Büyüyen direnişimizle yazacağız…
- 09:03 2 Kasım 2023
- Kadının Kaleminden
“Varsın kadının kölelik tarihini yazanlar erkekler olsun. Bizler özgürlük tarihini yılmayan, direndikçe büyüyen direnişimizle yazacağız…”
Gülbahar Alpsoy
Önce kadını vurun dediler. Ve önce kadını vurdular... Günahkardık, çünkü rengimiz vardı tüm insanlığa renk katan, kirliydik, çünkü doğuran, can veren, yenileyendik. Lanetli cadılardık, çünkü ateşlerde alev alev yansak da hakikati söylemekten geri durmadık. Bundandır yerin yedi kat altına hapsedildik.
Çalındı tüm değerlerimiz, insanlık için can verdiğimiz tüm değerlerimizin alaşağı edilişini gördük. Büyüttüğümüz çocukların erkekliğin vebasına yakalanışını, savaşları, ölümleri, yıkımları, çığlıkları duyduk. En çok biz yara aldık, yaralandık. Parçalanan bedenlerimizi ağıtlarımızla sardık ama ruhumuza yaklaştırmadık, kimsenin dokunmasına izin vermedik, koruduk savunduk, büyüttük. Yokmuşuz gibi üzerimize ölü toprağı atmaya çalışan erkekliğe, varlığımızı, ruhumuza işleyen jin jiyan azadi tılsımı ile cevap verdik.
Sussaydık, biliyorduk ki susacaktı insanlık…Sonra doğa ve tüm dünya. Sussaydı dünya, karanlıklar hiç buluşamayacaktı ışıkla.
Susmayacaktık ve erkek eli ile yazılmış kölelik tarihinin sayfalarını, biz kadınlar parçalayacak, özgürlük tarihini ise jın jiyan azadi’nin özüyle yazacaktık.
Direndik direniyoruz
Savaşların, işgallerin orta yerinde öldürmeye karşı yaşamı, köleliğe karşı özgürlüğü, yozlaştırmaya- asimilasyona karşı kültür ve ahlakı, yok saymaya karşı varlığın beden bulup can vermesini savunduk. Bundandır hapsedildik, tecavüze uğradık, işkence gördük bedenlerimiz teşhir edildi... Zira 5 bin yıllık hücrelere hapsedilmiş kadınların torunlarıydık, yaşamın kendisi olduğumuzu ve özgürlüğün kadınsız olmayacağını biliyorduk. Direndik, direniyoruz. Tıpkı miraslarını devraldığımız, ölü toprakları üzerinden atarak, özgürlük için savaşan kadınlar gibi...
Kadını vurmak kendini vurmaktır
Ana rahminin öz kaynağına yabancılaşan erkeklik elbet özünü hatırlayacak. Kadını vurmanın aslında kendini vurmak olduğunu idrak ettiğinde önce kadının yaşaması gerektiğini öğrenecek. O gün geldiğinde çürüyen bu zihniyet, demokratik, ahlaki- politik toplumun inşası ile şifa bulacak ve eşit ve özgür bir yaşamın parçası olmayı başaracaktır.
Varsın kadının kölelik tarihini yazanlar erkekler olsun. Bizler özgürlük tarihini yılmayan, direndikçe büyüyen direnişimizle yazacağız…
Jin jiyan azadî.