DİYARBAKIR - Amed Emek ve Demokrasi Platformu son zamanlarda özellikle bölgede artan kadına dönük cinsel saldırı ve çocuk istismarına dönük Ofis Hazal Park’ta yaptığı açıklamada, “Kolluk güçlerinin görevlerini, kendilerini koruyucu bir zırh olarak gördükleri, bölgede her türlü baskı ve şiddeti uyguladığı yetmiyormuş gibi çocuklara cinsel saldırıda bulunma cüretini göstermeleri kabul edilemez bir suçtur” dedi.

 

Amed Emek ve Demokrasi Platformu bölgede ve Türkiye’de artan çocuk istismarı, kadına yönelik cinsel saldırı ve katliamlara ilişkin Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesine bağlı Ofis Hazal Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. İlk olarak Ofis AZC Plaza önünde açıklama yapmak isteyen kitleye polis izin vermezken kitleyi kalkanlarla ablukaya aldı. Uzun süren tartışmanın ardından kitle Hazal Parkı’na doğru “Kadın cinayetleri politiktir” sloganı ile yürüyüş gerçekleştirdi. Hazal Parkı’nda yapılan açıklamaya platform üyeleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi, HDP Kadın Meclisi, Tevgera Jinên Azad (TJA) katıldı. 

 

Ayrıca, “İstismarcıları değil çocukları koruyun” pankartı taşınırken, “Çocuğun çıkmayan sesi ol”, “İstismarın affı olmaz”, “Susturduğunuz çocukların sesi olacağız” ve “Çocukların sesine ses yüreğine nefes olalım” lolipopları taşındı. Kitle sık sık, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz” sloganlarını atarken TOMA’lar çıkardıkları egzoz sesi ile sesi bastırmaya çalıştı.

 

‘Hukuk sistemi işletilmiyor’

 

Kitle adına basın metninin okuyan Platformun Dönem Sözcüsü Nevroz Kayran, çocuk yaşta evlilikler için “geleneğimizde var”, toplu tecavüzler için “bir kereden bir şey olmaz”, cinsel saldırılar için “çocuğun rızası var” ya da “karşı çıkmamış” denildiğini kaydetti.  Nevroz, insan vicdanına ve aklına sığmayacak ve bireyin hiçleştirilen açıklamalarda bulunulduğunu belirterek yetkililerin atılması gereken adımları atmadığını ve faillerin cezasını çekeceği hukuk sisteminin işletilmemesini utanç kaynağı olduğunu söyledi.

 

‘Yaşananlar kabul edilemez’

 

Şırnak ve Batman’da yaşananları hatırlatan Nevroz, “Devletin silahlı kuvvetlerinin mensupları tarafından iki çocuğumuz cinsel saldırıya maruz kaldı. Biri kendi canına kastetti. Batman’da yaşanan istismarın faili serbest bırakılırken Şırnak’ta gerçekleşen olayda valiliğin açıklamaları ile suçlu adeta koruma altına alınmış, olayın üstü örtülmek istenmiştir. Kolluk güçlerinin görevlerini, kendilerini koruyucu bir zırh olarak gördükleri, bölgede her türlü baskı ve şiddeti uyguladığı yetmiyormuş gibi çocuklara cinsel saldırıda bulunma cüretini göstermeleri kabul edilemez bir suçtur. Yaşanan bu ve benzer durumlar karşısında iktidarın tutumu halkta büyük kırılma ve kutuplaşmanın yaşanmasına neden olmuştur. Unutulmamalıdır ki Türkiye Cumhuriyeti; çocuklara karşı cinsel suçların önlenmesi, faillerin kovuşturulması ve çocuk mağdurların korunmasını amaçlamak üzere hayata geçirilen ‘Lanzorate Sözleşmesi’nin taraflarından biridir” dedi.

 

‘İstanbul Sözleşmesi’ni gündeme getirdi’

 

Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmediği ve faillerin yargılanmadığını ifade eden Nevroz, mevcut siyası iktidarın yükümlülükleri yerine getirmediğine dikkat çekerken acizliğinin karşısında İstanbul Sözleşmesi’ni gündeme getirdiğini kaydetti. Nevroz, “Hükümet hamlesini İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmayı gündeme getirerek kadına yönelik şiddeti önleme, faillerin cezalandırılması konusunda zaten ortada olan umarsızlığını da adeta itiraf etmiştir. Bizler kadın ve çocukların dolayısıyla sağlıklı toplumun lehinde olan bu sözleşmelerin uygulanmasını, faillerin cezasız bırakılmamasını, hukukun işletilmesini her fırsatta, her platformda, bıkmadan usanmadan, birbirimizden güç alarak, çocukların çıkaramadığı ses olarak haykırdığımız gibi bir kez daha haykırıyoruz” diyerek açıklamayı sonlandırdı.

 

Yapılan açıklama atılan, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz” sloganı ile sona erdi.