
Kadın siyasetçiler hakim karşısında: Bu dosya komplodur
- 13:37 4 Eylül 2018
- Hukuk
İSTANBUL -Barış Anneleri ve TJA üyesi 5’i tutuklu 14 kadın siyasetçi hakim karşısında. Suçlamaları kabul etmeyen kadın siyasetçiler, siyasi parti faaliyetlerinin suç olarak lanse edilmek istendiğine dikkat çekti.
Barış Anneleri ve Tevgera Jinên Azad (TJA) üyesi 5’i tutuklu 14 kadın siyasetçinin yargılandığı davanın ilk duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Duruşmaya, tutuksuz yargılanan Emine Kaya Erbek ve Asiye Kolçak'ın da aralarında olduğu bazı kadınlar ile tutuklu yargılanan kadın siyasetçiler katıldı. Duruşmayı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Hüda Kaya ve Züleyha Gülüm de takip etti.
Yapılan kimlik tespitinin ardından geçilen duruşmada ilk olarak konuşan Avukat Sinan Zincir’in Kürtçe savunma için tercüman talebi mahkeme tarafından kabul edildi.
‘Dosya komplo dosyasıdır’
Daha sonra söz alan Avukat Nagehan Avcil, dosyanın “FETÖ” soruşturmaları kapsamında yargılanan polis ve hakimlerin hukuksuz oluşturduğu dosyalar olduğunu aktardı.
Daha sonra delillerin tartışılması hususunda hakim ve Avukat Sinan Zincir arasında tartışma yaşandı. Bu esnada hakim, Sinan'ı mahkemeden atmakla tehdit etti. Bunun üzerine söz alan Avukat Nagehan Avcil, dosyanın bir komplo dosyası olduğunu belirtti.
‘Yasal bir partide faaliyet yürüttüm’
Daha sonra tutuklu yargılanan Aynur Taşdelen’in savunmasına geçildi. 2011-2012 yıllarında yasal olarak faaliyet yürüten Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) çalışmalarında yer aldığını belirten Aynur, yasal faaliyetlerin suç olmadığını söyledi. Aynur, hakkındaki iddiaları da kabul etmedi.
‘Hukuk garabeti yaşanıyor’
Daha sonra tutuklu yargılanan Ayşe Yıldız Çetin de, hakkındaki bütün suçları ve iddiaları reddederek, gizli tanığın ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını dile getirdi. Ayşe, HDP’nin siyasi parti tüzüğüne göre hareket ettiğini belirterek, hiçbir zaman “örgüt üyesi” olmadığını ifade etti. Katıldığı basın açıklamalarının kamuoyuna açık olduğunu kaydeden Ayşe, “O dönemin çözüm süreci olduğunu biliyoruz. Cezaevindeki siyasi tutukluların başlattığı bir dönemdi. Çözüm sürecinin devamı için yapılan açıklamalardır. Bu açıklamaların suç olarak değerlendirilmesi hukuk garabetidir” diye konuştu.
‘Demokrasi ayıbı’
Tutuklu yargılanan Cemile Canşah Çelik ise, savunmasında gözaltı sürecine değinerek, evine yapılan baskından torununun etkilendiğini söyledi. Katılmadığı toplantılarla suçlandığını ifade eden Cemile, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Cemile, 2008 yılında yapılan basın açıklamasının 2018’de karşısına çıkmasının bir demokrasi ayıbı olduğunu belirtti.
‘Güzele dair ne varsa yeşerteceğiz’
Şakran Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve duruşma salonuna getirilmeyen Arife Çınar, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile savunma yaptı. Arife, 2012’den beri aktif siyaset yürüttüğünü belirterek, 2012’de BDP’nin parti meclis üyesi olduğunu ve BDP’nin yasal bir parti olduğunu vurguladı. “Örgüt üyesi” iddiasını kabul etmeyen Arife, katıldığı basın açıklamalarının da yasal olduğunun altını çizdi. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Arife, “Bu ülkede güzele dair ne varsa yeşertmek için siyaset yaptık, güzele dair ne varsa yeşerteceğiz” ifadelerini kullandı.
Dava kapsamında tutuklu yargılanan Reyhan Akgül de, Kürtçe tercüman eşliğinde savunmasını yaptı. Reyhan, 53 yaşında bir anne olduğunu ve anneliğin “terör örgütü” ile bir alakasının olmadığını söyledi. Kesinlikle suçlamaları kabul etmediğini kaydeden Reyhan, eylemlere de katılmadığını belirtti.
Duruşmaya bir saat ara verildi
Daha sonra Fatma Kaya’nın savunmasına geçildi. Fatma da, suçlamaları kabul etmedi. Fatma’nın savunmasının ardından davaya 1 saat ara verildi. Aranın ardından, tutuksuz yargılanan sanıkların savunması ile duruşmaya devam edilecek.