İZMİR - "Kimyasal hadım"ın kadın mücadelesini manipüle etme amacı taşıdığını ve cinsel istismarın bir sağlık sorunundan öte zihniyet sorunu olduğunu vurgulayan SES İzmir Şubesi Kadın Sekreteri Semra Doğan, "Sağlığın biz ceza yöntemi olarak kullanılmasının da karşısındayız" dedi. 

 

Cinsel istismara karşı hükümet çözüm olarak "kimyasal hadımı" gösterirken, kadın örgütleri köklü çözüm çağrısına devam ediyor. Kadınlar, cinsel istismarın bir hastalık olarak ele alınıp hadımla çözülemeyeceğini, bunun bir zihniyet meselesi olduğunu vurgularken, olayın bir de insan bedenine müdahale boyutu söz konusu. SES İzmir Şubesi Kadın Sekreteri Semra Doğan, hadım gibi uygulamalarda sağlığın bir ceza aracı olarak kullanılmasına sağlık emekçilerinin karşı olduğunu belirtti.  

 

'Konunun gerçek muhataplarına söz hakkı verilmeli'

 

Meclis'te kurulan komisyonda bulunan erkeklerle bu sorunun çözülemeyeceğine dikkat çeken Semra, konunun uzmanı olan insanların ise dışında bırakıldığını söyledi. Semra, konunun asıl muhataplarının  kadın örgütleri, LGBTİ örgütleri, TTB, sendikalar, hukukçular olduğunu vurgularken ayrıca sağlıkçılar olarak bu yasanın kişinin isteği dışında bedenine müdahaleyi getirdiği için bir hak ihlali olarak gördüklerini ifade etti. 

 

'Ensar'ı niye korudunuz?'

 

Yasanın Adalet Bakanı'nın "Bu kişilerle aynı havayı mı soluyoruz" şeklindeki açıklamasıyla meşrulaştırılmak istendiğini belirten Semra, Ensar Vakfı gibi pek çok istismar haberlerine "Bir kereden bir şey olmaz" gibi açıklamalar yapanların da aynı partiden olduğunu hatırlattı. Sağlığın bir ceza aracı olamayacağını vurgulayan Semra, sağlıkçılar olarak bu uygulamanın parçası olmak istemediklerinin altını çizdi. 

 

'Yurttaşların tepkisi adalete olan güvensizliğin yansıması'

 

Hadım işleminin pahalı ve sürekliliğinin de olmadığını söyleyen Semra, "İstismar sadece cinsel organla yapılan bir şey değildir. Türkiye'deki kadın ve çocuk istismarlarına bakıldığında istismarın sadece organla olmadığını düşünürsek kimyasal hadımın çözüm olmadığı ortada" dedi.  Hadımla ilgili yasanın toplum tarafından kabul edilir olmasının istismarcıların haklı bir cezaya çarptırılmadığı inancından kaynaklandığını belirten Semra, faillerin cezaevlerinde diğer adli mahkumlar tarafından infaz edilmesinin de toplum nezdinde kabul görmesinin hukuka ve adalete olan inançsızlığın göstergesi olduğunu dile getirdi. 

 

'Kadın mücadelesi manipüle edilmek isteniyor'

 

Kadın eylemliliklerinin, kadın dayanışmasının "hadım yasası" gibi uygulamalarla manipüle edilmeye çalışıldığını belirten Semra, "Ceza istiyordunuz biz cezayı böyle uyguluyoruz" demek adına yapılan bir çalışma olduğunu ifade etti. Demokrasiden, insan haklarından yana olan bütün kamuoyu gibi SES'in de bu uygulamanın karşısında olduğunu belirten Semra, şöyle dedi: "Bu toplumsal, siyasal, ekonomik, kültürel bir sorun. Hayatın her alanını şehvetle bağdaştıran bir zihniyet, din adına fetvalar veren ve dinle bağdaşmadığını belirten şahısların olduğu, suçlulara herhangi bir yaptırımın uygulanmadığı bir yerde hadımın bir ceza olarak uygulanması komik."