16 Ekim’de Siirt 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuksuz yargılanan Musa Orhan, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla katıldığı duruşmada “susma hakkı”nı kullanmış ve mahkeme heyeti tarafından tutuksuz yargılanmaya devam kararı verilmişti. 

 

Kadınlar başta olmak üzere toplumun birçok kesimi bu karara tepki gösterdi.

 

‘En ağır cezayı almalı’

 

Türkiye’de adaletin kalmadığını söyleyen üniversite öğrencisi Rojin Bitmiş, kadınların bu adaletsizlikten en fazla pay alan kesim olduğunu, hükümetin de kadınları sindirmek adına her türlü yolu denediğini ifade etti. Rojin, kadınları savunan insanların cezaevinde olup, kadınları katledenlerin dışarıda olmasının adaletsizliğin göstergesi olduğunu belirterek, “Musa Orhan gibi tecavüzcülerin bizim aramızda olması çok tehlikeli, derhal tutuklanmalı. Onun dışarıda olması bile çok büyük bir sorun. En ağır cezayı almalı. Bu adaletsizlik son bulmalı” dedi.  

 

‘İpek Er’in annesinin ahı yerde kalmamalı’

 

Caydırıcı cezaların verilmesi gerektiğini söyleyen ev emekçisi Aysel Koşan, kadınlara yönelik şiddetin ve katliamların her geçen gün arttığını ve bunun sebebinin de hükümetin kadın düşmanı politikaları olduğunu dile getirdi. Aysel, Musa Orhan’ın bu zamana kadar dışarıda olmasının bile çok büyük bir hata olduğunun altını çizerek, Musa Orhan’ın “Ben daha önce de yaptım, bana bir şey olmaz” sözlerini hatırlattı. Musa Orhan’ın bu sözlerinden arkasında birilerinin olduğunun anlaşıldığını ekleyen Aysel, “Ben bir kadın olarak dışarıya çıkarken korkuyorum, çünkü güvende değiliz. Onun bir an önce tutuklanması ve en ağır cezayı alması gerekir. İpek Er’in annesinin ahı yerde kalmamalı. Biz kadınlar birlik olmalıyız” sözlerine yer verdi.  

 

‘Bunlar bilinçli yapılıyor’

 

Ev emekçisi Ayşe Aytun ise Musa Orhan’ın serbest kalmasının yanlış bir karar olduğuna işaret ederek, kadınların artık sokağa çıkarken 3 kere düşünmek zorunda kaldığını vurguladı. Musa Orhan ve onun gibilerin sokakta olmasının kadınlar için tehlike anlamı taşıdığını söyleyen Aysel, “Kadınlar buna tepki göstermeli ve birlik olmalılar. Bir tecavüzcünün aramızda olması çok tehlikeli, bunların serbest bırakılması bilinçli bir şekilde yapılıyor” diye ifade etti.

  

‘Yaşananlar cezasızlık politikasından kaynaklı oluyor’

 

Musa Orhan’ın serbest bırakılmasının yanlış bir karar olduğuna değinen üniversite öğrencisi Sercan Bitmiş, hükümetin Musa Orhan’ı ve bu zihniyeti taşıyan erkekleri koruduğunu kadınları ise bu zihniyetle yaşamaya mahkum ettiğini vurguladı. Hükümetin cezasızlık politikalarının sonucunda kadın katliamlarının, tecavüzlerin, tacizlerin, şiddetin arttığını kaydeden Sercan, “Ben İsviçre’de yaşıyorum. Buraya bir süreliğine geldim. Geldiğimden beri de içimde hep bir endişe ile sokağa çıkıyorum. Türkiye kadınlar için güvenli bir ülke değil. Ailem bazen günde birkaç kez arayıp iyi olduğumdan emin olmaya çalışıyor. Kadınlara bu tedirginliği, endişeyi, korkuyu yaşatmaya hakları yok” diye konuştu.