Makbule Özbek’in tahliye talebi ‘kaçma şüphesiyle’ reddedildi

  • 13:25 8 Temmuz 2020
  • Güncel
DİYARBAKIR - Barış Annesi Makbule Özbek’in serbest bırakılması için avukatların yapmış olduğu başvuruya “kaçma şüphesi” iddiasıyla ile ret cevabı verildi.
 
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı başlatılan soruşturma kapsamında Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) yönelik siyasi operasyonda 44 kişi gözaltına alınırken, 23 kişi tutuklandı. Tutuklananlar arasında bulunan 72 yaşındaki Barış Annesi Makbule Özbek’in tutuklanma gerekçeleri ise katıldığı açıklamalar, davetler, taziyeler, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in başlatmış olduğu açlık grevine destek vermek amacıyla katıldığı açlık grevi, HPG’ye katılan iki çocuğunun fotoğrafının evde bulunması olarak gösterilmişti. Makbule, çok sayıda kronik rahatsızlığına rağmen tek başına bir hücrede tutuluyor.
 
Kaçma şüphesiyle tahliye edilmedi!
 
Mezopotamya Ajansı’nın (MA) haberine göre, Makbule’nin avukatı, cezaevinde kalmasının hayati risk oluşturması nedeniyle tutukluluğuna itirazda bulundu. Diyarbakır Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne yapılan itiraza hakimlik ise “mevcut delil durumu, kuvvetli suç şüphesi, delillerin karartma ve kaçma şüphesi” gerekçeleriyle tutukluluğunun devamına kararı verdi.
 
‘Çocuklarının fotoğrafı suç konusu oldu’
 
Makbule’nin avukatı Gülşen Özbek, Makbule’nin yaşına rağmen ölümlerin artmaması için çok sayıda eyleme katıldığını belirterek, “72 yaşında bir insana ‘örgüt üyesi’ demek hukukun hiçbir mantığıyla örtüşmüyor. İki çocuğunu kaybeden ve 72 yaşındaki bir insan, daha fazla insanların hayatını yitirmemesi adına mücadele edebilir. İddiaların hepsi bu yönlüdür. Açlık grevlerinin sonlanmasına dair yapılan açıklama ve etkinliklere katıldığı için yargılanıyor. Kendisi de insanların daha fazla yaşamını yitirmemesi için o eylemlere katıldığını ifade etti. Tamamen demokratik ve anayasal haklardır. Bu tür eylemlere katılmasında bir suç unsuru yoktur. Evinde yapılan aramada duvarda asılı olan iki çocuğunun fotoğrafı bile suç konusu olarak kendisine yöneltildi” diye belirtti.
 
‘Delilleri karartma imkanı yoktur’
 
Gülşen, DTK üye olmasının da suç unsuru olarak gösterildiğini kaydederek, Barış Annesi Makbule Özbek’in anayasal eylemlere barışçıl kimliğiyle katıldığını vurguladı. Bunların tümünün anayasal haklar bağlamında değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden Gülşen, “72 yaşındaki bir insanı tutuklamak yasanın tarif ettiğinin ötesinde niçin son tedbir olarak uygulanmadığının mahkeme tarafından ortaya konulması gerekir. 72 yaşındaki bir insanın kaçma ihtimalinin olduğu düşüncesiyle tutukluluğunu haklı göremeyiz. Delilleri toplanmış bir dosyada delilleri karartma imkanı yoktur. Çok ciddi sağlık sorunları var. Bugün 65 yaşındaki insanlara salgın nedeniyle çok olağanüstü sağlık tedbirleri uygulanıyorken, kronik hastalıkları olan 72 yaşındaki bir insanın anayasal haklarını kullandığı için kriminalize edilerek tutuklanması vicdanen de kabul edilemez. En son uygulanması gerekilen tutuklanma tedbirinin başta uygulanması hukuki değildir. Sağlık raporları sunmamıza rağmen tahliye talebimizin reddedilmesi kabul edilemez” sözlerine yer verdi.