
‘Çoklu baro’ protestosundan: Gözümüzdeki ateşten korkuyorsunuz
- 09:08 10 Temmuz 2020
- Güncel
Habibe Eren
ANKARA - “Çoklu baro” yasa tasarısına karşı Kuğulu Park’ta eylem gerçekleştiren ve sabaha kadar nöbet tutan avukatlar tüm saldırılara rağmen alandan çekilmedi. Eylemde en dikkat çeken an ise barikatın önünde polis saldırısına maruz kalan bir avukatın polislere dönerek “Gözümüzdeki ateşten korkuyorsunuz” demesi oldu.
AKP-MHP ittifakı tarafından getirilen “çoklu baro” yasa tasarısına karşı Kuğulu Park’ta imza toplamak için dün bir araya gelen baro başkanları ve avukatlar polisler tarafından ablukaya alındı. Parkın tüm giriş çıkışları polis bariyerleri, çevik kuvvet kalkanları ve polis otobüsleriyle çevrildi.
Baro başkanlarının üçüncü gelişi
Yasa tasarısına karşı üçüncü kez Ankara’ya gelen baro başkanları tüm müdahaleye rağmen alanı terk etmedi. Yaklaşık 50 baro başkanı içeriye alınırken avukatlar, barikatın dışında tutuldu. Ellerinde "Demokratik bağımsız baro", "Savunma yoksa adalet yok", "Polis devleti değil hukuk devleti" ve "Avukatın sesi kısılırsa halkın sesi kısılır" dövizlerini taşıyan avukatlar polis engellemesine karşın kaldırımda döviz açarak bekledi. Bu sırada sık sık “Savunma susmadı susmayacak” sloganları atan avukatlar barikatın açılmamasına tepki gösterirken, polis saldırısına maruz kaldı.
Polis minibüsü avukatların üzerine sürüldü
Avukatlar, “Aç aç barikatı aç” sloganı ile bekleyişini sürdürürken alana üç adet polis minibüsü daha getirildi. Avukatların eylem yaptığı alanın dört bir yanı polis otobüsleri ile çevrildi. Ellerinde döviz taşıyan avukatlar bu tutuma karşı otobüsün önünde durarak tepkisini gösterdi. Bu sırada polis otobüsü, aracın önünde bekleyen avukatların üzerine sürüldü. Duruma tepki gösteren avukatlar darp edilirken barikatın diğer tarafında kalan baro başkanları da yerlerde tekmelendi. Bu sırada avukatlar “amacınız ne öldürmek mi istiyorsunuz” diye karşılık verdi. Buna karşılık polis amirinin “Sana ne istediğim yere arabayı koyarım sana mı soracağım” demesi dikkat çekti.
‘Yakında kendinizi savunacak avukat bulamayacaksınız’
Saatler ilerledikçe halkın ve caddeden geçen yurttaşların da ilgisi arttı. Eyleme sık sık slogan ve alkışlarla destek veren yurttaşlar polis saldırısına “Artık size oy moy yok”, “Susma sustukça sıra sana gelecek” sloganları ile tepkisini gösterdi. Eylem boyunca en sık yapılan anons “sosyal mesafe kuralı ve “valiliğin eylem yasağı kararı” olurken fiziki mesafeye avukatlardan çok polislerin uymadığı görüldü. Valilik kararına tepki gösteren bir kadın avukat, “Valiliğin kararı Anayasanın üstünde mi, normlar hiyerarşisi diye bir şey duydunuz mu? Anayasal hakkımızı kullanıyoruz. Yakında kendinizi savunacak avukat bulamayacaksınız. Hepiniz yargılanacaksınız!” diye tepki gösterdi.
Barikatının en önünde kadınlar yer aldı
Polis barikatının önünde yine kadınlar yer alırken eylem boyunca en fazla tepkiyi de yine kadınlar gösterdi. Birçok kadın barikat arasında sıkıştırılarak darp edildi, buna rağmen kadınlar bir an olsun barikatın gerisinde durmadı. Saldırıya karşı onlar da barikatı polislere doğru iterek karşılık verdi. Kadınlar saldırıya “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganı ile karşılık verirken bir avukatın “Gözlerimizdeki ateşten korkuyorsunuz. Alanları terk etmeyeceğiz” dediği duyuldu.
50 yıllık avukat da alandaydı
Eylemde her yaş grubundan avukat bulunurken yasa tasarısı tartışıldığı günden beri eylem alanlarında olan 75 yaşındaki Ankara Barosu’na kayıtlı avukat Dilek Dermancıoğlu, dikkat çeken eylemcilerden biriydi. 50 yıldır avukatlık mesleğini yürüten Dilek, savunmanın etkisiz kılınmasına sessiz kalmadığını dile getirdi. Dilek, “Tepki göstermek için geldim. Hiçbir olayda tepkisiz kalmak istemiyorum. Bundan önceki eylemlere de katıldım” diyerek alana neden geldiğini anlattı.
‘Tepkimi göstermek için geldim’
Baroların bölünmesinin oluşum kurallarına aykırı olduğunu dile getiren Dilek, “Baro kamu kuruluşudur. Kanunla kurulur. Böyle bir şeyin olması mümkün değil. Buradaki görüntü çok yanlış. Kuğulu Park’a avukatların alınmaması doğru değil. Pandemiyi gerekçe gösteriyorlar. Bu hali çok daha kötü. Çok daha yakın temas halinde herkes” şeklinde konuştu.
‘Yargı toplumun tuzudur, kokarsa her şey kokar’
Dilek devamında, “Yargı bu kadar bozulmamıştı. Yargı toplumun tuzudur o kokarsa her şey kokar. Yargı koktu artık. Meslektaşlarımın direnişi devam ettiği sürece yanlarında olacağım. Bundan sonrası için biraz daha farklı olmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.
Abluka devam ederken barikatın arasında direnen avukatlarla da konuştuk.
‘Ablukanın da onların da başarılı olma şansı yok’
Toplumsal Hukukçu Kadın Avukatlar’dan Sevinç Hocaoğulları polisin baro başkanlarının yanına gitmelerine ve Kuğulu Park’ta beklemelerine izin vermediğini belirterek, “O sırada halka temasımızı kesebileceğini düşünerek bizim bulunduğumuz kaldırımın yan tarafına polis minibüsleri dizmeye başladılar. Bu durumu engellemeye çalıştığımızda da neredeyse bizleri ezebilecek kadar ileriye gittiler. Ama bu onlar için çok nafile bir yöntem. Bu ablukanın da onların da başarılı olma şansı yok. Çünkü burada bulunan herkes iktidarın bu hamlesinin nedenini biliyor. Savunmayı da bizleri de susturamayacaklar. Bu abluka başarılı olmayacak” diye konuştu.
'Eylemin amacının gerçekleşmesini önlemeye çalıştılar'
Bir diğer Toplumsal Hukukçu Kadın Avukatlar’dan Çiğdem Kolot ise maruz kaldıkları saldırıyı şu sözlerle anlattı: “Baro başkanları gündüz saatlerinde Kuğulu Park’a bütün baro mensubu avukatları çağırdı. Bizler geldiğimizde maalesef Kuğulu Park’ın dört bir yanı polis barikatları ile çevrilmişti. Baro başkanları dışında kimseyi içeri almadılar. Daha sonra bizler hemen Kuğulu Park’ın yanındaki caddede elimizdeki ‘Demokrasi ve adalet için çoklu baroya hayır’ tarzındaki dövizlerimizle kaldırımda duruyorken; halktan alkışlar gelince polisler önce otobüsleri kaldırım kenarına çekerek önümüzü kapatmaya ve bu amaçla eylemin amacının gerçekleşmesini önlemeye çalıştılar. Ve bizi Kuğulu Park’tan daha aşağıya sürmeye çalıştılar. O esnada zaten arbede oldu. Otobüsü önümüze park edemezsiniz, yolu siz kapattınız biz kapatmadık. Buradan çekilin’ diyerek direnmeye çalıştık. Daha sonra parkın bitiminde doğrudan polisler kalkanları ile saldırdılar. Arbede esnasında çelme takıldı tekmeler atıldı. Polislerin arasında kalan bazı avukatlar da bu sırada darp edildi.”
‘Nöbetimiz devam edecek’
Polis saldırısı sonrası daha fazla direndiklerini kaydeden Çiğdem, “Bizleri süpüremeyeceklerini ve direndiğimizi gördükleri için barikatları oraya yerleştirdiler. Şu aşamada görüşmeler devam ediyor. Meclisteki yasa değişikliği görüşmeleri devam edene kadar nöbetimiz devam edecek. Direnmeye devam edeceğiz” diye konuştu.