
‘Saldırılara cevabımız daha fazla örgütlenme olacak’
- 09:03 9 Temmuz 2020
- Güncel
DİYARBAKIR - Özelde genç kadınlar olmak üzere, toplumun tüm kesimlerine yönelik bir saldırı furyasının devrede olduğunu ifade eden HDP Gençlik Meclisi üyesi Beritan Yaşar, “Saldırılara cevabımız her zaman daha fazla örgütlenme olacaktır. Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Kadınlara yönelik saldırı ve baskılar devam ederken, son 2 ay içerisinde çok sayıda kadın gözaltına alınarak, tutuklandı. Özellikle Rosa Kadın Derneği’ne yönelik başlatılan soruşturma kapsamında Diyarbakır’da 18 kişi gözaltına alınırken 12 kişi ise tutuklandı. Daha sonra ise Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) yönelik başlatılan bir soruşturma kapsamında da yine 30’a yakın kadın gözaltına alındı, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti ve Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu üyesi Sevil Rojbin Çetin ise evinde işkenceye maruz kaldı ve 11 gün sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genç Kadın Meclisi üyesi ve TJA aktivisti Beritan Yaşar, Kürt kadınlara yönelik baskı ve saldırı politikalarını değerlendirerek, kadınların daha fazla örgütlenmesi gerektiğine vurgu yaptı.
‘Kadın kurtuluşu demek, toplumun kurtuluşu demek’
Kürt kadınların her dönem saldırı ve baskılara maruz kaldığını ifade eden Beritan, bölgede kadınlara yönelik her türlü işkence, şiddet yöntemlerinin kullanıldığını dile getirdi. Bu saldırılara karşı kadınların da müthiş bir direniş ve mücadele içerisinde olduğunu kaydeden Beritan, Kürt kadınların bu sisteme bir itirazı söz konusu olduğunu belirtti. Kadınlara yönelik saldırıların teşhir edilmesi noktasında Kürt kadın mücadelesinin önemli olduğunu söyleyen Beritan, “Kadın özgürleşirse ancak toplumun da özgürleşebileceğini savunan bir düşünceye sahibiz. Kadın mücadelesi yalnızca kadın kurtuluşu demek değildir. Kadın kurtuluşu demek toplumun kurtuluşu demektir. Bu zihniyet, bu sistem ancak kadın özgürleşirse, değişebilir” dedi.
‘Her birini ayrı ayrı teşhir etmeliyiz’
Kadına yönelik saldırıları derin ele almak gerektiğini ifade eden Beritan, “Bir erkek zihniyeti söz konusu ve bu zihniyeti ortaya çıkaran etkenleri de görmek gerekiyor. Sorunu tespit etmek ve çözümü buna göre üretmek gerekiyor. Örneğin ‘kadın açık giyindi’, ‘kadın kahkaha attı’, ‘aşık kocanın kıskançlığı cinnet geçirtti’ gibi cümleler, başlıklar, söylemlere yalnızca salt erkek zihniyeti olarak yaklaşmamak gerekiyor. Bu bilinçli yürütülen kadın düşmanlığı politikalarının bir parçasıdır. İşte biz tam da bu politikaları teşhir etmek zorundayız. Kadına dönük saldırıların her birini ayrı ayrı teşhir etmeliyiz ve sorgulamalıyız” diyerek bölgede kadın düşmanı politikalarla kaçırma, kaybettirme, işkence, tecavüz ile karşılaştıklarını söyledi.
‘Topyekün saldırıya karşı topyekün mücadele’
Bölgede Kürt kadınlara yapılanların tahammülsüzlük olduğuna işaret eden Beritan, elde edilmiş kazanımların iktidarın hedefinde olduğunun altını çizdi. Genç kadınlar olarak örgütlü mücadelelerine yönelik bu saldırıları tanımadıklarını söyleyen Beritan, “Biz genel kadın mücadelesinden ayrı ele almıyoruz kendimizi ve bu nedenle kadınlara dönük topyekün saldırılara karşı topyekün mücadele çağrısında bulunuyoruz. Genç kadınlara dönük özel savaş politikalarının tümü bir bütün bu politikaların ürünüdür. Eşbaşkanlık sistemi, kadın kurumları, 6284 yasası gibi birçok kazanım iktidarın hedefinde. Kadınların nefes aldığı her alan yok edilmek isteniyor ama biz bunlara elbette izin vermeyeceğiz. Yıllardır olduğu gibi direneceğiz ve kadın mücadelesini yükselteceğiz” diye vurguladı.
‘Daha fazla örgütleneceğiz’
Kürt kadın özgürlük hareketinin dünyada tanınan bir hareket olduğunu dile getiren Beritan, son olarak da şunları dile getirdi: “Kürt kadın hareketi artık kitleselleşmiştir. Kürt kadın hareketini duymayan, bilmeyen kalmamıştır. Saldırıların bir sebebi de budur. Rosa’ya, TJA’ya yönelik baskılar temelini bundan alıyor. Çünkü Kürt kadınlarının mücadelesini büyütmesinden, örgütlenmemizden korkuyorlar. Kadın yapılarımızı daha çok örgütleyeceğiz. Biz genç kadınlar olarak bu çalışmaların, bu mücadelenin de geleceğiyiz. Bu nedenle ‘Gülistan Doku’yu neden sordunuz?’ diye sorarlar yeniden soracağız. ‘Niye TJA aktivistisiniz’ diye sorarlarsa biz tekrar TJA aktivisti olacağız. Yani saldırılara cevabımız her zaman daha fazla örgütlenme olacak. Hiçbir şekilde kadınlar mücadeleden vazgeçmeyecek.”