
Feministler yaz kampı yerine alternatif etkinlikler düzenleyecek
- 09:09 11 Temmuz 2020
- Güncel
İZMİR - Feminist kadınlar, bu yıl Covid-19’dan kaynaklı düzenleyemeyecekleri yaz kampı yerine, gündemde bulunan İstanbul Sözleşmesi, istismar yasası, kadına yönelik şiddetin artması gibi konuların yoğun şekilde tartışılacağı alternatif eylem ve etkinlikler düzenleyecek.
Feminist kadınlar, her yıl bir araya gedikleri yaz kampını bu yıl koronavirüs (Covid-19) salgınından kaynaklı gerçekleştirmeyecekler. Feminist kadınlar, bu yıl kadınların temel gündemleri olan İstanbul Sözleşmesi, istismar yasası, kadına yönelik şiddetin artması gibi konuların yoğun şekilde tartışılacağı alternatif eylem ve etkinlikler düzenleyerek kadınlarla bir araya gelecek.
‘Sokaktaki kadınlarla bir arada olmaya devam edeceğiz’
Her yıl kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyet atölyelerinin düzenlendiği yaz kamplarını bu yıl pandemi nedeniyle yapamayacaklarını dile getiren Nar Dayanışma Platformun’dan Nazlıcan Özdemir,“Çeşitli yerlerde kadın dayanışması ile LGBTİ+ ile ilgili atölyeler, hukuk atölyeleri oluyordu. Şimdi ise pandeminin nasıl ilerleyeceğini bilemediğimiz için bir planımız yok. Ama en kısa sürede birlikte olmayı amaçlıyoruz. Sokaktaki kadınlarla mücadeleye, kadınlarla bir arada olmaya devam edeceğiz” sözlerine yer verdi.
Mücadele şeklinin pandeminin seyrine göre değişeceğini ifade eden Nazlıcan, İzmir Kadın Platformu, Kadınlar Birlikte Güçlü gibi dahil oldukları kadın gruplarının eylemliliklerine katılacaklarını dile getirdi. Gündemlerinde çocuk istismarına dönük af tasarısının baş sırada olduğunu belirten Nazlıcan, “Kadınlara dönük şiddet haberleri gündemimizde. Başak Demirtaş’a, gazeteci kadınlara dönük saldırılar bir yerlerden düğmeye basılarak yapılan saldırılar ve kadınların hayatını daraltan yasa tasarıları gündemimizde. Değişen gündeme göre anlık refleksler de geliştirmeye devam edeceğiz” diye ifade etti.
‘Yapılan çalışmalar yetersiz kalıyor’
Kadın Savunma Ağı’ndan Gizem Coşkun, pandemi sürecinde yapılan online atölyelerin sonuçlarını somutlaştırmaya çalıştıklarını, yapılan çalışmaların yetersiz kaldığını dile getirdi. İktidarın pandemi bahanesiyle kadınların yaşam haklarını dahi hedef gösterebildiğini dile getiren Gizem, “Sokakta karşı çıkıp, geçirtmeyeceğimiz her düzenlemeyi pandemi sürecinde geçirmeye çalıştılar. Sosyal medyada da olsa verdiğimiz tepkilerle engel olduğumuzu gördük. Bundan sonra da saldırılar olacak. İstanbul Sözleşmesi her zaman gündemde. Yeniden kürtaj hakkına yönelik tartışmalar var. Yasal olan bütün haklar elimizden alınıp, yaşam hakkımızı gasp ediyorlar” ifadelerini kullandı.
Feminist dayanışmayı olabildiği kadar çeşitlendirmek gerektiğini vurgulayan Gizem, “Şiddete maruz kalan kadın ve çocuklara destek mekanizmalarını sunmaya, sosyal medyada taleplerimizi dile getirmeye, cinayetlerin üzerinin örtülmesine engel olmaya devam edeceğiz. Bunlara bir de eko-feminizm tartışmalarının eklenmesi gerekiyor. Kamp yapılamayacak ama kriz ve nedenleri, sokak eylemlerinde daha fazla kadına ulaşabilmenin yolları gibi çok başlıklı tartışmalar gerçekleştirilecek” diye konuştu.
‘Yeni atölyeler yapacağız’
İlerici Kadınlar Meclisi’nden Ekin Kanar ise pandemi sürecinde kurdukları dayanışma ağlarına yenilerini kattıklarını, yeni atölyeler yapacaklarını belirterek, kadına yönelik şiddet konulu atölyelerin ve tartışmaların devam ettiğini aktardı. AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’un İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme açıklamalarına dikkat çeken Ekin, “Sözleşmeyi ilk imzalayan ülke olarak onur sayılması gerekirken böyle bir yere taşıdılar. Fiili olarak uygulamadılar. Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz. Atölyelerimize İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve özellikle pandemide şiddetin artışı üzerine yoğunlaşarak devam edeceğiz. Şiddete maruz kalan kadınlarla da dayanışmaya devam edeceğiz.”
‘Fiziksel mesafeli yerel etkinlikler gerçekleştirilecek’
Her yıl 500’e yakın kadının katıldığı 3 günlük kampların beşincisinin bu yıl pandemi nedeniyle gerçekleşemeyeceğini belirten Mor Dayanışma İzmir Sözcüsü Cansu Erkmen, bu kampların yerel ve iç kamp şeklinde devam edeceğini söyledi. Kamplarda ‘şiddet’, ‘kadın özgürlüğü’, ‘öz savunma’ gibi iki günlük kamplar yapılacağını aktaran Cansu, “İnternet üzerinden gerçekleştirilen etkinlik ve atölyeler devam edecek. Yerellerde park buluşmaları yapmayı düşünüyoruz. Merkezi planlamadan ziyade yerele uygun fiziksel mesafe ile çalışmalar yapılacak. Her türlü sosyal medya eylemine destek veriyoruz. Fiziksel temasın gerekmediği açık hava film gösterimleri, atölyeler, masal, yoga atölyeleri gibi etkinlikler olacak. Ekoloji, toplumsal cinsiyet rolleri üzerinden farkındalık yaratma ve bilgilendirici aktiviteler devam edecek” diye vurguladı.
‘Erkek şiddetine karşı harekete geç’ kampanyası
Mor Dayanışma olarak “Erkek şiddetine karşı harekete geç” adıyla bir kampanya başlatacaklarını belirten Cansu, kampanya kapsamında “Evde kal” çağrıları ve ardından yapılan infaz yasasıyla artan erkek şiddetine, kadın işsizliğine, kadın düşmanı politikalara dikkat çekeceklerini dile getirdi. Sokak eylemsellikleri ve bisiklet turları da düzenleyeceklerini aktaran Cansu, “Her il kendi güzergahını belirleyecek. Kampanya belediyelere, Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığına da ‘Acil eylem paketini uygula’ sloganı ile devam edecek. Alo 183 hattının iyileştirilmesine dönük taleplerimiz olacak. Çocuk istismarı yasası ve bekar kadınları hedef alan bekçi yasası da gündemimizde olacak” dedi.