Nusaybin davası ikinci gününde devam ediyor
- 12:56 17 Nisan 2018
- Hukuk
MARDİN - Nusaybin'de öz yönetim sonrası çıkan çatışmalarda gözaltına alınıp tutuklanan 50 kişinin duruşması ikinci gününde devam ediyor.
Nusaybin'de öz yönetim ilanı sonrasında çıkan çatışmalarda gözaltına alınıp tutuklanan 50 kişinin duruşması ikinci gününde Mardin 4'ncü Ağır Ceza Mahkemesi SGK Binası Konferans Salonu'nda tutsakların savunması ile devam ediyor. 19 ayrı suçtan 76 kez 'Ağırlaştırılmış müebbet' hapis cezası ile yargılanan tutsakların duruşmasına ailelerden sadece 10 kişi alınmaya devam ediyor.
'Erdoğan'ın yeniden hırsızlık yapmaması için seçimlerde çalıştım'
İkinci günde de Tokat'tan gelen tutsaklar adına hazırlanan toplu savunmayı okuyan İbrahim Halil Ildız, dünden bu yana devam ettiği savunmasında öz yönetimin Kürt ve Türk halklarına bir arada barış içinde yaşama şansı olduğunu söyledi. Askerliğe gitmek istememesine rağmen gittiği askerlikte hakaretlere ve faşist saldırılara maruz kaldığını her şeyin o gün başladığını ifade etti. 2015 Kasım ayında yapılan seçimlerde sandık başında görevli olduğunu onun sonrasında yapan hakaretler ve küçük düşürmeler ile YPS'ye katıldığını vurgulayan İbrahim, "2015 yılında 1 Kasım seçimlerinde ben de HDP'nin çalışanı olarak Erdoğan'ın yeniden hırsızlık yapmaması için sandık başında da bekliyordum" dedi.
'Özyönetim bölünmeyi değil birliği savunur'
Öz yönetimin gösterilmek istendiği gibi bir şiddet ve ayrılma projesi olmadığını ifade eden İbrahim, "Öz yönetim sistemi halkların birliğini ortaya koyuyor. Bu yaşadığımız tek din tek dilin ortak bir şekilde doğa ve halklar içinde evrilmesidir. Bu yok halkın doğal bir isteğidir. Öz yönetim üzerinde ayrılma projesi olarak görülüyor. Bu şekilde yaklaşılıyor ama öz yönetim hiç bir zaman böyle olmadı. Bunla kazandırdığımız amacımızı yok etmek istiyorlar. Devlet militerdir. Demokrasiyi daha da öne atmak istiyorsak, toplum kültür ve bütün haklar bu yolda daha da öne atmamız gerekiyor. Öz yönetimin suç ve ceza olarak değerlendirilememesi lazım, diğer ülkelere baktığımızda öz yönetimin ortaya konulması ile halkla bölücülük yapılmadığının şiddet ve teröre yol açmadığını görüyoruz. Öz yönetim devleti yok sayıp şiddette başvurmak değildir. Bu sadece birliği ve hakların birliğini savunuyor" diye konuştu.
Mahkeme başkanı yapılan savunmayı kabul etmedi!
İbrahim'in savunma yaptığı esnada araya giren mahkeme başkanı, yapılan savunmanın geçerli bir savunma olmadığını ve hazırlanan iddianameyi yansıtmadığını dile getirerek, yapılan savunmayı kabul etmedi.
'Ben burada Kürt halkını savunuyorum'
Buna karşı konuşan İbrahim, "Ben sadece kendi savunmamı yapmıyorum. Ben bir halkın savunmasını yapıyorum. Biz burada tek değiliz biriz, Kürt'üz biz. Ona ceza vermeyin demiyorum ne onun cezasından korkarım ne de onun devletinden. İstediği kadar ceza versin, hatta çok versin. Benim hakkımda yüzlerce sayfalık iddianame hazırlanmış. Ben burada 6 sayfalık savunma mı yapacağım?" diyerek tepki gösterdi.
Yaşanan tartışmanın ardından mahkeme heyeti duruşmaya kısa bir ara verdi.