Sınırları şiirlerle aşan kadın: Kader Ortakaya
- 09:22 7 Kasım 2017
- Portre
Zeynep Erdem
HABER MERKEZİ- “Rosa Sara” olmak için çıktığı yolda Kobanê-Suruç sınır hattında askerin hedef gözeterek açtığı ateş sonucu başından vurularak katledilen Kader Ortakaya'yı anlatan arkadaşı Rosa Jiyan “O, sınır tellerini şiirlerle yıkarak çoktan Kobenê’ye geçti” diyor.
Kader Ortakaya, Türkiye ve Kürdistan'ın özgürlük güçleri arasında yeni bir köprü kurarak aylarca Suruç’ta “Bu bir insanlık savaşıdır” dediği mücadeleye omuz verdi. 7 Kasım 2014 günü sınır hattında askerlerce başından vurularak katledilen Kader Ortakaya, demokratik yaşam umudunu her zaman yüksek tutarak bu umudu aylarca Suruç sınırında beraber nöbet tuttuğu yoldaşlarıyla paylaştı.
Kader, Rosalaşmak için çıktığı yolda sınır hattında bıraktığı gülüşü ile yaşama veda etti. Kader’in sınır hattında kalan gülüşünü ve düşlerini omuzlayan yoldaşı tıpkı onun hayali olan Rosa ismini alarak mücadeleye katıldı. Kader ile Suruç'ta tanışan ve katledilmesinin ardından yönünü Kobanê'ye çeviren Rosa, direniş günlerinden aklında kalanları anlattı.
‘Kader’i anlatmak çok zor…’
Rosa Jiyan, çok kısa süre birlikte kaldığı ve Suruç’ta bir halkın kaderine ortaklık ettiği Kader Ortakaya’yı anlatırken, “Hep şiir okurdu” diyor. Suruç’ta nöbet tutan halka ve yoldaşlarına devrimin ve devrimciliğin en naif mısralarını okuyarak moral veren Kader’in, maneviyatı güçlü bir kadın olduğunu belirten Rosa, “Kader’i anlatmak çok zor…” diye devam ediyor.
Kader’in Urfalı Kürt bir ailenin kızı olduğunu işçi sınıfı ve Kürt halkının mücadelesini ortaklaştırmak için Toplumsal Özgürlük Parti Girişimi adına Suruç’ta olduğunu ifade eden Rosa, “ Onunla işçi sınıfı ve Kürt mücadelesi üzerine sohbetler, tartışmalar yapardık. Kader ne olursa olsun Kobanê için mücadele edilmesi gerektiğine inanıyordu” diyor.
‘Gruptaki tek kadın’
Daha sonra Kader’in İstanbul’a kendinin de üniversite okuduğu şehre döndüğünü ifade eden Rosa, “İstanbul’a döndükten sonra dayanamayıp Suruç’a geri gitmiş. Kobanê’ye geçmek isteyen gruptaki tek kadınmış. Bu yüzden hedef gözetilerek katledildi” diye belirtiyor.
Rosa Sara olmak…
Kader katledildikten sonra taziyesi için ailesinin evine giden Rosa, “Son dönemde Sakine Cansız’ın Hep Kavgaydı Yaşamım isimli eserini okuyordu. Odasında da Sakine Cansız’ın kitapları vardı. Bu yüzden Sakine’den çok etkilenmişti. Bir de Rosa Luxemburg’a hayrandı. Bu yüzden Kobanê’ye geçince adını Rosa Sara koymak istiyordu. İki kadın devrimcinin mücadelesini kendinde yaşatmak istiyordu” diyor.
Kader’in sınırları şiirleriyle aştığını belirten Rosa, Kader’in hayali olan ismi alarak yollara düşüyor… Kader’in Suruç’ta ve devrimci mücadele içinde dokunduğu her insan da; onun direnişten beslenen naif kişiliğini anımsayarak mücadeleye devam ediyor.