Dr. Filiz Ünal: Bu malzeme yetersizliği ve görevsizlikle salgın kontrol edilemez
- 09:05 24 Mart 2020
- Sağlık/Spor
Dilan Babat
ANKARA – Koronavirüs vakaları artarken, hekimlere, “bulguları varsa not edin gönderin” görevi verildiğini, sağlık personeli için yeterli hazırlığın yapılmadığını belirten Dr. Filiz Ünal, “Bu dönemde yapılması gereken, bu tür bulguları olan tüm vakalara test yapmaktır. Ama bizim o kadar testimiz ve laboratuvarımız hazır değil. Acillere, hastanelere ve insanlara dağıtacak dezenfektanımız ve maskemiz yok. Bu malzeme yetersizliği ve bu görevsizlikle salgın kontrol edilemez” dedi.
Türkiye’de yeni tip koronavirüs (Covid-19) nedeniyle yaşamını yitirenlerin ve test sonucu pozitif çıkanların sayısı hızla artıyor. Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs insanlarda tedirginlik yaratırken, Türkiye’de salgına karşı hastanelerin ve sağlık sisteminin yeterlilik düzeyi ise tartışmalara neden oldu. Ankara Tabip Odası (ATO) üyesi Doktor Filiz Ünal, hastanelerin durumuna ilişkin değerlendirmede bulundu.
‘Sağlık Bakanlığı bir kaosa sebep oldu’
Sağlık Bakanlığı’nın geç kaldığını ve yeterli tedbirleri almadığını belirten Filiz, “Koronavirüs dünyada ilk defa tespit edildi ama bizden önce bulaşan ülkelerin yaptıkları bize önderlik etti. Biz onları doğru okuyup, önlemleri doğru zamanda alabilseydik başarılı olabilirdik. Sağlık Bakanlığı’nın geç kalmak ve yeterince malzeme hazırlamamak gibi hataları şu anda bir kaosa sebep oldu” dedi.
‘Umreden dönenleri halkın arasına gönderdik’
Hastaların tespit edilmediğini belirten Filiz, “Singapur’da herkes sağlık alanında tarandı. Hepsi pozitif çıktığında, ‘Hasta olmayan insanların yanına yaklaşma’ denildi. Bizim ülkemizde, ‘Ülke içinde sorun yok kapıları koruyoruz’ denildi ama umreden dönen 20 bin kişiyi halkın arasına gönderdik. Hala yurt dışından gelenlere test yapmıyoruz ve bunlar bize gerçek sayıyı göstermiyor. Gerçek rakamlara ulaşamama hali, Türkiye’de özellikle umreden gelenlerle toplumun temasından sonra sayıların daha fazla olacağını bize gösteriyor” diye konuştu.
‘Maskelerin reçete ile alınması tahlisiz bir çalışma’
Maskelerin reçete ile alınmasına ilişkin kararın da doğru olmadığını söyleyen Filiz, “Bu çok tahlisiz bir çalışma” yorumunda bulundu. Filiz, “Sağlık ocaklarına, hastanelere gelmesinler diye insanlara ‘ilaçlarınızı eczaneden direkt alın’ dedik. Eğer Sağlık Bakanlığı’nın elinde maske varsa eczanelerden direkt dağıtsın. Ayrıca sağlık ocaklarına ve hastanelere gelerek enfekte olmayan insanları enfekte etmenin hiçbir anlamı yok” dedi.
‘Hekimlere, ‘bulguları varsa not edin gönderin’ görevi verildi’
Birinci basamak sağlık hizmeti veren hekimlerin en iyi kullanılacak ekip olduğunu bu ekibin hangi hastalara ne gibi kontrollerin yapılacağını iyi bildiklerini kaydeden Filiz, “Bir salgının nasıl kontrol edilebileceğini bilirler. Ama bu ekiplere dünden beri, umreden gelenlere ‘bulguları varsa not edin gönderin’ görevi verildi. ASM’lere dendi ki, ‘hastalar hastanelere gitmesin, ASM’lerde sorununuzu çözün’, ‘Eğer kronik hastalığınız varsa maske yazdırmak için sağlık ocaklarına gidin’ denildi. Bu üç talihsiz açıklama birinci basamaktan yine toplumun içine koronavirüsün hızla yayılmasına sebep olacak. Halkın kafası karışıyor, gribe yakalanan aile hekimine mi gelsin yoksa evinde mi beklesin. Aile hekimliğine ve ASM’lere gelen hastalara da yönlendirmeler ‘184’ü arayın’ şeklinde” ifadelerinde bulundu.
‘Yeteri kadar test de laboratuvar da yok’
Filiz, bu koşullarda salgının engellenmesinin mümkün olmadığını vurgulayarak, “Çok ciddi bir durum ile karşı karşıyayız” dedi. Bu dönemde yapılması gerekenin, bulguları olan tüm vakalara test yapmak olduğuna işaret eden Filiz, ancak insanlara yetecek kadar testin de olmadığını, laboratuvarın da hazırlanmadığını belirtti. Filiz, “Acillere, hastanelere ve insanlara dağıtacak o kadar dezenfektanımız ve maskemiz yok. Bu malzeme yetersizliği ve bu görevsizlikle bu salgın kontrol edilemez” diye belirtti.
‘Personel açığını kapatmak zor olacak’
Devletin kendi elinde bulunan birinci basamak, ikinci basamak ve acil hekimlerine öncelik tanımadığını söyleyen Filiz, şöyle devam etti: “Devlet önce kendi olanaklarını ve kendi malzemelerini ve özellikle elindeki insan gücünü çok dikkatli kullanarak gitmeli. İtalya testlere çok geç başlayan bir ülke. Başarısızlığının altında bu var. 600 aile hekimliğinin yüz tanesi koronavirüs merkezi oldu. Eğer aile hekimliği sistemini kaldırırsanız birinci basamak ve ikinci basamak çöker. Yoğun bakımlarında ellerinde yeterince eleman yokken bu elemanları böyle yorarlarsa ve enfeksiyona açık hale getirirlerse bir süre sonra hem insan gücü hem de emek konusunda açığı kapatmaları çok güç olacak.”
‘Salgın gelmeden modelimizi elimizdeki malzemelere göre yapmalıydık’
“Kendi modelimizi yapmamız lazımdı. Ama salgın gelmeden önce bu modelimizi elimizdeki malzemelere göre yapmalıydık” diyen Filiz, “Hasta olanlara ‘reçete ile maske vereceğim’ demekle çözülecek bir iş değil. Sen sağlık personeline maske veremiyorken, kronik hastalara maske versen ne kadar koruyucu olabilir. Daha fazla sağlık iş gücüne ihtiyaç var. İspanya bize çok benziyor insan gücü konusunda. Sağlık personellerine alkışlayarak gidiyor ve geliyorlar ve onları kahraman ilan ediyorlar. Meclis’te de böyle bir şey yapmaya kalkışmışlar. Sağlık personelinin üstün çabası gerekir. Türkiye’deki sağlık çalışanları buna hazırdı. Ama bu ülkenin Sağlık Bakanı bu personelin sağlık malzemelerini hazır etmeliydi. Çok yazık oluyor” dedi.