
'Kötülüğün sıradanlaştığı bir dönemde bize düşen özsavunma'
- 09:01 18 Eylül 2020
- Güncel
Melike Aydın
İZMİR - AKP-MHP iktidarının kadın ve çocuğa dönük politikalarına karşı "Kendimizi Savunuyoruz" kampanyası ile özsavunmayı esas aldıklarını söyleyen TJA aktivisti Funda Akbulut, "Kötülüğün sıradanlaştığı bir dönemde bize düşen özsavunma" dedi.
Tevgera Jinên Azad (TJA), 15 Eylül günü, “Kendimizi Savunuyoruz (Em Xwe Diparezin)” kampanyasının startını çok sayıda kadının katılımıyla Diyarbakır’da yaptığı açıklama ile verdi. Diyarbakır’dan sonra İzmir, Hakkari, Urfa daha birçok kentte kampanyanın startı verilirken, etkinlikler için ise hazırlıklar başladı.
Kampanyanın İzmir ayağına ilişkin konuşan TJA aktivisti Funda Akbulut, AKP-MHP iktidarının cinsiyetçiliğine ve erkek şiddete karşı özsavunmanın gerekliliği üzerinde durarak, eşitlik ve özgürlük yanlısı bütün kadınlara ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.
Amaç eşitlik özgürlük yanlısı tüm kadınlara ulaşmak
Funda kampanya kapsamında tek tek kadınlarla bir arada olmaya, mahallelerde ve alanlarda bulunmaya devam edeceklerini ifade etti. Bütün çevrelerden kadınlara ulaşmayı amaçladıklarını belirten Funda, “Bir olursak, güçlü olursak bu karanlığın perdesini yırtacağız. Eşitlik, özgürlük yanlısı halkların birlikteliğinden yana kadınlarla bir arada olacağız. İzmir’de de Kadınlar Birlikte Güçlü’nün içindeyiz. Mutlaka eylemlilikleri de birlikte yapacağız” sözlerini kullandı.
‘Kötülüğün sıradanlaştığı dönemde bize düşen özsavunma’
Kampanya kapsamında özsavunmanın esas alınmasının nedenini AKP-MHP iktidarının cinsiyetçi, milliyetçi ve militarizm üzerinden yürütülen politikalara bağlayan Funda, kadınların her gün şiddete, tacize, mobbinge maruz bırakıldığını, neredeyse her gün haberlerde sadece kadın katliamlarının yer aldığını kaydetti. Funda, “Katiller iyi hal indirimiyle, yeniden düzenlenen infaz yasasıyla ya da üniformaları nedeniyle dışarıda. Katiller dışarıdayken yeni kurbanların peşinde. Devlet ise kazanımlarımızı elimizden almaya çalışıyor. Kazanımlarımızı yeniden alması demek kadın katliamlarının altına şimdiden imza atması demek. Kötülüğün bu kadar sıradanlaştığı bir dönemde bize düşen de bulunduğumuz her alanda evde, sokakta, mahallelerde, fabrikalarda özsavunmamızı örgütleyebilmek” dedi.
'Kadın özgürlükçü hayatı örmek için özsavunma'
Özsavunmanın örgütlenmesinin gerekli olduğu bu dönemde aynı zamanda yeni bir yaşamın da örülmesi için çalıştıklarını dile getiren Funda, bu yaşamın demokratik ekolojik kadın özgürlükçü çerçeveye sahip olduğunu kaydetti. Kadınların yapması gerekenin özsavunma olduğunu vurgulayan Funda, “Kendimize ‘her türlü şiddetinize, mobbinge karşı kendimizi savunuyoruz’ diyebilmek, maruz kaldığımız şiddet politikalarıyla yok olmadığımız bir duruma gelebileceğimiz bir konuma geçmek demek öz savunmadır. Bu yeni yaşamı nasıl inşa ederiz? Devletin şiddetine, erkeğin şiddetine karşı kendimizi savunabilirsek bu mümkün. Biz devlete ve erkeğe kendimizi savunduğumuzu deklare edeceğiz” ifadelerini kullandı.
'Özsavunma kadını koruyan her şeydir'
Özsavunmanın sadece şiddeti içermediğini ayrıca kadını koruyan ve haklarını savunmak anlamına geldiğini kaydeden Funda, “Örneğin biz İstanbul Sözleşmesi diyoruz. Şiddete karşı mağdur olmayacağımız birtakım ayrıcalıkları veriyor. Bu ayrıcalıkları korumak bile bir özsavunmadır. Bir arada durmak da özsavunmadır. Bir arada durmak hareket edebilmek bizi daha güçlendirir ve kararlı hareket etmeni sağlar ve caydırıcıdır” diye belirtti.
Funda son olarak eşitlik ve özgürlük yanlısı, halkların birlikteliğini savunan dinamikleri kampanyaya sahip çıkmaya davet etti.