ANKARA - Adalet talebiyle geldiği Ankara’da CHP ile görüşen Emine Şenyaşar, tutuklu oğlu bırakılmadan kenti terk etmeyeceğini belirterek, “Suçlu olan bizim çocuğumuz değil. Aile olarak perişan olduk. Yeter artık sesimizi duyun” dedi.

 

Urfa’nın Suruç ilçesinde 24 Haziran 2018 Genel Seçim sürecinde AKP’li İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve yakınlarının saldırılarında eşini ve iki oğlunu yitiren Emine Şenyaşar ve oğulları Ferit ile Mehmet Şenyaşar, adalet talebiyle Ankara’da siyasi parti ve sivil toplum örgütleri ile temaslarını sürdürüyor. Aile dün bu kapsamda Meclis’te Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Engin Altay ile görüştü. Dünkü görüşmenin ardından partinin Genel Merkezi’nde CHP Genel Başkan Yardımcısı Emine Gülizar Emecan ile görüşüldü. Yaklaşık bir buçuk saat süren görüşme sonrası, aile CHP binasının önünde açıklama yaptı.

 

‘Katliamı dile getirmek için buradayız’

 

Ferit Şenyaşar, iki yıldır adalet mücadelesi yürüttüklerini belirterek, adalet mücadelesinin sonuçsuz kalması nedeniyle Ankara’ya geldiklerini söyledi. Ferit “Ankara’ya gelip bütün resmi kurumlar ve sivil toplum örgütleri ile görüşerek, bize Suruç’ta AKP milletvekilinin akrabalarının yaptığı katliamı dile getirmek için burada bulunmaktayız. 4 gündür buradayız. CHP milletvekilleri ile görüştük. Bu davada sonuna kadar yanımızda olacaklarını bildirdiler. Mücadelemiz ve görüşmelerimiz devam etmekte” dedi.

 

‘Herkes bu annenin sesine ses versin'

 

Aile avukatı Bülent Duran, hem bu dosyanın avukatı hem de hak mücadelesinde ailenin yanında olan bir insan hakları savunucusu olarak görüşmelerde yer aldığını belirtti. Bülent,  yargı ve soruşturma makamlarının delilleri kararttıklarını ve soruşturmayı akamete uğrattıklarını ifade ederek, şunları söyledi: “Dolayısıyla her yargılama, her cinayet bir boyutuyla toplumsal barışın meydana gelmesi açısından elzem olarak da hukuka uygun olarak yürütülmek zorunda. Bu katliamın bütün boyutuyla açığa çıkarılmaması durumunda, bu ülkedeki toplumsal barışın ve başta da adaletin yara alacağı çok açıktır. Adalet, hukuk, vicdan kaygısı güden her sivil toplum örgütünün, her hukukçunun, siyasetçinin, her insanın vicdan olarak da bu soruşturmada yer alması gerekiyor. Biz bu sesi yükseltmek adına Şenyaşar ailesinin yanında tüm bu görüşmeleri yürüteceğiz. Herkes bu soruşturmaya dahil olsun, bu annenin sesine ses verin, yoksa herkes ağlamaya başlar. Diğer parti ve sivil toplum örgütleri ile de görüşeceğiz.”

 

‘Yeter artık sesimi duysunlar'

 

Emine Şenyaşar ise adalet taleplerini yineleyerek, cezaevinde olan oğlunun bırakılmasını istedi. Emine, “Üç tanesini öldürdüler, bunu bıraksınlar. Halil'in (AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız) istediğini yapmasınlar. Suçlu olan bizim çocuğumuz değil, Halil'in akrabaları. Suruç’ta katliam ve hırsızlıktan başka bir şey yapmıyorlar. Aile olarak perişan olduk. Yeter sesimizi duyun, oğlum tek başına bir odada kalıyor. Celal'imin çocukları yetim kaldı. Bizim başımıza gelen Halil'in de başına gelsin. Oğlum bırakılmadan Ankara'dan ayrılmayacağım. Benim oğlumu tutukladılar, Halil'in çocuklarına dokunmadılar. Çocuklarımın kanı ile hastane duvarlarını sıvadılar” diye konuştu.

 

Aile, kentteki temaslarını sürdürüyor.