
‘Siz hiç Cumartesi Annesi oldunuz mu? Olmayın!’
- 12:47 19 Eylül 2020
- Güncel
İSTANBUL- Cumartesi Anneleri, 808’inci hafta eylemlerinde, 18 Eylül 1980 yılında gözaltına alınıp kaybedilen Hüseyin Morsümbül’ün akıbetini sordu.
Cumartesi Anneleri eylemlerinin 808’inci haftasını pandemi nedeniyle sosyal medya hesapları üzerinden canlı bağlantıyla gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde 12 Eylül askeri darbesinin ardından, 18 Eylül 1980 yılında gözaltına alınıp kaybedilen Hüseyin Morsümbül’ün akıbeti soruldu
‘Annemden sonra mücadeleyi bizler devraldık’
Aile adına kısa bir konuşma yapan Hüseyin Morsümbül’ün kardeşi Şahin Morsümbül, 18 Eylül 1980 tarihinde abisinin asker ve polislerce gözaltına alındığını ve kendilerine ifadeleri ardından serbest bırakılacağının söylendiğini ancak aradan 40 yıl geçmesine rağmen kendisinden haber alınamadığını ifade etti. “Annem ölünceye dek ağabeyimi aradı. Annem işkencelere maruz kaldı, gözaltına alındı. Ama her cumartesi eylemlerinde ağabeyime buluşma heyecanını yaşardı. 36 yıl boyunca oğlunu bulamadı. Oğulları olarak annemin mücadelesini bizler devraldık” diye konuştu.
Eren Keskin dosya hakkında bilgi verdi
Ardından söz alan aile avukatlarından İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin ise, Hüseyin Morsümbül’ün ailesinin defalarca yetkili mercilere başvurmasına rağmen hiçbir sonuç alamamalarına karşın tehdit edildiklerini, gözaltına alındıklarını ve hatta işkence edildiklerini aktardı. Cumartesi Anneleri’nin başlamasıyla birlikte ailenin kendilerine vekalet verdiğini belirten Eren, defalarca resmi yazışmalar yaptığını hatta 2003 yılına ait bu yazışmalardan birinde askerlik görevini yapmadığı iddiasıyla Hüseyin Morsümbül’ün vatandaşlıktan çıkarıldığı bilgisine ulaştıklarını aktardı. Eren, Hüseyin Morsümbül’ün dosyasına ilişkin şu bilgileri paylaştı: “2011 yılında Bingöl Cumhuriyet Savcılığı bir soruşturma başlattı. Bu soruşturmanın sonunda 2015 yılında savcılık aslında önemli bir karar verdi. Takipsizlik kararı verdi ama dedi ki, yaşam hakkı ihlaline karşı olan suçlarda zaman aşımı olmaz. Ancak artık delil toplama için de yeterli bir ortam yok. Bu nedenle bir takipsizlik kararı verdi. Biz bu karara itiraz ettik. Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi itirazımızı reddetti. Ancak biz bir kez daha savcının vermiş olduğu bu önemli karar nedeniyle takipsizlik kararının geri alınması talebiyle yeni delillerimiz olduğunu dile getirerek yeni bir başvuru yaptık. Bu başvurumuza hala bir cevap almış değiliz. Başvurumuzun cevabını bekliyoruz.”
Siz hiç Cumartesi Annesi oldunuz mu? Olmayın!
Bu haftaki basın açıklamasını Cumartesi Annelerinden Arzu Ocak okudu. “36 yıl boyunca oğlunu arayan ama oğluna ve adalete ulaşamadan aramazdan ayrılan Fatma Morsümbül’ün Galatasaray’dan yükselen ‘Siz hiç Cumartesi Annesi oldunuz mu? Olmayın! Siz Cumartesi Annesi olmayın diye biz mücadele ediyoruz’ diyen sesini bugüne taşıyoruz” diyen Arzu, Hüseyin Morsümbül’ün kaybedilişini anlatarak şöyle devam etti:
“12 Eylül askeri darbesinin ardından 18 Eylül 1980 akşamı Hüseyin Morsümbül ailesinin Bingöl’deki evi asker ve polisler tarafından basıldı. Bingöl Lisesi’nde öğrenci olan çocukları Hüseyin gözaltına alındı. ‘Oğlumu nereye götürüyorsunuz’ diyen annesine, ‘İfadesi alınacak, kısa bir süre sonra gelir’ denildi. Hüseyin geri gelmeyince ailesi Bingöl Askeri Tugay Komutanlığı’na gitti. Kendilerine ‘Bizde yok’ cevabı verildi. Aile arayışını sürdürünce, Hüseyin’in yüksek güvenlik önlemleri ile korunan taburdan kaçtığı söylendi. Oğullarını aramaya devam eden anne ve baba gözaltına alındı. Baba Hanifi Morsümbül ağır işkence gördü. Fatma ve Hanifi Morsümbül askeri savcılığa giderek ifade verdi, sorumlular hakkında şikâyetçi oldu, ama Hüseyin’in kaybedilmesiyle ilgili hiçbir işlem yapılmadı.”
Katillerin ifadesine rağmen soruşturma kapatıldı
İHD avukatının 2011 yılındaki suç duyurusu üzerine Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma başlattığı belirtilen açıklamada, yürütülen soruşturmaya ilişkin şu ifadeler kullanıldı:
“Soruşturma kapsamında savcıya ifade veren, dönemin Bingöl il merkez jandarma bölük komutanı Durmuş Coşkun Kıvrak olay tarihinde izinli olduğunu, izin dönüşü masasında isimsiz bir ihbar mektubu bırakıldığını, mektupta Hüseyin Morsümbül’ün gözaltında astsubaylarca dövülerek öldürüldükten sonra alay komutanı ve astsubaylar tarafından arabaya konularak götürüldüğünün yazılı olduğunu söyledi.”
‘İtiraz edildi ancak henüz sonuçlanmadı’
Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmayı derinleştirmediği ve dava açmayı gerektirecek delil olmadığını öne sürerek ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdiği belirtildi. Bu karara, 20 Ekim 2015’te Bingöl Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz edildiği fakat başvurunun henüz sonuçlanmadığı aktarıldı.
Arzu son olarak kendilerine yasaklanan Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceklerini belirtirken, kaybedilen ve katledilenler için adalet arayışlarını sürdüreceklerini vurguladı.