İSTANBUL - Gazeteci Nazlı Ilıcak'ın "casusluk" suçlamasıyla yargılandığı davda savcı müebbet hapis cezası istedi.

 

15 Temmuz darbe girişimi sonrası tutuklanan gazeteci Nazlı Ilıcak'ın 2015'te yayınlanan bir yazısı nedeniyle "casusluk" suçlamasıyla yargılandığı davanın 3'üncü duruşması İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Nazlı, duruşmaya Bakırköy Cezaevi'nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Duruşma mahkemeye ulaşan belgelerin okunmasıyla başladı. 

 

Duruşmada söz alan Nazlı'nın avukatı, "Basın Kanunu'nda dava açmak için öngörülen süre aşılmıştır. Davanın düşmesi gerekir" dedi.

 

Daha sonra mahkeme başkanı Nazlı'ya mahkemeye ulaşan bir CD hakkında soru sordu. Nazlı, "Ben o CD'yi görmedim. Ben köşe yazımdan dolayı yargılanıyorum" cevabını verdi. Nazlı, sözlerine, "Ben belge yayınlamadım. Sadece belge içeriğine dair açıklamada bulundum. Belge yayımlandıktan sonra herkes paylaşabilir, çünkü artık sır olmaktan çıkmıştır. Bahsedilen belge bana Twitter'dan ulaşmıştır" diye belirtti. Mahkeme başkanının, "Türkiye'de çok sayıda gazeteci var, neden bu belge size gönderildi" diye sorması üzerine Nazlı, "Bu belge başkasına da gönderilmiş olabilir. Gazetecilere böyle belgelerin gelmesi olağandır" hatırlatmasında bulundu. 

 

Savcı mütalaasını açıkladı

 

Daha sonra savcı, eksik husus kalmadığını ve soruşturmanın genişletilmesi talebinin de olmadığını belirterek, esas hakkında mütalaa sunacağını söyledi. Savcı, esas hakkında mütalaasında Nazlı'nın "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken belgeleri açıklamak" suçunu düzenleyen TCK 330. madde uyarınca cezalandırılmasını istedi.

 

Mahkeme başkanı bir sonraki duruşmayı 9 Ekim'e erteledi.