Cezaevinde yaşanan su sorununa tepki: Bu uygulamadan vazgeçin

  • 17:34 11 Eylül 2020
  • Güncel
VAN - ÖHD ve TUHAY-DER, Patnos L Tipi Cezaevi’nde yaşanan su sorununa ilişkin  yaptığı ortak açıklamada, “Uygulanan bu insanlık onurunu hiçe sayan ve yaşam hakkını tehlikeye atan uygulamadan vazgeçilip tüm tutsaklara sağlık ve hijyen bakımından yeterli kalitede su sağlanmalıdır” çağrısında bulundu.
 
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubesi, Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) ve Patnos L Tipi Cezaevi'nde uzun zamandır yaşanan su sorununa ilişkin basın açıklaması yaptı. TUHAY-DER binasında yapılan açıklamaya Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP) il ilçe yöneticilerinin yanı sıra birçok tutsak yakını katıldı. Açıklamayı, ÖHD avukatlarından Sevda Aydın yaptı.
 
'Ciddi risk oluşmakta'
 
Türkiye’de sürekli cezaevlerinden hak ihlali haberleri  aldıklarını belirten Sevda, “Ölüm oruçları, şiddet ve işkence ile bağdaştırılan kurumlar olarak gündeme gelmiştir. Bu durum o kadar vahim bir boyut almıştır ki uzun bir süredir Patnos L Tipi Ceza İnfaz Kurumu'nda tutsaklar musluktan akan suyun pis kokulu kurtçuk dolu sağlıkları açısından tehlike teşkil eden bir su olduğunu beyan etmektedirler. Bu insanlık onurunu hiçe sayan ceza içinde ceza politikasına dönen uygulama cezaevindeki tüm tutsaklar ve özellikle hasta tutsakların sağlığı ve yaşam hakkı açısından ciddi bir risk oluşturmaktadır" sözlerini kullandı. 
 
'Kabul edilemez'
 
Covid-19 pandemisi sürecinde cezaevlerinde suların kirli akmasının kabul edilir bir durum olmadığını söyleyen Sevda, “Bilbordlarla, Tv kanallarındaki kamu spotlarıyla türlü kampanyalarla halkı hijyenik olma noktasında uyardıkları bir süreçte Patnos Cezaevi'ndeki uygulama art niyetli bir çifte standarttır. Sağlık ve hijyen koşullarına ulaşma hususunda cezaevindeki bir birey ile dışardaki bir birey arasında fark gözetilemez. Cezaevleri kurumlarında tuttukları tutsakların yaşam ve sağlık hakkından birinci derece sorumlu pozisyondadırlar” diye belirtti. 
 
Yetkililere çağrı
 
Temiz su hakkının yaşam hakkından ayrı düşünülmesinin imkansız olduğunu ifade eden Sevda son olarak, “Yaşam hakkı ise devletin pozitif yükümlülüğü kapsamındadır. Devletin tüm bireyleri yaşatma yükümlülüğü vardır ve kendi bünyesindeki kurumlarda alıkonulan bireyler açısından bu yükümlülük daha da artmaktadır. Biz buradan tüm yetkililere çağrıda bulunuyoruz, bir an önce Patnos L Tipi'nde uygulanan bu insanlık onurunu hiçe sayan ve yaşam hakkını tehlikeye atan uygulamadan vazgeçilip tüm tutsaklara sağlık ve hijyen bakımından yeterli kalitede su sağlanmalıdır” dedi.