'Şarbon iç üretimine destek vermeyen ülkelerin kaderi!'
- 09:08 20 Eylül 2018
- Sağlık/Spor
DİYARBAKIR - Şarbon hastalığının kendi üretimini yapamayan ülkelerin kaderi olduğunu belirten SES üyesi Gülhan Tekin, Türkiye'nin dışa bağımlı tarım ve hayvancılık politikası ve koruyucu sağlık tedbirlerinin olmaması nedeniyle bu hastalığın şu anda gündeme geldiğini vurguladı.
Türkiye Et ve Süt Kurumu'nun Kurban Bayramı sürecinde Brezilya'dan ithal ederek Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki özel sektöre ait bir işletmeye getirdiği sığırlarda şarbon basili saptandı. Bunun sonucunda şarbon hastalığı Ankara, İstanbul, Sivas, Bitlis, Kayseri ve son olarak Hakkari'de görüldü. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Mali Sekreteri Gülhan Tekin, çözüm olarak çiftçinin desteklenmesi ve hayvan ithalinin durdurulması gerektiğine dikkat çekti.
'Şarbon iç üretimine destek vermeyenlerin kaderi'
Şarbonun bölgede görülmeyen bir hastalık olduğunu dile getiren Gülhan, tarımını kendi yapan ve hayvanlarını kendi meralarında otlatan çiftçilerin hayvanlarında görülmediğini söyledi. Şarbonun Kurban Bayramı öncesi dışarıdan ithal edilen sığırların girişiyle baş gösterdiğine işaret eden Gülhan, "Şarbon kendi iç üretimine destek vermeyenlerin kaderi" diye belirtti. Devletin hayvancılığı ve tarımı bitirme noktasına getirdiğini vurgulayan Gülhan, şöyle dedi: "Ormanlarımız amaçsızca bahanelerle yakılıyor. Nitekim son dönemlerde Dersim yangınları hayvancılığın yapılamayacağını gösterdi. Devlet ucuza getirtmek için kendi değimiyle yurt dışından alıyor ancak bu coğrafyanın dışarıdan hayvan getirmeye çok da ihtiyacı yok.”
'Koruyucu sağlık hizmetleri geliştirilmeli'
Bu hastalığın ortaya çıkmasının nedenlerinden birinin de koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmemiş olması olduğunu vurgulayan Gülhan, "Şarbon ortaya ilk çıktığı dönemde veterinerlerin görevlendirilmeyişi, hayvanların sağlık kontrolünden geçirilmemiş olması maalesef bizim bu sorunu bugün konuşuyor olmamıza neden oldu. Bütün bunlar yaşanıyorken çözüm ne olabilir? Bizim çözüm sunma gibi bir derdimiz var. Bunu zaman zaman sendikamız üzerinden yapıyoruz. Koruyucu sağlığın geliştirilmesine yönelik önerilerimiz oluyor çünkü var olan sağlık sistemi kışkırtılmış bir sağlık sistemidir. Yani sağlıksızlığı kendisiyle getiren bir sağlık sistemidir. Hükümet iç üretimine önem veren bir sağlık politikası geliştirmelidir. Öz kaynaklara dayalı üretimle bu tür sorunlar aşılır" diyerek hükümete düşen görevlere değindi.
Belirtileri: Titreme, halsizlik, kusma, ishal ve ateş
Son olarak şarbon hastalığının belirtilerine değinen Gülhan, şu uyarılarda bulundu: "Şarbon üç şekilde bulaşır. Sindirim, solunum ve deri yoluyla oluyor. Kimler bu hastalığa yakalanabiliyor? İnsanlar ve kuşlar hayvandan gelen bu hastalığa yakalanabilir. Şarbon eğer solunum sistemine yerleşmişse genelde titreme ve halsizlik, yüksek ateş olarak kendini gösteriyor. Sindirim yolunda geliştiğinde ise belirtileri yine kusma, ishal ve ateş şeklinde kendini gösterebiliyor. Deride ise önce bir çıban şeklinde yani aslında bir sivilce şeklinde kendini gösterebiliyor. Sonrasında ise bu bir iki santim genişleyerek siyah bir şekil alıyor. Bu şekilde belirtilerle karşılaşıldığında mutlaka bir sağlık kuruluşuna gidilmeli."