Dilan Babat 

 

ANKARA - Aradan 5 yıl geçmesine rağmen Gezi eylemlerine dönük tekrar açılan soruşturmalarla topluma gözdağı verildiğini belirten dosya avukatı Nihat Can Koçak, iktidarın var olan eylem ve protesto potansiyelinin önüne geçmek için böyle bir hamlede bulunduğunu söyledi. 

 

İstanbul Taksim'deki Gezi Parkı'nın Asker Ocağı Caddesi'ne bakan duvarın 3 metrelik kısmı, “Taksimi Yayalaştırma” projesi kapsamında 28 Mayıs 2013 tarihinde yıkıldı. Proje kapsamında parkta bulunan ağaçlar kesilmesin diye ilk olarak 40 kişilik bir grup, yıkımı protesto ederek çadır kurdu. Bu eyleme birçok vekil ve farklı şehirlerden insanlar destek verdi ve Gezi eylemleri Türkiye'nin dört bir yanına yayıldı. Gezi eylemleri dalga dalga yayılırken, birçok kişi gözaltına alındı ve çoğu tutuklandı. Ayrıca Gezi protestoları boyunca da 7 kişi, polis saldırıları sonucu yaşamını yitirdi. Aradan 5 yıl geçmesine rağmen Ankara ve İstanbul'da çok sayıda kişi hakkında soruşturma açılarak ifadeye çağrıldı. 

 

Ankara'da 600'den fazla kişiye soruşturma açıldığı belirtilirken, 7'si yabancı olmak üzere 255 kişi hala Gezi eylemlerinden yargılanıyor. Gezi eylemlerinden yargılananların avukatlığını yapan Nihat Can Koçak, Gezi'nin tekrar gündeme gelmesini ve çok sayıda kişi hakkında açılan soruşturmaları değerlendirdi.

 

'Birçok kişi sorguya çağrıldı'

 

2013 yılında ifadesi alınmayan 58 kişinin kaldığını belirten Nihat, listede bulunanların yarısının yurtdışında olduğunu bir kısmına da ulaşılamadığını kaydetti. Nihat, yeniden açılan dosyanın bitmesinin bir yıl süreceğini aktardı. Gezi eyleminden kaynaklı ifadeye çağrılanlara, sorgulamalarında fotoğrafların gösterildiğini söyleyen Nihat, sorgulama aşmasında ise "Bu yasa dışı eyleme katılma gerekçeniz nedir? Sizi bu eyleme sürükleyen kimlerdir" gibi soruların yöneltildiğini aktardı.

 

'Sadece Ankara'da 58 kişi çağrıldı'

 

Nihat, "Sadece Ankara'da 58 kişi ifadeye çağırıldı. Bu 58 kişiden 30'a yakını daha önce soruşturma açılmış kişilerdir. Bunların bir kısmı 12. Ağır Ceza'da yargılandılar ve ceza aldılar. Bir kısmı da 14. Ağır Ceza'da yargılanmaları devam ediyor. İki dosyadan yargılananlar, ceza almalarına rağmen yargılanmaları ve soruşturmaları devam ediyor.  Bu konu hakkında savcılıkla görüştük. Yeniden ifade alınmaması ve takipsizlik kararlığının bozulması üzerine konuştuğumuzda olumlu baktı ama herhangi bir cevap alamadık. Önceden ifade vermeye giden müvekkillerim adına savcılığa bir yazı yazdık. Yeniden ifadelerin alınmasına dair onların cevaplarını bekliyoruz" dedi. 

 

'Gezi dosyanın yeniden açılmasının sebebi halka gözdağı vermek'

 

Gezi eylemi dosyanın 5 yıl sonra yeniden açılmasının ekonomik krize ya da herhangi bir eyleme karşı gözdağı amacıyla yapıldığını söyleyen Nihat, şöyle devam etti: "Bir korku hali olduğu için halkta bir etki yaratmaya dönük bir operasyon var. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir açıklaması oldu;  tekrardan bir Gezi kalkışması olursa, bunun aslında bir terör eylemi ve darbe teşebbüsü olacağını söyledi. Baştan önlemini almaya çalışıyorlar. Son dönemde Fransa'da sarı yeleklilerin eylemi var. Devlet Türkiye'de aslında Gezi eylemlerine benzer bir şey olacağını düşündüğü için önceki örneğine atıf yaparak, 'Bakın siz böyle bir şey yaparsanız, sonucunda yargılanırsınız ya da terörist olarak damgalanırsınız' şeklinde insanlara bir mesaj verilmeye çalışılıyor. İstanbul'da da yeni bir dosya açıldı. Çatı bir örgüt şeması olarak çiziliyor orada da. Osman Kavala'nın başında olduğu bir durum varmış gibi gösteriliyor. Birde İstanbul'da olan dosyalarda 'gizlilik' kararı var. ‘Gezi örgütü’ çıkartma gibi bir durum var. Halk tepkisine ve kitlesel bir duruma karşı bunların önü kesilmeye çalışılıyor."