
Asrın Hukuk Bürosu: Abdullah Öcalan Türkiye ve Ortadoğu'daki siyasi krize çözüm gücünü bir kez daha vurgulamıştır
- 14:24 4 Mart 2020
- Güncel
İSTANBUL - Asrın Hukuk Bürosu, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan aile görüşünün ardından yaptığı yazılı açıklamada, "Türkiye ve Ortadoğu'daki siyasi krize çözüm gücünü bir kez daha vurgulamıştır" dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın tutuklu olduğu cezaevinin bulunduğu İmralı Adası’nda 27 Şubat tarihinde orman yangını çıkmıştı. Kamuoyunda PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın hayatından endişe edilmesi nedeniyle Abdullah Öcalan ailesi ve avukatlarının görüşmeye dönük talepler yükseldi. Görüşme taleplerinin ardından Asrın Hukuk Bürosu, dün ailelerin görüşme gerçekleştirdiğini duyurmuştu. Asrın Hukuk Bürosu, bugün yaptıkları yazılı açıklamada ise görüşmenin detaylarını paylaştı.
Yapılan açıklamada görüşmeye dair şunlar söylendi:
“Aileler, İmralı Adasında yapılan ziyarette yangının gerçekleştiğini teyit etmişlerdir. Müvekkillerimizin genel olarak iyi göründüklerini ve yangından etkilenmediklerini gözlemlemiş bulunmaktadırlar.
Ancak İmralı cezaevindeki tecridin uygulama biçimi aileleri ve kamuoyunu sürekli olarak tedirgin ve kaygılı bir duruma sürüklemektedir. Zira cezaevlerindeki mahpusların en temel haklarından olan aile ve avukat görüşmeleri hiçbir zaman İmralı adasında hukuki olarak uygulanmamış, bir şantaj ve tehdit aracı olarak değerlendirilmiştir. Bugün de görüldüğü gibi 2011 yılından bugüne kadar ancak açlık grevleri, yangın vb. olağanüstü durumlar sonucunda gerçekleştirilmiştir. Bu durumun hukuken de ahlaken de kabul edilir bir yanı bulunmamaktadır.
Sayın Öcalan'ın moralli, güçlü ve sağlıklı olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız. Kardeşi Sayın Mehmet Öcalan ile yaptığı bu görüşmede Türkiye ve Ortadoğu'daki siyasi krize çözüm gücünü bir kez daha vurgulamıştır. 2019 yılında yapmış olduğu görüşmelerde ortaya koyduğu duruşu daha güçlü bir şekilde devam ettirdiğini belirtmiştir. Son süreçte yaşanan siyasi gelişmeler Sayın Öcalan'ın haklılığını ortaya koyduğu gibi bu atmosferde İmralı'da uygulanan tecridin halkların geleceğine yönelik olduğu da daha net olarak ortaya çıkmıştır.
Kişiye özgü hukuksuz bir uygulama olan ve aynı zamanda halkların barış içinde ortak yaşam iradesine yönelik uygulanan tecride derhal son verilmesi çağrısını yapıyoruz. Bu minvalde yaşanan gelişmeleri kamuoyunun bilgisine sunarız.”