Kürt kadın özgürlük çizgisinin adı: Beritan Hêvî

  • 09:02 25 Ekim 2024
  • Portre
 
Melike Aydın
 
İZMİR - Kürt kadınların özgürlük çizgisinin yaratıcılarından olan Beritan Hêvî ihanete, erkek egemen algıya karşı direnişin sembolü olarak geleceğe uzanmaya devam ediyor.
 
Yaşamı, öncü duruşu ve iradesiyle Kürt kadınların özgürlük mücadelesinin sembollerinden biri olan Beritan Hevi (Gülnaz Karataş) işbirlikçiliğe geçit vermeyen ve teslim olmayan duruşuyla Kürt kadınların kahramanı olarak anılmaya devam ediyor. Türkiye’nin KDP, ABD ile NATO çerçevesinde gerçekleştirdiği “Çekiç Güç operasyonunda” KDP peşmergelerine teslim olmayarak uçurumdan atlayan Beritan Hevi kahramanlığıyla Kürt kadınları için direniş sembolü oldu. Erkek egemen algıları kıran Beritan Hevi kadın özgürlük çizgisinin de yaratıcılarından.
 
‘Siyasal kimliği kültürel kimliği ile bütünleşti’
 
Beritan Hevî (Gülnaz Karataş) 1971’de Çewlîg’in Solhan İlçesinde doğdu. Dêrsim’den Çevlîg’e göçe zorlanan ailesi buradan Xarpêt’e (Elaziğ) göç etti. İlkokulu ve kazandığı Elazığ Anadolu Lisesi’ni Xarpêt’te okuduktan sonra 1989’da İstanbul Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ni kazandı. Beritan, 1937-1938’de Dersim Soykırımı’nın hafızasına sahip bir ailenin çocuğu olarak Kürt kültürel kimliğine sahipti ancak Kürt siyasal kimliğini üniversitede açığa çıkardı. İlk Newroz mitingine üniversiteyi kazandığı yıl 1989’da İstanbul’da katıldı.
 
‘Öncelikle kadınları örgütledi’
 
Üniversitede Kürt Özgürlük Mücadelesi’ne katılan Beritan, kadınların örgütlenmesinde öncü rol üstlendi. Beritan, kadının politik bir kimlik olarak var olabilmesi için öncelikle kim olduğunu tanımlaması ve siyaset sahnesinde etkili olabilmesi için de siyasete katılması gerektiği ön kabulü ile öncelikle kadınların örgütlenmesinde yer aldı. ‘Kürt diye bir halk yoktur’ denen bir süreçte Kürtlerin sürüldüğü gecekondu mahallelerinde Kürtçenin konuşulmasına öncelik verdi. Yarattığı etki o kadar derindi ki daha bu süreçte birçok kız çocuğuna kod ismi olan Şilan adı verildi.
 
‘İşkence ve inkara karşı yüzünü dağlara çevirdi’
 
İstanbul’da katıldığı eylemler nedeniyle gözaltına alındı ve yoğun işkenceye maruz bırakıldı. Bırakılmasının hemen ardından 1991 baharında Botan’a gitti. Burada yüzünü dağlara çeviren Beritan, Xakurkê alanına gitti. 
 
‘Kadınların cesaretinin erkeğin gölgesinde bırakmadı’
 
Beritan’ın yaşamı Kürt kadının hem Kürt halkının özgürlüğü ve haklarının alınması hem de erkek egemenliğine karşı verdiği mücadelenin mihenk taşlarından biridir. Kadınların savaşta arka plana itildiği, kadınların cesaret ve yiğitlik gösteremeyeceği gibi algılara karşılık Beritan savaş ortamında da kadınların öncü olabileceğini açığa çıkardı. Beritan, Kürt kadınların özgürlük mücadelesinin bir parçası olarak kendinin farkındaydı ve bu farkındalıkla mücadele etti. Savaştaki tutumu ile kadının cesaret ve yeteneklerinin erkeğin gölgesinde kalmadığını ortaya koydu.
 
‘İşbirlikçi erkek aklına teslim olmadı’
 
Türkiye, ABD ve KDP’nin işbirliği ile NATO çerçevesinde PKK’nin yok edilmesi amacıyla “Çekiç Güç operasyonu” adıyla 1992 yılı sonlarında Güney Kürdistan’a dönük askeri saldırılar düzenledi. Kürdistan Parlamentosu’ndan geçen karara YNK de destek vermişti. 25 Ekim’de gerçekleşen çatışmada uzun süre tek başına savaşan Beritan, Xakurkê’de tepeyi ele geçiren KDP peşmergeleri tarafından teslim olmaya zorlandı. Peşmergelerin ‘Sen kadınsın sana bir şey yapmayacağız, biz de Kürdüz’ şeklindeki çağrısına karşılık Beritan, işbirlikçiliğe teslim olmayarak son ana kadar çatışarak önce  silahını kırdı ardından zılgıt çekerek kendini uçurumdan aşağı attı.
 
‘Kadın gücünün oluşturulmasında dönüm noktası’
 
1938’de Dersim Soykırımı’nda düşmana teslim olmayarak uçurumdan atlayan kadınların mirasını taşıyan Beritan, ismiyle yaşamaya devam ediyor. Katledilişinin ardından pek çok kız çocuğuna adı konmaya devam ediyor. İhanet karşısındaki tavrı, direnişi ve teslimiyete geçit vermeyişiyle kadın direnişinin sembolü olan Beritan, kadınlardan oluşan bir gücün oluşturulmasında dönüm noktası oldu. Beritan ve onun gibi ön saflarda savaşan kadınlar, önyargıların kırılmasını sağlayarak kadının kendi öz gücüyle var olabileceğini ortaya koydu.
 
Beritan’ın etkisi
 
Kadınların legal siyasette nitelik ve nicelikte simgesel bir düzeyde kaldığı bir süreçte Beritan gibi kadın savaşçılar kadının hiç tasavvur edilmediği bir sahada, hem siyasi hem de fiziksel varlık göstermeye başlamıştı. Kürt özgürlük mücadelesine destek veren kadınların erkeklerle eşit olduklarını ortaya koymasının özellikle kadınlar içinde yankı bulmasına karşılık Türkiye de başbakanlık düzeyinde bir temsille Türkiye’nin ilk kadın başbakanı ve genel başkanı 1993’de Doğru Yol Partisi’nden (DYP) Genelbaşkanı Tansu Çiller’i göreve getirdi.
 
21 yaşında sonsuzluğa uzanan yaşamıyla Beritan,  adı Kürt Kadın Özgürlük mücadelesini verenleri yaşatmanın bir sembolü olarak kız çocuklarına verilmeye devam ediyor.