
Avukat Hülya Yalçın: Kadına bakış açısı hayvanlara ve çocuklara da yöneldi
- 09:02 1 Ağustos 2018
- Hukuk
Kevser Özkaynak
İSTANBUL - Kadına bakış açısının hayvanlara ve çocuklara da yöneldiğini belirten HAD Proje Başkanı Avukat Hülya Yalçın, “Bazı siyasi partiler Meclis’e yasa tasarıları veriyor. Bu önerilerde 'hayvanla cinsel ilişkiye girmek yasaktır' diyor. Hayvanla ve çocukla 'cinsel ilişki' diye bir şey olamaz. Orada tecavüz vardır, şiddet vardır, cinsel saldırı vardır” dedi.
Toplumda artan cinsel şiddetin nedenlerini ve bunun sonucunda kadınların yaşadıklarını değerlendiren Hayvanlara Adalet Derneği (HAD) Proje Başkanı Avukat Hülya Yalçın, cinsel saldırıların sistemin kadına bakış açısıyla ilgili olduğunun altını çizdi. Toplumun cinsel saldırıda bulunan ve şiddet uygulayan kişiye değil bu fiilin mağduruna yönelen bir tepkisi olduğuna dikkat çeken Hülya, "O yüzden de saldıranlar gayet rahatlar. Adeta cezasızlık zırhı içinde korunuyorlar. Bugün bile yaşadığımız çağda tecavüz edilen bir kadın kendisini suçlanmadan nasıl savunabileceğini düşünüyor. Yani bırakın hayvanı, hayvanın 'imdat' deme ihtimali bile yok. Bir kadın, bir çocuk kendini koruyamayan bir erkek de cinsel şiddetin kurbanı oluyor ve ‘bağırmadı’ diye fail tahrik indirimi alabiliyor" dedi.
'Tecavüzü ‘gülme kültürü’nden çıkartmamız gerekiyor'
Baroda 8 yıl kadar hayvan haklarıyla ilgili ders verdiğini kaydeden Hülya, stajyer avukatların hayvanlara yapılan şiddetin farkında olup olmadıklarını kontrol ettiğini ve çoğu avukatın bu durumun farkında olmadığını söyledi. Hülya, "Bir hayvana, kediye, köpeğe, tavuğa, kuşa, tecavüz edildiğini söylediğimde gülüyorlar. Çünkü gerçek olamayacak kadar çirkin ve korkunç bir şey. Tecavüzü önce ‘gülme kültürü’nden çıkartmamız gerekiyor. Bir kadın taciz edildiğinde taciz eden kişi üzerinden konuşulan konu kadının kıyafeti, o saatte nereden geldiği oluyor. Bu adam neden tecavüz etti ve bunun doğrudan cezası ne? Bunu konuşmamız lazım" ifadelerini kullandı.
‘Peki ya hayvanların üstü başı?’
Kadınların kendilerini "Üstüm başım da gayet normaldi" şeklinde savunmasının yaralayıcı olduğunu dile getiren Hülya, "Olmasa ne olacak? Üstün başın normali nedir? Peki hayvanların üstü başı ne o zaman? Demek ki bu iş mağdurdan değil failden kaynaklanıyor ve yasa doğrudan doğruya faili cezalandırmalı" diye belirtti.
'Önemli olan fiilin tanımıdır’
Ceza sisteminde kadınlar cinsel şiddete maruz bırakıldığında olay anında bağırıp bağırmadığına dikkat edildiğini söyleyen Hülya, bu durumun ve yaklaşımın kabul edilemez olduğunu söyledi. Hülya, "İnsan şoka girebilir, bağıramayabilir. Hiç bunu dikkate almıyorlar. Bağırsa da bağırmasa da önemli olan o fiilin tanımıdır. Bir kişiye isteği dışında saldırmaktır. Sen onu yaptığın zaman bağırmadı diye bunu kabul ettiği anlamına gelmez" dedi.
‘Sistem tecavüz etme sebepleri oluşturuyor’
Mahkemelerdeki “tahrik” indiriminin erkek sistemin yarattığı bir uygulama olduğunu vurgulayan Hülya, şöyle dedi: "Sistem tecavüz etme sebepleri oluşturuyor. Hukuk sisteminde de bunun çıkartılması lazım. Kadın örgütleri bunun için uğraşıyor. Tecavüzü yasal hale getirmeye çalışan ve tecavüzcüye 'yazık ya gözü dönmüş' durumuna koymaya çalışan erkek egemen sistemin ve erkek egemen sisteme kolpalık yapan bir kısım kişinin uydurduğu bir tanımdır. Kadınların dayanışması önemlidir. ‘Bana olmadığına göre ben iyi bir kadınım’ zihniyetinin terk edilmesi gerekir. Eril zihniyetin yarattığı tahribat sonucu kadınların bile bir kadını savunurken ‘Kızcağız gayet de kapalı ve düzgün giyinmişti’ gibi cümleler sarf edebiliyor.”
Kadına bu bakış açısının hayvanlara, çocuklara da yöneldiğini dile getiren Hülya, cinsel saldırı suçlarının en ağır biçimde cezalandırılması gerektiğini vurguladı. Hülya, "Yeni kanun metinlerinde bazı siyasi partiler Meclis’e yasa tasarıları veriyor. Bu önerilerde 'hayvanla cinsel ilişkiye girmek yasaktır' diyor. Hayvanla ve çocukla 'cinsel ilişki' diye bir şey olamaz. Hayvan, çocuk ve zihinsel engelliler söz konusu olduğunda orada tecavüz vardır, şiddet vardır, cinsel saldırı vardır. Bunu asla tartışmamamız gerekiyor. Aynı şekilde yasaların da bunu bu şekilde ele alması lazım" dedi.