VAN - Van’da gözaltına alınan 6 gazeteciye ilişkin İHD Van Şubesi’nin düzenlediği basın toplantısında, “Basın özgürlüğü demokratik bir ülkede olmazsa olmazdır. Ne yazık ki bu hak gazetecilere ceza olarak dönmektedir” denildi. 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi, ajansımız muhabiri Şehriban Abi, Mezopotamya Ajansı muhabirleri Adnan Bilen, Cemil Uğur, gazeteci Nazan Sala, eski gazete dağıtımcısı Şükran Erdem ve Yeni Yaşam Gazete dağıtımcısı Fehim Çetiner’in dün gözaltına alınmasına ilişkin şube binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısında, “Gazetecilik suç değil” pankartı açıldı. Basın metnini, İHD Yönetim Kurulu üyesi avukat Mehmet Karataş okudu.

 

‘Basının özgür olmadığı yerde kimse özgür değildir’ 

 

Basın toplantısında ilk olarak konuşan İHD Şube Başkanı Murat Melet, Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığına dikkat çekti. Van’da gözaltına alınan gazetecilerin tutuklanması halinde Türkiye’nin “tutuklu gazeteci sayısı en yüksek ülke” olacağını belirten Murat, “Asıl gazetecilik tarafsız gazeteciliktir. Dünyanın hiçbir yerinde gazetecilerin tutuklandığını duymak istemiyoruz. Gazeteciler, Türkiye’de yaptıkları haberlerden dolayı tutuklanıyorlar. Aynı zamanda toplumun haber alma hakkı engelleniyor. Hiçbir gazeteci haberden dolayı gözaltına alınmamalıdır. Bir an önce Van’da gözaltına alınan gazetecilerin derhal serbest bırakılması gerekir. Basının özgür olamadığı ülkede kimse özgür değildir” dedi.

 

‘Basın özgürlüğü önünde ciddi engeller var’

 

Ardından okunan basın metninde, Türkiye cezaevlerinde 126 gazetecinin tutsak bulunduğu ifade edildi. “Basın özgürlüğü anayasa ile güvence altına alınmıştır. Güvence altına alınmasının en temel sebebi ise bu hakkın çok temel bir özgürlük olması ve herhangi bir iktidar değişikliği ile değişmeyecek olmasıdır. Basın özgürlüğü demokratik bir ülkede olmazsa olmazdır. Ne yazık ki, bu hak gazetecilere ceza olarak dönmektedir. Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü 2019 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ni açıkladı. Türkiye 180 ülkenin yer aldığı listede 157’nci sırada. Türkiye geçen yıl da listede 157’nci sırada yer almıştı. Bu da şunu gösteriyor: Türkiye’de basının özgür olmadığını, basın özgürlüğünün önünde ciddi engellerin olduğunu, bu engeller kalkmadığı müddetçe gerçeklerin yeterince ortaya çıkmayacağını gösteriyor” denildi.

 

‘Bu tablo ülkemiz adına acı verici’

 

Açıklamada devamla şunlar belirtildi:  “Bu tablo ülkemiz adına acı verici bir tablodur. Bu durum, biz insan hakları savunucuları tarafından kabul edilecek bir durum değildir. Adaletsizlik toplumda çok derin acılar yaratmaktadır, bu insanların hapishanede geçirecekleri her gün adalet kavramını daha da derinden yaralayacaktır. Gazetecilerin derhal özgürlüklerine kavuşmaları ve görevleri olan gazeteciliğe dönmeleri biz insan hakları savunucularının en büyük arzusudur.”