ANKARA - Ankara Katliamı ile ilgili açılan davada yargılanan 36 sanıktan 9'una "Kasten öldürmek" suçundan 100'er kez, "Anayasayı ihlal" suçundan da birer kez olmak üzere 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Firari sanıkların ise dosyalarının ayrılmasına karar verildi. Kararın ardından açıklama yapan aile ve avukatlar davayı takip etmeye devam edeceklerini belirtti. 

 

Ankara Garı önünde 103 kişinin hayatını kaybettiği DAİŞ saldırısı ile ilgili 36 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda görülen karar duruşmasında, sanık ve avukatlarının son savunmalarının ardından mahkeme heyeti müzekkere arası verdi. 

 

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklardan Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakup Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç'u, "Anayasal düzeni ihlal" suçundan 1'er, "Kasten öldürme" suçundan da 100'er kez olmak üzere toplam 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. 

Mahkeme söz konusu sanıkları ayrıca 20'si çocuk 391 kişiyi öldürmeye teşebbüs suçundan da 10 bin 557'şer yıl hapisle cezalandırdı. 

 

Sanıklardan Abdülmubtalip Demir, Metin Akaltın, Yakup Şahin Burak Oramanoğlu ve Hüseyin Tunç ayrıca "Örgüt faaliyeti çerçevesinde izinsiz tehlikeli madde bulundurmaktan" 10'ar yıl hapis ve 40'ar bin TL adli para cezasına çarptırıldı.

 

Bu sanıklardan Burak Ormanoğlu ve Metin Akaltın'a "Vahim nitelikte silah ve mermi bulundurmaktan" ise 10'ar yıl 6'şar ay hapis cezası ile 36'şar bin TL adli para cezası uygulandı. 

 

9 sanığına örgüt üyeliğinden ceza

 

Sanıklardan Burak Ormanoğlu, Suphi Alpfidan, Mehmedin Baraç, Nihat Ürkmez ve Yakup Karaoğlu'na "Silahlı terör örgütüne üye olmaktan" 12 yıl hapis cezası veren mahkeme, aynı maddeden yargılanan sanıklar Esin Altıntuğ (Durgun), Hatice Akaltın, Yakup Yıldırım ve Abdulhamit Boz'u ise 7 yıl 6'şar ay hapse mahkum etti.    

 

"Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 18 yıl hapisle cezalandırılan sanık Erman Ekici'nin ayrıca "Anayasal düzeni ihlal", "100 kişiyi kasten öldürme" ve 20'si çocuk 391 kişiyi öldürmeye teşebbüs suçlarından da yargılanması için suç duyurusunda bulunulması kararlaştırıldı.

 

Dosyaları ayrıldı

 

Mahkeme heyeti ayrıca firari sanıklar İlhami Balı, Savaş Yıldız, Edremit Türe, Deniz Büyükçelebi, Yakup Selağzı, Kasım Dere, Nusret Yılmaz, Mustafa Delibaşlar, Walentina Slobodjanjuk, Muhammet Zana Alkan, Ömer Deniz Dündar, Cebrail Kaya, Ahmet Güneş, Kenan Kutval, Bayram Yıldız ve Hasan Hüseyin Uğur hakkındaki davaların ayrılmasını, yargılama sırasında ölen sanık Mehmet Kadir Cabael hakkında açılan davanın ise düşürülmesine karar verdi.

 

Aileler kampüste açıklama yaptı

 

Mahkeme kararından sonra aileler ve avukatlar Sincan Kampüsü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında aileler adına10 Ekim Der kurucularından Avukat Mehtap Sakin Coşkun konuştu. 

 

'Umutlarımız ve hayatlarımız çalındı'

 

10 Ekim'den bu yana hayatlarının farklılaştığını söyleyen Mehtap, adalet için farklı mücadele içerisine girdiklerine belirtti. Mahkeme salonunda tarihi bir karar açıklandığını söyleyen Mehtap, "Sanıklar  caza aldılar. Katliamın bir kısmının failleri olduğunu biliyoruz. Çok kötü süreçten bu yana bu sürecin neferi olduk. Şuan hepinizi tek tek öpmek istiyorum. Bu zor süreçte kilometrelerce uzaktan Ankara'ya geliyorduk. Her ayda bir bir süreç takip ettik. On duruşma denildi ama hayatlarımızda iki yıl umutlarımız, hayallerimiz çalındı. Biz bu süreçte insan üstü sabır gösterdik" şeklinde konuştu.  

 

'Mücadele bitmedi devam edecek' 

 

Mehtap, konuşmasına devam ederken, kararın doğru olmadığını söyleyen ailelerden bir kaçı sinir krizi geçirdi. Sağlık görevlilerin müdahalesinden sonra Mehtap, konuşmasına şu şekilde devam etti: "Biz 10 Ekim 2015' den bu yana onlara layık olarak bu süreci takip ettik. Bu insanların aileleri olduk. Biz yaralı olanlarımız bu ülke başka katliam görmesin diye bedenlerini feda edenlere rağmen mücadelemizi devam ettirdik. Buraya gelen bütün yoldaşlarımız siz olmasaydınız burada olan iki üç kişi çaresizliği tadacaktı. Siz varken çaresizlik nedir bilmiyorum, adalet mücadelesi bitmedi devam edecek." 

 

'Adaletin iyileştiricileri olacağız' 

 

10 Ekim Katliamından bu yana azimlerinden bir şey vermediklerini belirten Mehtap, "Mücadele nasıl olur gösterdiniz. Biz adaletin bizi iyileştireceğine inanan insanlar olarak, iki yıl bu mücadelede büyük bir şey başardık. Kim ne düşünürse düşünsün, adaletin iyileştiricisinin karşısında ağlamayacağız dik duracağız "dedi. 

 

'Gerçek sorumlular yargılanmadı' 

 

Açıklama esnasında 10 Ekim katliamında oğlunu kaybeden ailelerden bir tanesi, "Benim oğlumun geleceğini faşist Erdoğan söndürdü" diyerek tepki gösterdi.

 

Ardından 10 Ekim katliamın avukatlarından İlker Işık, "10 Ekim'den bu yana başlattığımız mücadelenin ortasındayız. Bu katliamın kimim gerçekleştirdiğini biliyoruz. Bu katliamı sadece ceza alan mı yaptı? Herkes her şeyin farkındadır. Ülkenin her yerinde bunlar tahliye edilip,  firar ediyorlar. Bu mücadeleyi bugüne birlikte getirdik, birlikte başardık. Onlar bugün gerçek sorumluları yargılamadı. Kimlerin yargılanması gerektiğini biliyoruz. Davayı takip etmeye devam edeceğiz" dedi.