DİYARBAKIR - “Taleplerimizden vazgeçmiyoruz” sloganıyla bir araya gelen SES üyeleri sağlık alanında yaşanan krize ilişkin yaptığı açıklamada, “İktidarın sağlık alanında uyguladığı halk düşmanı politika ile sağlık, para kazanılan, kar elde edilen bir sektör haline dönüştürülmüştür” dedi.

 

“Taleplerimizden vazgeçmiyoruz” sloganıyla 3 bin 600 ek gösterge ve sağlık hizmetlerinde yaşanan sorun ve kriz ile ilgili Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada “Mücadelemizden vazgeçmiyoruz, taleplerimizde ısrarcıyız” yazılı pankart taşındı. Açıklamayı okuyan SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, yıpranma payı, ek gösterge haklarının ve temel ücretlerinin yükseltilmesi noktasında dillendirdikleri taleplerinin takipçisi olacaklarının altını çizdi.

 

‘Enflasyon oranı rakamların kat be kat üstünde’

 

Ekonomik kriz ile artan hayat pahalılığının milyonlarca emekçinin yaşamını alt üst etmeye devam ettiğine dikkat çeken Gönül,  TÜİK’in ve sendikaların yapmış olduğu araştırma sonuçlarının da sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin,  yoksulluk sınırının altında ücret aldığının kanıtı olduğunu vurguladı. Gönül, “Yoksulluk sınır altında almış olduğumuz ücretlerimiz her gün erirken, gelirimizin büyük bir bölümü de temel gıda maddelerinin yanı sıra elektrik, su, doğalgaz gibi tüketim maddelerine gitmektedir. Her gün elektrikten doğalgaza, benzinden temel gıda maddelerine yapılan zamlarda göstermektedir ki, emekçilerin yaşadığı enflasyon resmi kaynaklarca açıklanan enflasyon rakamlarının kat be kat üstündedir” diye konuştu.  

 

‘Taleplerimiz düşük zamlarla geçiştiriliyor’

 

Yaşanan yüksek orandaki enflasyon ve buna bağlı olarak temel tüketim maddelerine yapılan zamların ücretlerinin erimesine neden olduğunu ifade eden Gönül, ücretlerinin iyileştirilmesi taleplerinin ise toplu sözleşme masasında yandaş sendikalarla birlikte düşük oranda zamlarla geçiştirildiğini söyledi. Gönül, “İktidarın sağlık alanında uyguladığı halk düşmanı politika ile sağlık, para kazanılan, kar elde edilen bir sektör haline dönüştürülmüştür. Sağlık alanında çalışanlar arasında çalışma barışının bozulmasına, adaletsiz katsayı hesaplamalarıyla gelir eşitsizliğinin derinleşmesine ve sağlık hizmeti sunumunun dengesinin bozulmasına neden olan ek ödeme/döner sermaye ödemeleri emekliliğe yansıtılmazken son zamanlarda artık ‘gelirler azaldı’ denilerek ya komik rakamlarla ifade ediliyor, ya da hiç ödenmiyor” dedi.

 

‘Üniversite Hastaneleri’nin döner sermaye ödemeleri sıfırlandı’

 

Üniversite Hastaneleri’nin büyük bir bölümünde döner sermaye ödemelerinin sıfırlandığını aktaran Gönül, nöbet ücretlerinin ödemediğini, Eğitim ve Araştırma Hastaneleri’nde ise döner sermaye ödentilerinde büyük oranda düşüşler yaşandığının altını çizdi. “Ek ödemelerde durum böyleyken temel ücretlerimizde de erime her geçen gün devam etmektedir” diyen Gönül, Sağlık ve Sosyal Hizmetler alanında çalışanların temel ücretlerinin 2015 Temmuz’undan bugüne ortalama 270 dolar ile 373 dolar arasında bir kayıp yaşadığını kaydetti.

 

Gönül açıklamanın ardından taleplerini şu şekilde sıraladı:

 

“* Performansa göre ücretlendirme politikalarından vazgeçilmeli, ek ödeme ve performans ödemeleri yerine insanca yaşamaya yetecek temel ücret belirlenmelidir.

 

* Bu güne kadar ücretlerimizde yaşanan kayıplar ek zam ile karşılanmalı, gasp edilen döner sermaye ödentileri de faizleri ile birlikte ödenmeli,

 

* Sabit ödemelerde enflasyon farkı ödenmeli, iki katına çıkarılarak maaşa ve emekliliğe yansıtılmalı,

 

* Yaşanan krizin faturasının emekçilere kesilmek istendiği bu günlerde sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikası olarak krizin faturasının krizi yaratanlar tarafından karşılanması.”

 

 İnsanca yaşamı içeren taleplerinin de bir an önce karşılanması için siyasi iktidara uyarıda bulunan Gönül şunları kaydetti: “Bugün insanca yaşamaya yetecek ücret için yapmış olduğumuz açıklamayı burada bitirirken, 11 Mayıs’ta ülkenin dört bir yanından gelen emekçilerle; Fiili hizmet süresi zammı, 3 bin 600 ek gösterge ve en az temel ücret 6 bin 500 TL  olsun diye Ankara’da bir buluşma gerçekleştireceğiz. Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini SES’siz kalmamaya, hakları için mücadeleye davet ediyoruz.”