DİYARBAKIR - Cinsel istismar suçlarında yargıda zihinsel dönüşüme ihtiyaç olduğunu belirten İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyesi Avukat İlke Erol, “Uygulanan yanlış yargı sisteminde çocuk kendini yalnız hissediyor ve örseleniyor. Bu durum ileriki dönemde çocuğun psikolojisi ve gelişimi açısından büyük bir sorun" dedi. 

 

AKP Hükümeti gün be gün artan cinsel şiddet ve istismarı önleyici tedbir olarak gördüğü kimyasal hadımın yasalaşması yönündeki çalışmalarına hız verdi. Hükümetin bir komisyon oluşturarak üzerinde çalıştığı cinsel istismar suçuyla ilgili Türk Ceza Kanunu'ndaki cezaların artırılmasını öngören yasa tasarısının Meclis’te görüşülerek kabul edilmesi planlanıyor. İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyesi Avukat İlke Erol, yargıdaki yetersizlikleri ve yapılması gerekenleri değerlendirdi.

 

Çocuk istismarlarında yaşanan en büyük sorunun suçun gizli kalması olduğunu belirten İlke, son dönemde farkındalık artsa da toplumun yapısından kaynaklanan çekinceler nedeniyle ailelerin cinsel istismarın üzerini örttüğünü kaydetti. İlke, “Aileler kendilerine inanılmaması, delil yetersizliği sebebiyle suçların cezasız kalması, bu süreçte yalnız kalmaları ve örselenmekten çekindikleri için dava sürecini başlatmakta çekinceler yaşıyor. Biz hukukçular olarak hem çocuğun hem ailenin yanında olduğumuz zaman onlar da kendilerini güçlü hissediyorlar. Hukuki süreci başlatılıyorlar. Suçlar cezasız kalmamış oluyor” dedi.

 

‘Yargılama sistemi çocuğu yalnız hissettiriyor’

 

Cinsel istismar davalarında yargılama sisteminin eksik kaldığını vurgulayan İlke, “Uygulanan yanlış yargı sisteminde çocuk kendini yalnız hissediyor ve örseleniyor. Bu durum ileriki dönemde çocuğun psikolojisi ve gelişimi açısından büyük bir sorun. Cinsel istismara maruz bırakılan çocukların ifadelerinin Çocuk İzleme Merkezi’nde (ÇİM) alınması gerekiyor. Ne yazık ki Türkiye’nin tüm illerinde ÇİM bulunmuyor. Bu merkezlerin tüm illerde kurulması, kurulmuş olanların da amaçlarına göre çalışması gerekiyor. ÇİM’de ifadesi alınmış çocuğun davanın devamında adli yargının içerisinde tutulmaması gerekiyor” diye konuştu.

 

‘Zihinsel dönüşüme ihtiyaç var’

 

Hukukçular olarak birinci önceliklerinin çocuğun sistem içerisinde örselenmesini önlemek olduğunun altını çizen İlke, davalara çocuğun üstün yararı gözünden bakmaları gerektiğinin altını çizdi. İlke, yargılama aşamasında zihinsel dönüşüme ihtiyaç olduğunu kaydederek şöyle devam etti: “Özellikle cinsel istismar davalarında en küçük bir söylemin bile önemi var. Yargılamayı yapan hakimin bakış açısı da aynı düzeyde önemli. Dava süresince çocuğun üstün yararı gözetilerek bir yargılama yapılırsa birçok handikabın aşılabileceğine inanıyorum. Barolar olarak çocuğa karşı uygulanan hak ihlallerinde çocuğun ve ailenin arkasındayız.”