DİYARBAKIR - “Çocuk istismarına evlilik yolu ile affa" karşı hazırlıklar yaptıklarını söyleyen Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı avukat Gazal Bayram Koluman, “Düzenlemenin tekrar gündeme gelmesi halinde eylem planımız olacak ve şu an baroların çocuk hakları merkezleri teyakkuzda” dedi.

 

Meclis’e getirilmesi beklenen ve “çocuk istismarına evlilik yoluyla affın" önünü açacak olan tasarıya özelde kadın örgütlerinden sesler yükselmeye devam ediyor. Hükümetin, Kasım 2016'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) getirdiği bir tasarıda yer alan ve kamuoyunda büyük bir tepkiye yol açan tasarı kadınların direnişi sonucu geri çekilirken, AKP-MHP tarafından yeniden gündeme getirildi. Tasarı, istismar edilen çocuk ile fail arasındaki yaş farkının 10’un üzerinde olmaması ve evlendirilmeleri durumunda verilen cezanın ertelenmesini kapsıyor. Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı avukat Gazal Bayram Koluman, tasarının hayata geçirilmesi durumunda yaşanacak olan travmalara dikkat çekti.

 

‘Çocuğu aynı zamanda bu suçtan koruyabilmeliyiz’

 

Çocuğa yönelen fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddet ve derin travmalar yaratan cinsel istismarın önüne geçmek gerektiğini söyleyen Gazal, “Önüne geçilmekten kasıt sadece çocuklar istismara maruz kaldıktan sonraki adli mercilere yansıtıldığında durum çocuğu orada koruma altına almak ya da yargılama sürecini idame ettirmek değildir. Aynı zamanda suça maruz kalmadan, mağdur olmadan bu suçtan koruyabilmek, önleyici tedbirleri uygulamaktır. Devletlerin görevi yerine getirirken hem idari kurumlardan hem de yerel bazdaki belediyelerden, resmi toplum örgütlerinden destek alarak bu görevi ifa etmesi gerekiyor. Bizler bu görevi ifa etmeden ve giderek bu suç oranların arttığından yakınırken, sürekli olarak 2016 yılından beri çocuğun cinsel istismarı maddesini kapsayan Türk Ceza Kanunu (TCK) 103’üncü maddede değişiklik yapmak gibi defalarca bir gaflete düştüğünü görmekteyiz” dedi. 

 

‘Yasa 2016’dan beri gündemde’

 

Bu yasanın 2016 yılında da gündeme geldiğine dikkat çeken Gazal, yasanın sivil toplum örgütlerinin, kadın hareketinin, kadın ve çocuk çalışanlarının, aktivistlerin tepkileri ve itirazları ile geri çekildiğini vurguladı. Gazal, 15 Nisan’da Meclis’ten geçirilen infaz düzenlemesine de değinerek, “Bu değişiklik yapılırken de yine aynı şekilde böyle bir tasarı maddesi de gündeme getirildi. Bu konuda ek geçici madde infaz yasasının da Meclis’e getirilmesine dair bilgiler dolaştı. Her ne kadar asli anlamda inkar edilirse de yine bizzat Ak Parti milletvekilleri tarafından ‘evet böyle bir şey düşünüyoruz’ dendi. Ardından tepkilerden kaynaklı tekrar geri adım atıldı. Keza burada bir art niyetlilik var ki infaz düzenlenmesinin pandemi sürecinde yurttaşın sağlık problemleriyle, sağlık problemlerin yaratmış olduğu ekonomik sıkıntılarla ilgilenmesi gerekirken; infaz yasasında değişikliğe gidildi” ifadelerini kullandı.  

 

‘Kurtarma adı altında başka fikirler taşınıyor’

 

Tasarının içeriğine işaret eden Gazal, içerikte yer alan ve çocuk evlendirmelerin önünü açan maddelerin kabul edilemez olduğunu belirtti. “Çocuk ve evlilik kavramının bir arada kullanılmasını dahi çok tehlikeli buluyoruz” diyen Gazal, çocuk yaşta evliliklerin toplumda kabul görse dahi kendilerinde kabul görmeyeceğini dile getirdi. Gazal, dini nikahın da önünün açılacağı uyarısında bulunarak, “Yıllarca mücadele verdik bu hususta. Başlık parası karşılığı evlendirilme gibi faktörlerin önünü açmış olacaksınız. Tabi en vahimi ise çocuğun tecavüz edenle, çocuk cinsel istismarcısı ile evlendirilmesinin yolunu açmış ve bunu yasal olarak meşrulaştırmış olacaklar. Yasal bir kılıf altına koymuş olacaksınız. Sürekli meclise, ‘bir sürü aile mağdur’ denilerek gündeme getiriliyor fakat bu sayı 200 küsurlarda bir sayıdır. Biz bu sayının azlığı ya da çokluğuna bakmıyoruz. Az da olsa ‘kurtarma’ adı altında başka fikirlerin, zihniyetlerin devreye geçirildiği, çocuğun cinsel istismar faili ile evlendirilmesinin yolunun açılması niyeti taşıdığını çok iyi biliyoruz. Ve hiçbir tarafı ile kabul etmeyeceğimizi ifade etmek isterim” dedi

 

‘Baro çocuk hakları merkezleri teyakkuzda’

 

Pandemi sürecinde çalışmalarını sosyal medya üzerinden yaptıklarını ifade eden Gazal, devamında şunları kaydetti: “Hem sokağa çıkma yasakları hem de sosyal mesafe kuralları gereği çocuk alanında çalışan, baroların çocuk hakları merkezleri şu an teyakkuzda. Düzenlemenin tekrar gündeme gelmesi halinde eylem planımız olacak. Ancak bu da belki uyanmayan bir kesimi uyandırmak olabilir. Eylemlilik haline girmenin de böyle bir handikap olduğu kanısındayım. Meclise benzer bir hareketlilik gelirse gerekirse sosyal medya hesaplarımızda meclisteki görüşmeler, yine tüm barolarımız, tüm STK’ların ortaklaşarak her türlü eylemleri yapmaya hazır bir şekilde beklediğimizi ifade etmek isterim. Meclise dahil taşınmasını çok korkunç sonuçları olduğunu düşünüyoruz.”