İki çocuğu açlık grevinde olan anne: Özgürlüğümüze de çocuklarımıza da kavuşacağız

  • 09:11 2 Mayıs 2019
  • Güncel
Rengin Azizoğlu-Şehriban Aslan
 
DİYARBAKIR - Bir oğlu 5 Ocak'tan bu yana diğer oğlu ise 1 Mart'tan bu yana açlık grevinde olan Raife Elyakut, çocuklarının sonuna kadar arkasında olduğunu belirterek, "Zafer onların olacak. Biz analar bu direnişi sonuçlandıracağız. Özgürlüğümüze de çocuklarımıza da kavuşacağız” dedi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Leyla Güven'in başlattığı açlık grevi 176’inci, 16 Aralık'ta 10 cezaevinde 36 tutsağın dahil olduğu eylem 138, 17 Aralık'ta 3 cezaevinde başlayan 10 tutsağın eylemi 137, 26 Aralık'ta 13 cezaevinde başlayan 35 tutsağın eylemi de 128. gününde. 5 Ocak'ta 26 cezaevinde 100'ü aşkın tutsağın eylemi 118’nci gününde. 1 Mart'tan itibaren ise tüm cezaevlerinin eyleme dahil olmasıyla 7 bini aşkın tutsak açlık grevini sürdürüyor. Toplumun ve uluslararası kurumların sessizliği nedeniyle 15 tutsak, eylemini bir üst aşamaya taşıyarak 30 Nisan’da ölüm orucuna başladı. 
 
Yıllardır cezaevinde bulunan Ali Haydar ve Ali Ejder Elyakut kardeşler de eylemini sürdüren tutsaklardan. Kardeşlerden Karabük T Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan Ali Haydar Elyakut 5 Ocak'ta, Patnos T Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan Ali Ejder Elyakut ise 1 Mart'tan itibaren açlık grevinde. 
 
'Çocukken babasının görüşüne götürüyordum’
 
25 yaşından beri cezaevi kapılarında olduğunu belirten anne Raife Elyakut, "İçeridekiler biliyorlar zindandalar. Benim ne dışarım bellidir ne zindanım bellidir" diyerek yaşamının büyük bölümünü kapsayan cezaevleri gerçekliğini anlatarak başlıyor konuşmasına. Raife, "Ali Haydar daha çocuktu tutuklandığında, 16 yaşındaydı. Liseye gidiyordu. 25 yıldır da cezaevinde. Babaları cezaevindeyken Haydar ile cezaevine gidiyordum. Kaldırıyordum camın önüne babasıyla konuşsun diye. Haydar büyüdü aynı zindana o da girdi. Ejder ise 24 yıldır cezaevindedir. Ejder de 16 yaşında girdi cezaevine. Bu cezayı hak etmemişlerdi. Sadece Kürt kimliğine sahip oldukları için her iki çocuğuma da 36'şar yıl ceza verdiler" dedi.
 
'Her an aklımızda çocuklarımızın açlığı var'
 
Oğullarının açlık grevinde olduğunu tesadüfen öğrendiğini dile getiren Raife, yanında olan çocuklarının kendisinden açlık grevlerini sakladığını kaydetti. Raife, "Oğlum internete girdiğinde tesadüfen baktığım an isimlerini gördüm. Dünyam yıkıldı. Ne gecem gecedir, ne gündüzüm gündüz. Benim evimde doğru dürüst yemek yapılmıyor. Başıma yastığa koyuyorum 'Allah’ım sabah hayırlı bir haberle uyanalım' diyorum. Evimizde huzur kalmadı. Her an aklımızda çocuklarımızın açlığı var. Biz annelerin hayatı bitmiş. Hayalet gibi ayaktayız" diye belirtti. 
 
'Yürüyemeyecek hale gelmişler'
 
Ali Haydar'ın durumunun kritik aşamayı çoktan aştığını kaydeden Raife, "Haydar öyle bir hale gelmiş ki bardağa elini attığında elleri titriyor. Bardağı tutamıyor. Bizden gizlemeye çalışıyor ama gizleyemiyor. Görme sıkıntısı yaşıyor. Böyle giderse gözlerini de kaybedebilirler. Her hastalığa da yakalanabilirler. Bir deri bir kemik kalmış. Hala da dimdik ayaktadır, bana moral veriyor. Karabük'ten döndüm aynı gece Patnos'a gittim. Ali Ejder de abisi gibi bana teselli veriyordu. Ayağa kalkıyorlar tansiyonları düşüyor, gözleri kararıyor. Yürüyemeyecek hale gelmişler" ifadelerini kullandı. 
 
'Çocuklarımız ölmek değil yaşamak istiyor'
 
Tecridin sadece PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik olmadığı vurgulayan Raife, cezaevlerindeki tüm tutsaklara yönelik zulüm, baskı ve tecridin olduğunu belirtti. Raife, "Ellerinden ne gelse yapıyorlar. Her çeşit baskı ve zoru çocuklarımıza uyguluyorlar. Yeter artık ölüm istemiyoruz. Yeterince bedel ödedik. 8 can verdik. 8 can az değil, kolay değil. Gencecik insanlar gitti. Biz barış istiyoruz. Amacımız da derdimiz de barıştır, çocuklarımızın özgürlüğüdür. Abdullah Öcalan üzerindeki bu tecridi kaldırsınlar. Çocuklarımız ölmek değil yaşamak istiyor" dedi. 
 
‘Bizler ses çıkarırsak devlet de adım atmak zorunda kalacaktır’
 
Raife, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çocuklarımızın açlık grevi 5'inci aya giriyor. Leyla Güven 6'ncı ayını bitirdi. Hiç kimsede bir ses yok. Bir devlet yetkilisi kalkıp demiyor 'yeter artık.’ Emine Erdoğan çıkıp televizyona 'Ben anneyim. Gençlerin ölümünü istemiyorum, anneler artık ağlamasın' demişti. Çık o zaman şimdi anneliğini göster. Gençler ölüyor. Çık 'yeter artık' de, bir çözüm bul. Dışarıdakiler destek vermeseler onlar içerde ne yapabilirler. Kürt halkı ayağa kalksın. Herkes ses çıkarsın. Bizler ses çıkarırsak devlet de bu işe el atmak zorunda kalacaktır."
 
‘Biz analar bu direnişi sonuçlandıracağız’
 
Açlık grevindeki tüm tutsakların çocuğu olduğunu dile getiren Raife, sonuna kadar tutsakların arkasında olduğunu vurguladı. Raife, "Tutsakların bu direnişi kazanacaklarına da inanıyorum. Zafer onların olacak. Bu şekilde devam ederse biz analar da toplanıp ölüme kadar gideriz. Benim bir oğlum Patnos'ta bir oğlum Karabük'te. Gider cezaevinin önüne çadır kurar orada açlık grevine başlarım. Biz analar bu direnişi sonuçlandıracağız. Özgürlüğümüze de çocuklarımıza da kavuşacağız. Sonuna kadar da mücadele edeceğiz" diyerek tüm Kürt ve Türkiye halklarını mücadelelerine destek olmaya çağırdı.