
‘Abdullah Öcalan’ı aramızda görmek istiyoruz’
- 09:02 19 Ekim 2020
- Güncel
MARDİN - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride tepki gösteren ve bir an önce kaldırılması gerektiği çağrısında bulunan Dargeçitli kadınlar ülkede hak ve hukuktan yana bir şey kalmadığını ifade etti. Kadınlar, “Abdullah Öcalan’ı aramızda görmek istiyoruz” dedi
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit, ağırlaştırılmış bir şekilde devam ediyor. Aile ve avukatların görüşleri ise gerçekleşmiyor. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in başlattığı ve tüm cezaevleri ile birçok ülkeye yayılan açlık grevleri ve ölüm oruçlarının ardından avukatlar 8 yıl aradan sonra ilk kez 2 Mayıs 2019’da görüşme sağlayabilmişti. Sonrasında görüşler yeniden engellenirken, 27 Şubat günü İmralı Adası’nda çıkan yangın nedeniyle yükselen tepkiler sonucu Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, 4 Mart günü adaya giderek görüşme gerçekleştirebilmişti.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine Bursa 2’nci İnfaz Hakimliği, Abdullah Öcalan ve üç kişi için avukatları ile 6 ay görüş yasağı kararı vermişti. Kararın ise 23 Eylül’de alındığı öğrenildi.
Birçok yerde Abdullah Öcalan’ın “fiziki özgürlüğü” için hamleler başlatılırken, Mardin’in Dargeçit ilçesindeki kadınlar da Türkiye’nin baskılarına karşı yıllardır direndiklerini söyleyerek tecride karşı birlik çağrısında bulundu.
‘Abdullah Öcalan’la buluşmak istiyoruz’
Abdullah Öcalan’ın 50 milyon Kürdün önderi olduğunu söyleyen Emine Gevcan, tecridin biran önce son bulmasını dile getirdi. Emine,“Bir halkın önderi 22 yıldır dört duvar arasında ve tecrit altında tutuluyor. Tecrit altında tutulan 50 milyon Kürdün önderidir. Biz bu tecridin bir an önce bitmesini istiyoruz. Onu görmek onunla buluşmak istiyoruz. Dünya büyük herkese yeter onların nasıl hak hukuku varsa bizim de var. Biz onu kendi aramızda görmek istiyoruz. Yıllardır bu durum böyle sürüyor ama artık daha fazla devam edemez. Ölüm ve savaş bir çözüm değil. Kimse ölmesin artık kan akmasın. Bunun tek çözümü de tecridin kalkmasından geçer. Biz insanlık istiyoruz tutuklama ya da ölüm değil çözüm ve barış istiyoruz. Allah bizi böyle yarattı onlar değil onlar nasıl bu durumda ısrar ediyorsa biz de haklarımızda ısrarcı olmaya devam edeceğiz” dedi.
‘Kendilerinden olmayan kimseyi kabul etmiyorlar’
Erdoğan’ın masayı devirmesinin ardından kan akmaya devem etti diyen Şükran Çelebi, sürecin ardından Kürt’lere saldırıların başladığını hatırlattı. Şükran,“Rojava, Bakur ve gençlere yönelmeye başladı. Bu kirli savaşı her yerden yürütüyor. Bu tecrit de yıllardır sürüyor. Ama barış sürecinin yeniden başlaması gerekiyor. HDP'ye de her alanda saldırıyorlar. Bu saldırılar kabul edilemez. Öyle bir noktaya getirmişler ki kendilerinden başka olmayan birini kabul etmiyorlar. İnsanların önüne bunları sürüyorlar. Ülkede ne özgürlük ne de hak hukuk bıraktılar. Biz kadınlar bunu değiştirmek için konuşuyoruz adımlar atıyoruz. Devlet Kürt kadınından korkuyor korkmaya da devam etsin. Kanımızın son damlasına kadar davamızın arkasındayız” ifadelerine yer verdi.
‘Kimse tecride alışmasın’
Momın işleyen de 70 yaşında olduğunu bu yaşına kadar devletin her türlü baskı ve zulmünü gördüğünü söyledi. “Kürtler üzerinde her şeyi yaptılar savaş çıkardılar” diyen Momın şunları söyledi: “Her yerde tek düşmanları Kürt halkı olmuş. Bizi yok etmek için her şeyi yapıyorlar. Ama ben 70 yaşındayım yine de buna karşı çıkmaya devam ediyorum. Yıllardır bir halkın önderi dört duvar arasında. Halkın artık buna karşı ayağa kalkması gerek. Bu normal bir durum değil. Herkes alışmış gibi ama Kürtlerin buna alışmaması gerek. O bizim önderimiz. Onun özgürlüğü için her şeyi yapmamız gerek.”
‘Halk boyun eğmeyecek’
Fatma Duman ise tecride karşı tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “ Biz barış diyoruz onlar kan diyor. Biz barış diyoruz onlar savaş diyor. Bizi öldürerek biteceklerini sanıyorlar ama bitmeyiz. Bizi bitiremezler. Ne İmralı ne de bu halk asla boyun eğmeyecek.”