Emine Şenyaşar: Adaletin gelmesi için ölmemiz mi gerekir?’

  • 09:22 10 Temmuz 2020
  • Güncel
Şehriban Aslan
 
MALATYA - Eşi ve iki oğlu ile AKP’li vekilin kardeşinin yaşamını yitirdiği, bir oğlunun da tutuklanarak cezaevine gönderildiği günden bu yana adalet mücadelesi veren Emine Şenyaşar,  “Adaletin gelmesi için bu zulüm karşısında ölmemiz mi gerekir?” diye sordu. 
 
Urfa'nın Suruç ilçesinde 24 Haziran 2018 genel seçimleri öncesi 14 Haziran günü AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın korucu olan yakınları ve korumalarının seçim çalışması esnasında Emine Şenyaşar’ın ailesine ve işyerlerine saldırmıştı.  Emine’nin ailesine yönelik işyerlerinde başlayıp, yaralıların kaldırıldığı hastanede devam eden saldırıda ise Emine’nin eşi Hacı Esvet Şenyaşar ile çocukları Celal ve Adil Şenyaşar, AKP’li vekilin abisi Mehmet Ali Yıldız yaşamını yitirmişti. Ferit, Memet ve Fadıl Şenyaşar’ın da aralarında olduğu 9 kişi ise yaralanmıştı. Olaydan sonra tedavi gördüğü hastanede gözaltına alınan Emine’nin oğlu Fadıl Şenyaşar, yaralı halde tutuklanıp Elazığ Cezaevi’ne gönderilmişti.
 
Duruşma 2 Ekim’e ertelendi
 
Emine’nin eşinin ve oğlunun katledildiği günden bu yana verdiği adalet mücadelesi sonucu, olayla ilgili iddianame Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlandı. Dava dosyası ise güvenlik gerekçe gösterilerek Malatya’ya gönderildi. Dün davanın ikinci duruşması Malatya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya Emine Şenyaşar ile cezaevindeki oğlu Fadıl, sanık ve yakınları ile tarafların avukatları katıldı. Duruşma 2 Ekim tarihine ertelendi. 
 
‘Cezaevinde olan oğluma hala iftira atılıyor’
 
Şimdilik önceliğinin cezaevindeki oğlu Fadıl’ın bir an önce çıkarılması olduğunu söyleyen Emine, “Cezaevindeki oğlumu bırakmıyorlar. Tek başına bir odada kalıyor. Onlar ise dışarıdalar. Benim cezaevindeki oğlumun üzerine hala ifade veriyorlar. Dün mahkemede oğlumun üzerine tekrar ifade verdiler. Serbest bırakılmalarına da izin verilmiyor. Tek başına bir odada tam 2 yıldır tutuluyor. Artık yeter oğlumu bıraksınlar. Aile diye bir şey kalmadı ortada. Evim dağıldı, her biri bir tarafa gitti” diye belirtti. 
 
‘Madem oğlum PKK’li neden yıllarca öğretmenlik yaptı?’
 
Yeterince zarar gördüğüne dikkat çeken Emine, kendilerine yapılan zulmü kabul etmediklerini ve etmeyeceklerini ifade etti. Emine, adaletin olmadığını, herkesin sanıklardan yana olduğunu kaydederek, “İşleri faizdir, hepsi yalancı o da yetmiyor yalanlarını üstümüze yıkmaya çalışıyorlar. Bizim komşularımız arasında askerler de vardı ama şimdi bizi PKK’li gösteriyorlar. Benim çocuklarım işlerindeyken mi PKK’li oldu? Bu çocuk dükkan da mı eğitim aldı? Benim eşim ve çocuklarım 40 yıldır dükkanı işletiyor. Bir oğlum 8 yıl öğretmenlik yaptı, madem PKK’liydi neden öğretmen yaptılar” diye sordu.
 
‘Gerçekler ortaya çıksın’
 
Fadıl’ın bırakılması için çağrıda bulunan Emine, son olarak şöyle konuştu: “Ailede sadece üç kişi kaldık. Oğlumu bırakmayacaklarsa desinler, biz de gideriz kendimizi Ankara’da yakarız. Biz de kurtulalım bu dertten. Çünkü bize başka bir çözüm yolu bırakmadılar. Bizim bu zulüm karşısında ölmemiz mi gerekir? Çocuklarımı da öldürdüler. Hastanenin kamera kayıtlarını çıkarmıyorlar, dükkanın kamera kayıtlarını çıkarmıyorlar. Artık yeter! Kayıtlar getirilsin ve gerçekler ortaya çıksın.”