
Halide’nin davasında karar: Mahkemeden ödül gibi indirim
- 16:25 17 Nisan 2018
- Hukuk
İSTANBUL - Halide Öztoprak’ı katleden Ali Rıza Özpolat’a, sabit olan öldürme suçundan dolayı “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezası veren mahkeme, önce “Haksız tahrik indirimi” uygulayarak cezayı 24 yıla düşürdü sonrasında mahkemedeki tavrını göz önünde bulundurarak 20 yıl ile cezalandırılmasına karar verdi.
İstanbul Kâğıthane’de 13 Mayıs 2016 tarihinde eşi Halide Öztoprak’ı katleden ve “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezası ile yargılanan Ali Rıza Özpolat’ın yargılandığı davanın karar duruşması, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, Ali Rıza’nın avukatları ve Halide Öztoprak’ın avukatı İpek Bozkurt katıldı. Duruşmayı, İstanbul Kadın Meclisleri de takip etti.
Avukattan eril savunma
Savcı, daha önce verdiği “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezası istemini tekrarladı. Daha sonra söz alan sanık Ali Rıza Özpolat’ın avukatı Mustafa Özdemir, “Kadın cinayetlerini önlemek mahkemelerin görevi değildir. Mahkemelerin tek görevi ceza yargılamalarını yapmaktır. Bu kaygılardan azade olarak görülmesi gereken bir yargılamadır. Davanın başından itibaren eksik tahkikatları tamamlamış olması gerekir. Adli tıp raporları alınmış olması gerekir” dedi. Avukat Mustafa, adli tıp raporunun eksik olduğunu ve sanık Ali Rıza’nın akıl hastası olduğunu iddia etti.
Eril savunmasına devam eden Avukat Mustafa, “İlk günden beri bunu söylüyorum. Bu adam bu aşamaya nasıl geldi? Neden eşini öldürdü? Bu adam bu hale nasıl geldi? Kişinin burada öldürülme korkusu yaşadığını söylüyoruz. Ailesi ölüm tehdidinde bulunuyor bu adama, gizli numaralardan adamı arıyor tehdit ediyor. Bu hareketler bu sanığı harekete geçirdi” diye konuştu. Sanık avukatı Mustafa’nın ısrarla sanığın akli dengesinin yerinde olmadığını ileri sürerek, “Sanığın ağır psikolojik baskı altında tutulduğunun mahkemeniz tarafından göz önünde bulundurulmasını istiyoruz. ‘Haksız tahrik indirimi’ yapılsın” ifadelerini kullandı.
Mahkemeden faile ‘bol indirim’
Daha sonra sanık Ali Rıza ise, son olarak bir şey söylemek istemediğini belirtti. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın sabit olan öldürme suçundan dolayı “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Sonrasında “Haksız tahrik indirimi” uygulayan mahkeme, 24 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve mahkemedeki tavırlarını göz önünde bulundurarak 20 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmetti.
Mahkeme heyeti, mahkeme gideri olan 4 bin 200 TL'nin de sanıktan avukatlara verilmesine karar verdi. Verilen cezada, İstinaf Mahkemesi yolu açık.
‘Bir can alındıysa bunun cezası verilmeli’
Kararın ardından İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapan kadınların adına İstanbul Kadın Meclislerinden Dilber Sünnetçioğlu konuştu. Mahkemenin kararına tepki gösteren Sünnetçioğlu, "Bu kadın kilitli odada yaşıyor. Korkudan tuvalete dahi gidemiyor. Odaya aldığı yoğurt kabında yapıyor tuvaletini bu işkenceler göz ardı edildi. Hakim bir sürü indirim yaparak 20 yıl ceza verdi. Ne indirimi yaptı? İyi halmiş? Hakimin mi savcının mı gırtlağını sıkmalıydı? Hakimler, savcılar tuvalete gidemeyen bir kadının hakkını çiğnediler. Kadınlar insandır. Bir can alındıysa bunun cezası verilmeli" dedi.
‘Başka anneler ölmesin’
Daha sonra konuşan Halide'nin kızı Zekiye Kaya, "Hayal kırıklığına uğradım. Adalet yerini bulmadı. Annem lavaboya bile gidemiyordu. Annem kilitli kapılar arkasından vuruldu. Kadınlar ölmesin. Başka anneler ölmesin. Yeter adalet yerini bulsun artık" diye konuştu.
Davanın avukatlarından İpek Bozkurt ise, kararın hakkaniyet duygusunu zedelediğini belirtti. Bu suçun “ağırlaştırılmış müebbetle” cezalandırıldığını belirten İpek, "Cezası 24 yıla düştü. Korkudan orada bir odada yaşayan bir kadından söz ediyoruz. ‘Bana küfür etti’ dedi. Bu bir insanı öldürmek için geçerliyse? ‘İyi halden dolayı takdiri indirim yaptık’ dedi heyet. Biz bu sanıktan 2 yıldır bir pişmanlık görmedik” dedi. Avukat Mustafa Özdemir'in mahkemelerin kadın cinayetlerini önlemek gibi bir görevi olmadığını söylemesine tepki gösteren İpek, şöyle dedi: “Yanlış biliyorsunuz. Bakın İstanbul Sözleşmesi var. ‘Devlet vatandaşını, kadını koruyacak ve şiddet uygulayanı cezalandıracak’ diyor. Bu mahkemeler kadın cinayetleri davalarında en yüksek cezayı vermek zorundalar.”