Latin Amerika'dan Mezopotamya'ya büyüdükçe çağlayan bir nehir: Doria Shafik
- 11:22 14 Aralık 2017
- Portre
HABER MERKEZİ-Nil Deltası'nda bulunan Tanta'da 14 Aralık 1908 yılında dünyaya gelen Mısır kadın özgürlük hareketi liderlerinden, feminist, felsefeci, şair, yazar ve politik aktivist Doria Shafik, yaşamını Mısırlı kadınların erkek egemen otoriteye karşı verdiği hak mücadelesine adadı.
Bir nehir gibi kadın mücadelesi tarihi. Latin Amerika’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Asya’ya, Mezopotamya’ya akan, birbirine karıştıkça büyüyen, büyüdükçe daha gür çağlayan bir nehir. Bu nehre akan, kadın mücadelesi tarihinde iz bırakan kadınlardan biri de Doria Shafik. Mısır kadın özgürlük hareketi liderlerinden, feminist, felsefeci, şair, yazar ve politik aktivist. Mısırlı kadınların anayasal olarak oy kullanma hakkı kazanmasına önayak olan kararlı bir mücadeleci. Tam 109 yıl önce bugün yani 14 Aralık 1908’de Nil Deltası’ndaki Tanta’da geldi dünyaya. Burada bulunan Fransız misyoner okulunda okudu ve daha 16 yaşındayken bir Fransız üniversitesinde okumaya olanak veren olgunluk sınavını kazanan en genç Mısırlı öğrenci oldu. 19 yaşında Mısır Eğitim Bakanlığı’ndan Paris’teki Sorbon Üniversitesi’nde okumak üzere burs kazandı. Daha sonra Sorbon’da felsefe doktorası yaptı. Doktora tezi en yüksek dereceyle kabul edilen Doria, 1937 yılında Paris’teyken hukuk öğrencisi olan ve doktora tezi üzerinde çalışan Nour Al Din Ragai ile evlendi.
Nil'in Kızları büyük ilgi gördü
Doria 1940 yılında Mısır’a geri döndüğünde ülkesinin gençliğine eğitim verme umudunu taşıyordu. Ne var ki Kahire Üniversitesi Edebiyat Fakültesi dekanı Doria’nın “fazlasıyla modern” olduğu gerekçesiyle ona eğitmenlik görevi vermeyi reddetti. 1945 yılında, Mısır kralı Fuad’ın ilk eşi Prenses Chevicar, Doria Shafik’e ülkenin elit kesimlerine hitap eden Fransızca kültür ve edebiyat dergisi “Yeni Kadın’ın (La Femme Nouvelle) genel yayın yönetmeni olmasını önerdi. Öneriyi kabul eden Dorai, Prenses’in 1947’de ölümüyle birlikte derginin maddi sorumluluk da dahil tüm sorumluluğunu üstlendi. Dergi Doria’nın çabasıyla bölgesel bir statüye kavuştu. Doria, aynı yıl ayrıca Mısırlı kadınları eğitmeyi ve kadınlara hem aile içinde ve hem de toplum içinde olabilecek en etkili rolü elde etmelerini sağlayacak desteği vermeyi amaçlayan Arapça bir dergi yayınlamaya karar verdi. “Bint Al- Nil” (Nil’in Kızları) adıyla 1945 yılı Kasım’ında yayınlanan ilk sayı büyük ilgi gördü ve kısa sürede tüm nüshaları satıldı.
1951 parlamento baskını
1948 yılında ise aynı isimle, “Bint Al-Nil’ (Nil’in Kızları) derneğini kurdu. Derneğin amacı; kadınların öncelikli sosyal sorunlarının çözümüne yardımcı olmak ve ülkelerinin politikalarına dahil olmalarını sağlamaktı. Dernek ayrıca, ülkenin dört bir yanında bu amaçla çalışmalar yürüten merkezler kurdu; çalışan kadınlar için bir iş bürosu ve kafeterya açtı. Şubat 1951’de Mısır’ın iki öncü feminist grubuna (Bint Al-Nil ve Mısır Feminist) mensup bin 500 kadını gizlice bir araya getirerek bir yürüyüş düzenleyen ve Parlamento’ya baskın gerçekleştiren Doria Shafik ve arkadaşları, parlamentoyu dolduran erkek parlamenterlere başta sosyo-ekonomik hakları olmak üzere kadınları taleplerini içeren bir liste sundu.
Mısır'da ilk kadın askeri birliğini kurdu
Senato Başkanı Doria öncülüğündeki kadınlara birçok söz vermesine karşın daha sonraki süreçlerde kadınların durumuna ilişkin hiçbir ilerleme gözlemlenmedi. Bu yıllar içinde mücadelesini sürdüren Doria, 1951’de Mısır’ın İngiliz işgalinden kurtarılması için yürütülen savaşa destek olmak amacıyla iki bin kadını bir araya getirerek ilk kadın askeri birliğini kurdu. Cepheye gönderilmek için hazırlanan kadınlar, yaralıların tedavisinde hemşirelik görevlerini üstlenmek üzere de eğitildiler.
Nil'in Kızları siyasi parti oldu
23 Temmuz 1952’de Muhammed Naguib ve Cemal Abdül Nasır önderliğindeki “Özgür Subaylar Hareketi” askeri bir darbe gerçekleştirerek Kral Faruk’un iktidarına son verip, sürgüne gönderdi. Muhammed Ali Hanedanı’nın üstünlüğüyle Mısır Cumhuriyeti kuruldu ve İngilizlerin Mısır işgali sona erdi. Mısır Devrimi ardından Doria, hükümetten “Bint Al-Nil”in bir siyasi parti, kendisinin de bu partinin genel başkanı olarak kabul edilmesini talep etti ve bu talebi kabul edildi.
Kadın hakları için açlık grevi yaptı
Doria,1954 yılında kurulan anayasa komitesinde kadınlara yer verilmemiş olmasını protesto etmek amacıyla basın sendikasında açlık grevine başladı. Mısır Devlet Başkanı Muhammed Naguib’in hazırlanacak olan anayasanın kadın haklarına saygılı olacağına dair yazılı bir söz vermesi üzerine sekiz gün süren açlık grevini sonlandırdı. Açlık grevi dünya kamuoyunda da ses getiren Doria, dünyanın değişik bölgelerinden Mısır kadınları üzerine konferanslar vermek üzere davetler aldı. Bu amaçla Asya, Avrupa ve Amerika’ya seyahatler gerçekleştirdi; İtalya, İngiltere, Fransa, ABD, Japonya, Pakistan, Seylan ve Hindistan’a gitti.
Adı yasaklandı, ev hapsine mahkum edildi
Shafik’in çabaları sonucu, 1956 Anayasası’nda Mısırlı kadınlara okur-yazar olmaları koşuluyla oy hakkı tanındı. Ancak erkeklerin oy kullanabilmeleri içinse böyle bir koşul yoktu. Doria Shafik, Mısır Devlet Başkanı Cemal Abdül Nasır’ın diktatör yönetimini protesto etmek amacıyla 1957 yılında ikinci kez, bu sefer de Hindistan Elçiliği’nde açlık grevine başladı. Bunun sonucunda Cemal Abdül Nasır tarafından ev hapsine mahkum edildi; dergilerinin dağıtımı durduruldu, basında Doria Shafik’ten söz edilmesi yasaklandı ve birçok yazısının orijinali imha edildi.
Tıpkı küçükken yaptığı gibi...
Ev hapsinden sonra Doria Shafik yalnız bir hayat yaşadı. 18 yıl süren ev hapsi sona erip hareket serbestisi tanındığında da bu şekilde yaşamaya devam etti. Son yıllarını kızları ve torunlarıyla birlikte yaşayarak, okuyup yazarak geçirdi. Doria, 20 Eylül 1975 günü tıpkı küçükken yaptığı gibi pencerenin önündeki sandalyeye oturdu ve uzun uzun Nile Nehri’ne baktı. Ardından bedenini Nil’in derin sularına bıraktı.
Yaşamı ve mücadelesi ışık olmaya devam ediyor
Ev hapsinden önce politik çalışmalarının yanı sıra yazım faaliyetleri de yürüten Doria Shafik, yayınladığı dergiler yoluyla düşüncelerini geniş kesimlerle paylaştı; Mısırlı kadınların bilinçlenmesi ve politikleşmesinde etkili bir rol oynadı. Ev hapsi yıllarında da “L’Esclave Sultane” (Köle Sultan) adlı bir roman ile birçok cilt şiir yazdı ve bunlar daha sonra yayınlandı. Yine bu yıllarda anılarını kaleme aldı, Kuran’ı İngilizce ve Fransızca ’ya çevirdi. Mısırlı kadınların hakları ve ülkesinin demokratikleştirilmesi için dikkate değer bir mücadele yürüten ve Nasır döneminde ismi dahi yasaklanan Doria Shafik ölümünün üzerinden yıllar geçmesine rağmen halen Mısır gericiliğinin hedefinde bulunuyor. Doria Shafik’in ismi 2013-2014 eğitim yılı kitaplarından çıkarıldı. Ancak dünya kadınlarının mücadelesi Doria Shafik’in yaşamı ve mücadelesi kadınların ufkunu aydınlatmaya devam ediyor.