‘Kadınları tutuklamak için özel bir çalışma yürütülmüş’

  • 09:03 11 Temmuz 2020
  • Güncel
DİYARBAKIR - Diyarbakır merkezli operasyonda tutuklanan kadınların dosyalarının içeriğinin dernek, siyasi parti, sivil toplum ve kadın çalışmalarından oluştuğunu belirten avukat Elif Tirenç İpek Ulaş, “Tutuklama gerekçelerini arttırma üzerinden özel bir çalışma yürütülmüş” dedi. Elif, ayrıca “Kadın mücadelesi yargılanamaz” sloganıyla başlatılan kampanya kapsamında duruşmalara katılım çağrısı yaptı. 
 
Diyarbakır’da Rosa Kadın Derneği’ne yönelik 22 Mayıs'ta gerçekleştirilen operasyon kapsamında gözaltına alındıktan sonra biri ev hapsi olmak üzere 9 kadın tutuklanmıştı. Rosa Kadın Derneği’ne yönelik operasyonun ardından meslek örgütleri, siyasi parti ve kadın dernek ve hareketinden birçok kişi de gözaltına alınıp tutuklandı. Tutuklanan kadınlardan Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya ve dernek üyesi Remziye Sızıcı’nın ilk duruşmasının 9 Temmuz’da görülmesi beklenirken, duruşma resen görülerek Eylül ayına ertelendi. 
 
‘Rosa OHAL sonrası korku havasını kırdı’ 
 
Rosa Kadın Derneği avukatlarından Elif Tirenç İpek Ulaş, dernekle başlayan operasyonların dalga dalga devam ettiğini belirterek, 20'yi aşkın kadının gözaltına alındığını, bunların önemli bir kısmının tutuklu olduğunu geri kalanın ise ‘adli kontrol’ ve ‘ev hapsi’ verilerek yaşamdan koparıldığının söyledi. 
 
Rosa’nın Diyarbakır'da bir buçuk yıl önce kurulduğunu ve şiddetle mücadelede aktif rol aldığını hatırlatan Elif, “Diyarbakır'da kadına dönük şiddetle mücadelede bir hareketlilik yarattı. Türkiye'de birçok kadın örgütüyle, kadın kurumuyla ilişkilendi. Kadına dönük şiddetle mücadelede ortak hareket etti. Kadın cinayetlerine, şiddete, çocuğa dönük istismara karşı itiraz edilemezken, Rosa burada bir ses oldu. OHAL'den sonra yaratılan korku havasını kırdı. İnsanlar sokağa çıktı. Kadına dönük şiddetle mücadelede bütün kurumları harekete geçirdi. Şiddetle mücadele ağını kurdu. Bu ağın içinde 10'dan fazla bileşen var.  Ağ, Diyarbakır’a ilişkin iki rapor açıkladı” diye belirtti. 
 
'Uzun süreli teknik takip yapılmış’ 
 
Kadınların dernek faaliyetlerinden dolayı tutuklu bulunduğunu vurgulayan Elif, “Dosyaları büyük oranda bu faaliyetlerden oluşuyor. Yine siyasi partide çalışmışsa siyasi parti faaliyeti, sivil toplum kuruluşunda çalışmışsa STK faaliyetleri, meslek odasında çalışmışsa oradaki faaliyetleri üzerinden bir dosya oluşturulmuş. Uzun süreli teknik ve fiziki takip var. Bir suç unsuru varsa o anda müdahale edilir ya da o anda soruşturma açılır. Fakat dosyaların tamamına baktığımızda bunun tam tersi uzun bir süre takip ve birikme var. Tutuklama gerekçelerini arttırma üzerinden özel bir çalışma yürütülmüş” ifadelerini kullandı.
 
'Algı yaratmak üzerinden kurulan dosyalar’ 
 
Elif, yaptıkları hiçbir çalışmanın suç unsuru taşımadığını kaydederek, iddianamelerde de tutuklanmalarını gerektirecek bir suç unsurunun bulunmadığını vurguladı. Kadınların bilinçli hedef alındığını ekleyen Elif, “Yargılanan birçok kadın daha sonra Yargıtay’da ya beraat alıyor ya da dosya bozuluyor. Çünkü ortada ceza verilecek bir suç yok. Bazen de sırf göstermelik olsun diye cezalar veriliyor. Bir siyasi partide belediye meclis encümeni adayısınız ve kendi partinizin aday tanıtım toplantınıza katılmışsınız. Bu dosyanıza eklenmiş. Tümüyle algı yaratma üzerinden hazırlanan dosyalar” diye konuştu. 
 
'Korku toplumu yaratılmak isteniyor'
 
Türkiye'de uzun süredir hukuktan, yargının bağımsızlığından eser kalmadığını, kadınların sorgusunda da bunu gördüklerini belirten Elif, “Eskiden kolluk tarafından bir işkence durumu varsa bu inkar edilirdi. Ama şuanda tam tersi daha aleni şekilde işleniyor. Yargı da şuanda aynı tavrı sergiliyor. Hukuk alenen çiğneniyor. Bu tümüyle bir korku toplumu yaratma amacından kaynaklanıyor" şeklinde ifade etti.
 
'Duruşmaların güçlü geçeceğine inanıyoruz'
 
Davaların bir kısmının duruşma gününün netleştiğini, Temmuz itibarıyla başlayıp, Eylül ve Ekim ayına kadar süreceğini söyleyen Elif, kamuoyu oluşturmak için özel bir çalışma yürüteceklerini dile getirdi.  Operasyonun olduğu ilk günden itibaren Türkiye'de bütün kadın örgütleri tarafından ciddi anlamda bir sahiplenme ve dayanışma gerçekleştiğini vurgulayan Elif, şöyle konuştu: “Dayanışma hala devam ediyor. Bu anlamda duruşmaların da güçlü geçeceğine inanıyoruz. Bizlerin de savuma anlamında hazırlıklarımız devam ediyor. Bu sadece Rosa’ya değil kadın mücadelesi ve kadının yaşamının her alanında yer aldığı pozisyonla ilgili bir saldırı. Kadının siyasi anlamda aktifleşmesi, ekonomik anlamda aktifleşmesi, sosyal alanda aktifleşmesine dönük bir saldırı olarak değerlendiriyoruz. Bu boyutuyla da ciddi anlamda bir dayanışma yaşayacağımıza inanıyoruz.”
 
Dayanışma çağrısı
 
Elif, bu süreci sahiplenmek amacıyla bir kampanya başlatacaklarına dikkat çekerek, “Bu saldırı kadın mücadelesine dönük olduğu için kadın mücadelesini sahiplenme üzerinden bir kampanya olacak. ‘Kadın mücadelesi yargılanamaz’ diyeceğiz. Bu kampanyayı daha çok basında duyurup sosyal medya üzerinden yürüteceğiz. Kadın mücadelesini bir bütünüyle sahiplenmek, özelde de Rosa Kadın Derneği’ne yönelik geliştirilen baskılara ‘dur’ demek lazım bunun için herkesi dayanışmaya çağırıyoruz” dedi.