‘Nefret söylemini geliştirenler kadına yönelik şiddetin suç ortağıdır’
- 08:15 12 Eylül 2019
- Güncel
İSTANBUL - Gazi Kadın Dayanışması, boşandığı erkek Soner Göztepe tarafından şiddete maruz bırakılan Sibel Altunsöğüt için yaptığı eylemde, “Tüm ötekileştirilenlere yönelik nefret söylemlerini üreten hükümet ve uygulayıcıları kadına yönelik şiddetin suç ortaklarıdır” dedi.
Sultangazi Kadın Dayanışması, İstanbul Sultangazi ilçesinde 6 Eylül tarihinde boşandığı erkek tarafından fiziksel şiddete maruz bırakılan Sibel Altınsöğüt ve iki çocuğu için Gazi Cem Evi önünde basın açıklaması yaptı. “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz. Kadın dayanışması yaşatır” pankartı ve “Erkek şiddetine dur de”, “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” dövizlerinin açıldığı eyleme çok sayıda kadın katıldı. Sık sık “Kadın şiddetine ses çıkar”, “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” ve “Erkek vuruyor devlet koruyor”, “Jin jiyan azadî” sloganları atıldı. Burada basın açıklamasını Sultangazi Kadın Dayanışması adına Sümeyye Aydoğan okudu. Kadına yönelik şiddete sessiz kalmayacaklarını belirten Sümeyye, “Geçtiğimiz günlerde mahallemizde bir kız kardeşimiz, 7 yıl önce boşandığı Soner Göztepe tarafından bıçaklı saldırıya uğradı. Ev hapsi ve uzaklaştırma kararı bulunmasına rağmen Soner Göztepe hastane acilinde bulunan kız kardeşimize ve çocuklarına bıçakla saldırdı. Olay yerinde hiçbir gerekli müdahale yapılmazken, bu kişi ifadesi alındıktan sonra hemen serbest bırakıldı" dedi.
‘Doğrudan kadınların yaşamını hedef alıyor’
Kadınları sistematik şiddete teslim eden zihniyetle barışmayacakları dile getiren Sümeyye, iktidarın uyguladığı kadın düşmanı politikaların ve saldırıların çetelesini tutmanın artık neredeyse imkansız olduğunun altını çizdi. Bu saldırıların doğrudan kadınların hayatlarını hedef aldığının altını çizen Sümeyye, “Uzaklaştırma kararlarına rağmen erkekler kadınlara ulaşabiliyor, kadınlar ‘en yakınım’ dedikleri erkekler tarafından şiddet görüp, katlediliyor” diye konuştu.
‘Bütün kadınların isyanıyız’
İstanbul Sözleşmesi ve kadınları koruyan 6284 sayılı yasanın önemini hatırlatan Sümeyye şöyle devam etti: “İstanbul Sözleşmesi’ne saldıranlar, çocuk evliliklerin önünü açanlar; toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren politikalar, şiddeti meşrulaştıran uygulamalar ve cezai yükümlülüklerin uygulanmayışı, kadın, LGBTI+ ya da diğer tüm ötekileştirilenlere yönelik nefret söylemlerini muhafazakarlıkla yeniden üreten hükümet ve uygulayıcıları kadına yönelik şiddetin suç ortaklarıdır. Biz kadınlar mücadele etmeye devam edeceğiz. Helin Palandöken’in, Özgecan’ın, Cansel’in, Emine Bulut'un, Şule Çet’in ve katledilen, şiddete maruz bırakılan bütün kadınların isyanıyız.”
Konuşmanın ardından kadınlar, İzzetpaşa Caddesi’nde sloganlar alkış ve zılgıtlar eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi. Kadınlar Köşebaşı otobüs durağına kadar yürüdükten sonra pankartı bir duvara asarak eylemlerine son verdi.