Hikmet Tunç

 

VAN - Van'da 3 yıl önce zihinsel engelli çocuğu cinsel istismara maruz bırakan Ö.B.’nin ikinci duruşması 16 Temmuz'da görülecek. Avukat Dilan Kunt, sanığın “hadımım” diyerek kendini savunduğunu belirterek, “Yapılan araştırmada kişi 'hadım' bile olsa bu tür suçları işleyebilecekleri ortaya çıktı. Bizler ses çıkardığımızda, haykırdığımızda bir caydırıcılık olacaktır” dedi.

 

Van'da 2015 yılında 70 yaşındaki Ö.B. isimli erkeğin, 14 yaşındaki zihinsel engelli bir çocuğu cinsel istismara maruz bırakmasından dolayı yargılandığı davanın ikinci duruşması 16 Temmuz günü Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Çocuğun ailesinin kadın kurumlarına yaptığı başvuru üzerine gönüllü olarak davayı üstlenen avukat Dilan Kunt, çocuğun maruz bırakıldığı cinsel istismarı ve dava sürecini anlattı. 

 

Dilan, çocuğun cinsel istismara maruz bırakıldığı süreci şöyle anlattı: "2015 yılında kız çocuğumuz aşırı kanamadan dolayı doktor tedavisi görüyor. Fakat aileye çevresi tarafından 'bir de bu kızı okuyan hacı, hocaya götür' önerisi üzerine babası, Van'da bilinen okuyup, üfleyerek ilaç hazırlayan Ö.B. ile tanışıyor. Ara ara müvekkilimizin tedavisini yapıyor. 2017 tarihinde aşırı kanamasından kaynaklı müvekkilimin ailesi İstanbul'a gönderiliyor. İstanbul'da doktor kanamanın sonucunu öğrenmek için müvekkilime ait 'beden muayenesini' yapmak için aileden izin alıyor. Daha sonra yapılan muayenede, müvekkilimin nitelikli cinsel istismara uğradığı ortaya çıkıyor. Tabi bu da müvekkilimin 2015 tarihinde Ö.B. tarafından nitelikli cinsel istismara uğradığını anlatıyor." 

 

'İlk ifadesinde suçu işlediği ortaya çıktı'

 

Cinsel istismarın ortaya çıkması ardından soruşturma başlatıldığını belirten Dilan, "Dosyanın Van'a gelmesiyle birlikte ilk önce Ö.B. yakalandı. Hemen ardından adli kontrol ile serbest bırakıldı. Daha sonra müvekkilimin kardeşleri ve annesi de dinlenildikten sonra Ö.B.'nin tutuklandığı ilk duruşma görüldü. İlk duruşmaya barodan avukatlar, YAKA-KOOP üyesi kadınlar ve gönüllü birçok kadın arkadaş katıldı. 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada mahkeme heyetinin tutumu gayet netti. Mağdurun ilk ifadesinde zaten bu suçu işlediği ortaya çıktı. Sanığın 'Ben devlet yetkililerini tanıyorum, valiliği tanıyorum, kaymakamı tanıyorum, emniyet müdürünü tanıyorum. Onları tedavi etmişim' tarzında beyanları alındı" diyerek ilk duruşmada hakkında bilgi verdi. 

 

‘Sanıktan ‘hadım’ savunması’

 

Suçlamaya karşı sanığın “İftiradır, ben hocayım, hacıyım, bunlar benden para koparmak için böyle söylüyorlar” beyanlarında bulunduğunu kaydeden Dilan, “Sanık beyanlarında ayrıca 'hadımım' dedi. Böylesi ciddi bir iddia ortaya attı. Van'da bunun raporunu alacak kurum olmadığı için rapor Trabzon'a yönlendirildi. Buna yönelik birçok görüşmemiz oldu. Görüşmeler ışığında kişi 'hadım' bile olsa bu tür suçları işleyebilecekleri ortaya çıktı. Bunun yanı sıra 'hadım' olmuş olsa bile hangi tarihte nerede olduğu bilimsel olarak ortaya çıkardı. Daha sonra beyanlarının devamında 'Ben Allah rızası için yaptım, para karşılığında yaptım' gibi çelişkili ifadeleri de yer aldı. Bu yüzden de dosyanın lehimize sonuçlanacağına, kişinin en ağır cezayı alacağına inancımız sonsuzdur” diye belirtti. 

 

'İstismar cezasız kalmayacak'

 

Üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin sanığın ceza alacağına inandığını ifade eden Dilan, şöyle dedi: "Olay 2015'te gerçekleşmesine rağmen 2018'de dava açıldı. Bizler istismarların takipçisi olduğumuz sürece, istismara karşı çıktığımız sürece, bu kişilerin cezasız kalmayacağı bir kez daha ispatlandı. Her ne kadar 'yok ben alimim, yok ben hocayım' demenin hiçbir öneminin olmadığı ve aslında bu tür durumların biz kadınlar olarak takipçisi olduğumuz an, ısrarla takip ettiğimiz zaman gerçekten de bir sonuca ulaşacağımızı düşünüyoruz."  

 

Tüm kadınları duruşmaya çağıran Dilan, "Son dönemde artan çocuk istismarlarına yönelik bizler ses çıkardığımızda, bizler haykırdığımız zaman, bizler savunuculuğunu yaptığımız zaman artık bir caydırıcılığının olacağını düşünüyoruz" diye konuştu.