Özgür Tarhan’a ödül gibi ceza: 3 yıl 4 ay hapis cezası

  • 12:27 5 Ekim 2020
  • Hukuk
ANKARA - Ayşe Karaman’ı katleden sanık Özgür Tarhan’ın yargılandığı davada  verilen 3 yıl 4 ay hapis cezasına ve "iyi hal" indirimi uygulanmasına tepki gösteren anne Feride Karaman, “Hâkim kesinlikle adil davranmadı” dedi. 
 
Ankara Dikmen’de 29 Temmuz 2019 tarihinde anestezi teknikeri Ayşe Karaman’ı ilaçla katletmekten “tasarlayarak öldürmek” suçundan tutuksuz yargılanan Uzman Dr. Özgür Tarhan’ın yargılandığı davanın karar duruşması Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 
 
Gazeteciler duruşma salonuna alınmadı 
 
Duruşma başlamadan önce adliyede yoğun güvenlik önlemleri alınırken, dosyaya müdahil olan Kadın Meclisleri içeri alınmak istenmedi, tartışmalar sonrası  Kadın Meclisleri içeri alınırken bu sefer duruşmayı takip etmek isteyen gazeteciler içeri alınmadı. 
 
Kararda iyi hal indirimi uygulandı
 
Kimlik tespitinin ardından başlayan karar duruşmasında esas hakkındaki mütalaa açıklandı. Savcı, sanık Uzman Dr. Özgür Tarhan'ın "bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapsini talep etti. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Uzman Doktor Özgür Tarhan “bilinçli taksirle ölümüne neden olma" suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı. Kararda “iyi hal indirimi” uygulandı. 
 
Karar  sonrası Feride Karaman “adalet mi var, yalancı katil ” diye bağırarak mahkeme heyetine tepki gösterdi. 
 
‘Şüpheli ölümlerin üzerine gidilmiyor’
 
Duruşma sonrası Kadın Meclisleri, Ayşe Karaman’ın ailesi ve avukatı adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Ayşe’nin fotoğraflarının bulunduğu ve “Sessiz kalmayacağız” yazılı dövizlerin  taşındığı açıklamada ilk sözü alan Kadın Meclisleri üyesi Mizgin Sünbül, Ayşe’nin vücuduna ilaç enjekte edildikten sonra ölü bulunduğunu hatırlattı. “Bu mahkemeden çıkan kararla bir kez daha gördük ki şüpheli ölümlerin üzerine hiçbir şekilde gidilmiyor” diyen Mizgin, sadece geçtiğimiz eylül ayında 23 kadının şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiğini vurguladı. 
 
‘Sanık cezaevine girmeyecek’
 
Kadınların kim tarafından, nasıl katledildiğinin ortaya çıkmadığını ve şüpheli ölümlerin üzerine gidilmediğini kaydeden Mizgin, “Bugün mahkeme salonunda ‘iyi hal indirimi’ verildi. Sadece 3 yıl ceza aldı, yattığı  süre de göz önünde bulundurularak muhtemelen hiç içeri girmeyecek. 6284 ve İstanbul Sözleşmesi uygulanırsa bütün şüpheli ölümlerde ve kadın cinayetlerinde adalet sağlanacak. Gerçekler açığa çıkacak. Biz İstanbul Sözleşmesini de uygulayacağız. Ayşe’nin ailesi ve hiçbir kadın yalnız değildir. Mücadelemiz devam edecek” dedi.  
 
‘Takım elbise giymesi ve doktor olması caniyi akladı’
 
Ayşe’nin annesi Feride Karaman, adalete güvendiğini ancak adaletin olmadığını bir kez daha gördüğünü belirtti. Takım elbise giymenin ve doktor olmanın bir caniyi akladığına dikkat çeken Feride, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece 3 yıl aldı. Bu hakim kesinlikle adil davranmadı, cumhurbaşkanı ülkede adaleti sağlayamıyor, neler oluyor neler bitiyor haberi bile yok. Kaç  defa mektup yazdım, kaç defa söyledim. Ama hiç bir zaman duyarlı davranmadılar. Kendilerinin başına gelseydi bunlar kesinlikle hapis cezası verilirdi. Masum görünen bu cani benim kızımı öldürdü bunun hiçbir açıklaması yok. Meclis’te oturuyorsunuz ne yapıyorsunuz? Sadece maaşınızı alıyorsunuz, gerisi boş. Zavallı insanlar adliye koridorlarında ne çekiyor hiç haberiniz yok.”
 
‘Mahkeme çelişkiyi gidermedi’
 
Aile avukatı Tolga Beyendi ise ilacın prospektüsünde yazan bilgiyi mahkemeye sunduklarını kaydetti. Söz konusu raporda  ilacın etkisinin bir dakikadan kısa bir sürede gösterdiği yönünde bilgilerin mevcut olduğunu vurgulayan Tolga, “Ancak Adli Tıp Kurumu tüm bu bilgilerle çelişir şekilde, adeta sipariş bir raporla ilacın etki hızının 10-15 dakikada başladığı yönünde bir  rapor sundu. Mahkeme de bu rapora itibar ederek çelişkiyi gidermeden savcıya esas hakkında mütalaasını vermek için tevdi etti” ifadelerini kullandı. 
 
‘Bu haliyle verilen ceza hukuk faciası’
 
Sanığa ödül gibi bir ceza verildiğinin altını çizen Tolga, “Biz dosyadaki pek çok çelişkinin giderilmediğini gördük. Araştırılmasını istediğimiz hususların araştırılmadığını, her aşamada dile getirdik. Dosya bu haliyle adeta  bir hukuk faciası. Dosyanın bu haliyle mütalaaya hazır olmadığını beyan ettik ama dosya bu haliyle kabul edildi. Yüksek yargıda başvurularımızı yapacağız” diye konuştu.