
Leyla Güven hakkında verilen karara yapılan itiraz reddedildi
- 13:00 5 Temmuz 2018
- Hukuk
DİYARBAKIR - HDP'den Hakkari milletvekili seçilen DTK Eşbaşkanı Leyla Güven hakkında yeniden çıkarılan tutuklama kararının kaldırılması talebiyle yapılan itiraz üst mahkeme tarafından reddedilirken, buna gerekçe olarak, Leyla'ya isnat edilen suçlamaların "devletin birliği ve bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemler içinde yer almasını" gösterdi.
Halkların Demokratik Partisi'nden (HDP) Hakkari milletvekili seçilen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven'in tutukluluğuna avukatlarının yaptığı itiraz üzerine Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi, 29 Haziran'da tahliye kararı vermişti. Karara rağmen leyla'nın tahliyesi Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından engellenmiş ve savcılığın üst mahkemeye yaptığı itirazın sonucu beklenmişti.
Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi de, Leyla'nın "DTK Eş Başkanı olması, katıldığı faaliyetler ve kuvvetli suç şüphesini" ileri sürerek cezaevinde tutuklu olan Leyla hakkında tutuklanmasına yönelik yakalama emri çıkarmıştı.
Kararı veren mahkeme, yine Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Leyla'nın avukatlarına haber vermeden SEGBİS üzerinden kurulan bağlantıda savunması dahi alınmadan tutuklama kararını yüzüne okumuştu.
Leyla'nın avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, itiraz üzerine Leyla hakkında yeniden verilen tutuklama kararının yasaya ve usule aykırı olduğu gerekçesiyle 3 Temmuz'da bir üst mahkeme olan Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz etti.
İtirazı değerlendiren mahkeme, oy birliğiyle aldığı kararda Leyla hakkında verilen tutuklama kararının yasaya ve usule aykırı olmadığını öne sürerek, bu kararın kaldırılması için yapılan itirazı reddetti. Mahkeme, kararının gerekçesinde ise Leyla'nın "PKK ve KCK çıkarları doğrultusunda yoğunluk arz edecek şekilde propaganda yaptığı, bu tarz eylemelere destek verdiği ve katıldığı, DTK'nin örgüt tarafından ilan edilen kararlarını destekler mahiyette açıklamalarda bulunduğunu" savundu.
Mahkeme "devleti bölmek ve üniter yapısına aykırı faaliyetler içinde olduğunu" ileri sürdüğü Leyla'nın örgütsel nitelikteki eylemlere katılarak "devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmaya ve toplumsal ayrışmaya sebep olmak amacıyla halk kitlelerini etkilemeye çalıştığını" iddia etti.
Leyla'nın avukatları, bu karar üzerine Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak.