Evrim Kepenek-Leyla Özkaynak

 

İSTANBUL - “Ayşe öğretmeni, Nuriye ve Semih’i öncelemeyen bir TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nu vicdanımı rahatsız etti” diyerek TBMM İnsan Hakları Komisyonu’ndan istifa eden CHP Milletvekili Zeynep Altıok, özel bir televizyon kanalında yayınlanan programda “Çocuklar ölmesin” dediği gerekçesiyle Ayşe öğretmene verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasının Anayasa Mahkemesi tarafından bozulması çağrısı yaptı. 

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Hakları Komisyonu’ndan, komisyonun yetersiz çalıştığını belirterek istifa eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, Türkiye’nin insan hakları karnesini ve iktidarın kadın politikalarını  ajansımıza değerlendirdi.

 

Türkiye’deki insan hakları ihlallerinin OHAL’den sonra çok daha kötü bir tablo çizdiğini söyleyen Zeynep, AKP iktidarı boyunca insan haklarının hiçbir zaman iyiye gitmediğini söyledi. Özellikle 15 Temmuz sonrası OHAL’in kalıcı hale geldiğini söyleyen Zeynep, yaşamın her alanında insanların baskı altında olduğunu belirtti. “Muhbir vatandaş” ihbarlarına dikkat çeken Zeynep, “OHAL’in kendi koşulları baskıyı zaten yükseltiyor. Bu süreçte birçok işkence iddiası var kıyım var. 12 Eylül dönemindeki aydınlar dilekçesinin karşısına barış akademisyenlerinin dilekçesini koyduğunuzda ihraç edilen kişilerin sayısı kıyaslanamayacak büyüklükte” dedi.

 

‘OHAL komisyonun aldığı kararların gerekçesi yok’

 

Tüm uluslararası insan hakları kriterlerin yok sayıldığını ve bu anlamda verilen notların düştüğünü belirten Zeynep, OHAL ile birlikte baskı ve korku imparatorluğunun rejime dönüştüğünü söyledi. Zeynep, “Bilinçli ihlallerin ve cezalandırmaların arttığını görüyoruz. Tehlikeli olan da bu. OHAL komisyonun aldığı kararların gerekçesi yok. İşini yapmadığını biliyoruz. Çok az oranda çalışma raporu çıkıyor gerekçesiz çıkıyor” diye konuştu.

 

'İnsanın yaşam hakkı üzerinden değerlendirme yapılmıyor'

 

OHAL’in çözümcül olmasının imkansız olduğunu belirten Zeynep,  OHAL’e sürecinde yaşanan hak ihlallerine yönelik yapılan başvuruların “korkunç” boyutlarda olduğunu söyledi. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yı hatırlatan ve taleplerinin görmezden gelindiğini söyleyen Zeynep, “İnsanın yaşam hakkı üzerinden bir değerlendirme yapılmadığı ortada” diye vurguladı.

 

‘Komisyon etkin çalışmıyor’

 

TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun hak ihlallerini araştırmadığını, Türkiye’de çok yakıcı sorunlar olduğunu ifade eden Zeynep, “Ancak komisyon etkin çalışmıyor. Türkiye’de insan hakları çalışmaları iktidarın beğendiklerine nefes aldıran diğerlerine de nefes aldırmayan bir süreci kapsıyor. Hak ihlalleri yapan Türkiye’yi yurt dışına anlatanlar da Türkiye’yi kötülüyor diye fişleniyor” diye konuştu.

 

Sözlerine, “Çatışmaların yaşandığı bölgelerde çocuklar ölmesin” dediği gerekçesiyle 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ve cezası Yargıtay tarafından onanan ancak henüz yeni doğum yaptığı için cezası Nisan ayına kadar ertelenen Ayşe öğretmeni hatırlatarak devam eden Zeynep, “Ayşe  öğretmen ile ilgili karar kesinleştikten sonra AYM’den tedbir istenmiş durumda yani dosya esastan görüşülene kadar bir  ön ara karar talep edilmiş durumda” dedi. 

 

Ayşe öğretmen cezaevine girmeyebilir

 

AYM’ye Ayşe öğretmen için çağrıda bulunan Zeynep, “Bunun gerekçesi; İnfazın durdurulması. Eğer AYM ön ara kararda dosyanın esastan görüşüleceği kararını alırsa, AYM’nin esas kararına kadar Ayşe öğretmenin infazı ertelenecek. Yani Ayşe öğretmen AYM ara karar almazsa cezaevine girecek. Ama AYM ön karar alır ve nihai karar için Ayşe öğretmenin dosyasını sıraya sokarsa o zaman nihai karara kadar Ayşe öğretmen özgür kalır. Bizim çağrımız AYM’nin acil olarak dava esastan görülüp karar bağlanmasan önce ara karar ile infazın ertelenmesi. O zaman Deran bebek de Ayşe öğretmen de hapse girmeyecek” ifadelerini kullandı.

 

'Teknik düzeyde çalışan, çözüm önerisi getirmeyen bir yapı'

 

 Komisyonun kendisinin enerjisini de aldığını ve etkin çalışmadığını vurgulayan Zeynep, komisyonu sadece teknik düzeyde çalışan ve çözüm önerisi getirmeyen bir yapı olarak nitelendirdi.  “Bu komisyonun parçası olmak vicdanımı yaralıyor” diyen Zeynep, “Ayşe öğretmeni öncelemeyen, Nuriye ve Semih’i öncelemeyen bir komisyon beni rahatsız ediyordu” dedi.

 

‘Tek özgürlük insan haklarını ihlal özgürlüğü’

 

“Barış”ı terörize etmek isteyen bir iktidar dili olduğunu belirten Zeynep, “Hangi yapı, kurum olursa olsun yaşamsal haklarına saygı duymak gerekir. Türkiye’nin özgürlükler ülkesi olduğunu iddia etmek de gerçeği yansıtmıyor. Türkiye’deki tek özgürlük insan haklarını ihlal özgürlüğü” diye belirtti. 

 

‘Kadına yönelik şiddet sistemli olarak cezasızlıkla karşılanıyor’

 

İktidarın kadınlara yönelik politikalarına da değinen Zeynep, kadına yönelik şiddetin sistemli olarak cezasızlıkla karşılaştığını ve meşrulaştırıldığını söyledi. “Siz kadını toplumun dışına iteceksiniz, bakanlık görevini dahi ‘börek yaparsan ailen kurtulur’ düzeyinde ele alırsanız, böyle bakarsanız kadını taciz eden erkek anlayışının olmaması imkansız” diyen Zeynep, iktidarın kadınların mücadele ederek kazandığı hakları yok saymaya çalıştığını belirtti.