Güzel Ana'nın ardından: Kayıp yakını değil ama tüm kayıpların annesi

  • 18:34 24 Eylül 2017
  • Portre
Bengisu Kömürcü
 
İSTANBUL -  Kayıp yakını olmamasına rağmen tüm kayıpların ve devrimcilerin annesi olarak hafızalara kazanan Güzel Şahin'i, aynı meydanda ve aynı dernekte mücadele ettiği yoldaşları anlattı. Güzel Ana'yı anlatan Gülseren Yoleri, "Herkese yoldaştı. Bu yüzdende oraya gelirken bunu sorgulamadan oradaydı. Oradaki duruşu ile varlığı bile bir çareydi" dedi.
 
Kayıplarının akıbetini sormak için 1995 yılından bu yana Galatasaray Meydanı'nda yaptıkları oturma eyleminde yer alan Cumartesi Annelerinden Güzel Şahin, 19 Eylül günü geçirdiği beyin kanaması sonucu Taksim İlk Yardım Hastanesi'ne kaldırılmıştı. 20 Eylül sabahı ise hayatını kaybeden Güzel'in "O sıkılı yumruğu hafızalarımızdan gitmeyecek" diye anlatmaya başlayan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, "Sesi de yumruğu gibiydi. Bize seslenirken hep 'güzelim' derdi. Sesiyle sözüyle okşardı bizi" diye devam etti. 
 
 'Herkesi kucaklayan yapısıyla gönülden bağlıydı'
 
Güzel'in sesi ile mücadele hissinin kendisinde uyandığını söyleyen Gülseren, bu sesin zulmeden güçlere karşı ise bir "hançere" dönüştüğünü ifade etti. Gülseren şöyle konuştu: "Çeyrek asır beraber geçirdik. Bir insan hakları savunucusu olarak kendini uzun yıllar var etti. Bir devrimciydi. İnsan Hakları Derneği'nde herkesi kucaklayan yapısıyla gönülden bağlıydı. Bizim toplantı çağrılarımıza ilk gelen annelerdir. Her defasında bir bakıyoruz, Güzel anne yanında bir anneyle kol kola gelirlerdi."
 
'Türkçe bilmezdim, oğlumun peşinde cengaver oldum'
 
Güzel ile beraber yapılan bir röportajdan söz eden Gülseren, bu röportajın 12 Eylül anneleriyle ilgili olduğunu söyledi. Güzel o röportajda kendini şöyle tanımlıyor: "Benim oğlum gözaltına alındığında ben bir ev kadınıydım. Siyaset bilmezdim, sokak bilmezdim. Yapılan zulüm karşısında öğrendim. Çocuklarımızın mücadelesinden öğrendim. Ben Türkçe bilmezken oğlumun peşinde cengaver oldum." 
 
'O, herkese yoldaştı'
 
Güzel'in "Faşizmin ne zaman ne yapacağı belli olmaz, onun için her zaman bir arada olmalıyız" sözlerini hatırlatan Gülseren, şu ifadeleri kullandı: "Güzel annenin kan bağı olan herhangi kimse kayıp değildi. O herkese yoldaştı. Bu yüzdende oraya gelirken bunu sorgulamadan oradaydı. Oradaki duruşu ile varlığı bile bir çareydi. Bu yüzden çok büyük bir kayıp. İnsanlar özellikle vefatından sonra sorular sordular. 'Hangi kaybın annesi?' Bizde 'kayıp yakını değil' dedik. İnsanlar başta anlayamadılar. Yaşı ile ilgili sorular vardı ben yaşını 25 yıldır bir aradayız ama bilemedim. Sonra 74 olduğunu öğrendik. Yaşına rağmen genç bir ruha sahipti." 
 
'Biz burayı ne zorluklarla yaptık'
 
Güzel'in İHD'nin kuruluşuna emek veren annelerden biri olduğunu hatırlatan Gülseren, Güzel'in her zaman "İnsan Hakları Derneği bizim" dediğini söyledi. Gülseren, Güzel ile olan bir anısını ise şu sözlerle dile getirdi: "Bizim üyelerimizin derneğe verdiği bir aidat oluyor. Anneler o yıllık aidatı Ocak ayında gelir öderler. Biz onlara genellikle deriz ki çalışan arkadaşlar bile bu kadar hassas davranmıyor daha sonra ödeyin dediğimizde hep bize kızıp 'Biz burayı ne zorluklarla yaptık. Kim o hassas davranmayanlar?' diyerek bizi paylarlar. Aylardan yine Ocak'tı. Güzel anne aidatını ödemeye geldi. Aidatımı ödeyeceğim dedi, ayağında terlik var. Dışarıda kar, fırtına var. Ben dedim ki 'Git sonra ödersin acelen ne, ayağına ayakkabı al böyle dolaşılmaz' dedim. Zorla o aidatı bana ödedi. 'Böyle yaparsak buraya kim sahip çıkacak' dedi. Güzel anne bunun en bariz örneklerinden biriydi."
 
'Hiç ölmeyecek gibi hissetmişiz'
 
"Güzel anneyi kaybedince sanki o kuşağın son temsilcisi olduğu hissine kapılıyorum" diyen Gülseren son olarak,  "Eyleme gelirdi, kulağıma eğilip 'bak sana çikolata getirdim' diyordu. Öyle güzel ilgileniyordu. Bu mücadele açısından çizdiği bir perspektif vardı. Yaşarken ne kadar görüldü bilmiyorum. Belki bundan sonra biz onun rehber olacak tutumunu öne çıkartabileceğiz. Sanki hiç aramızdan ayrılmayacaktı,  sanki hiç ölmeyecek gibi hissetmişiz. Bir gün evvel mitinge, ertesi gün bir yoldaşının cenazesine gitti. Aslında ölmek istediği gibi yaşamını yitirdi. Hiçbir zaman yatakta ölmek istemezdi. Belki hastalandığını bile fark etmedi, yoldaşını uğurlarken yaşamını yitirdi" diye belirtti. 
 
 
'Eylem nerede Güzel anne orada'
 
Cumartesi insanlarından Maside Ocak ise, 22 yıl boyunca Galatasaray Meydanı'nda bir arada oldukları Güzel'i  "Sadece mücadele arkadaşı değil, her şeydi. Biz Galatasaray'ın eskiden çocuklarıydık onların elinde büyüdük. Belki bir kayıp yakını değildi, ama tüm kayıpların annesiydi. Sur eyleminden, cezaevi eylemleri neredeyse Güzel anne oradaydı. Galatasaray'ın kayıp yakınları olarak Güzel anneyi unutmayacağız. Onun sevgisini, onun ışığını dağıtacağız" sözleriyle anlattı.