Safiye Alagaş

 

DİYARBAKIR - Diyarbakır'da 2016 yılının Şubat ayında "eylem hazırlığında olduğu" iddiasıyla tutuklanan Ece Gökdağ, üzerinde örgütsel nitelikte hiç bir delil bulunmamasına rağmen tutuklandı. Hakkında hazırlanan iddianamede "örgüte katıldığı" iddia edilen tarihte ise sınav kaydı yaptığı ortaya çıkan Ece'ye buna rağmen 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 

 

Diyarbakır’da Şubat 2016 tarihinde emniyet binaları, kamu kurum ve kuruluşlarına yönelik bir kadın ve bir erkek tarafından “bombalı eylem” gerçekleştirecekleri iddiasıyla Bağlar’da bulunan Yusuf İslam Caddesi’nde yürüyen Nimetullah Çınkılıç ve Ece Gökdağ’ı gözaltına aldı. Aynı caddede yürüyen birbirlerini tanımayan Nimetullah ve Ece “örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla gözaltına alınarak, birbirleriyle bağlantılı oldukları ileri sürüldü. 

Nimetullah’ın kimlik incelemesinde hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla yakalama kararı olduğu ortaya çıkarken, polis yaptığı üst aramasında ise Nimetullah’ın üzerinde örgütsel dokuman nitelikte yazılar çıktığını iddia etti.

 

Polis kroki çıktığını iddia etti

 

Ece’nin üst ve çantasında yapılan aramada “örgütsel” nitelikte bir şey bulamayan polis, çantasında bulunan kitaplardan birinde kroki çıktığını, krokinin Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü Hizmet binasını gösterdiğini ileri sürdü. Savcı tarafından  hazırlanan iddianameye delil olarak gönderilen krokinin internet üzerinden herkesin rahatça ulaşabileceği bir belge olduğu açığa çıktı.

 

Örgüte katıldığı gün sınav kaydı yaptırmış!

 

4 günlük gözaltının ardından Ece ve Nimetullah ifadeleri alınarak tutuklandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianame ise Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede Ece'nin “örgüt üyesi” olduğu iddia edildi. Ece'nin örgüte katıldığının iddia edildiği tarihte ise üniversite sınavlarına girmek için kayıt yaptırdığı ortaya çıktı. 

 

‘Özerklik istemek örgüte üye olmak değildir’

 

Yapılan yargılamada mahkemede ifade veren Nimetullah ve Ece suçlamaları reddetti. Ece, yaptığı savunmada bu ülkede demokrasiyi hem Kürtler hem Türkler için savunduğunu söyleyerek, “Ben Kürt kadınıyım. Yerel yönetimle idare edilmek demokrasiyle bağlantılı bir olaydır. Günümüzde 20 devlet bu tür yönetimleri kabul etmiş ve bundan herhangi bir zarar görmemiş fayda görmüşlerdir. Bugün Kürtler özerk yönetimi ne kadar kendileri için istiyorsa Türkiye’deki halklar için de istiyor. Özerk yönetim beraberinde barışı getirir. Bu nedenle ben de özerk yönetimi talep ediyorum. Bu yaptığım savunmadan da anlaşılıyor ki; özerklik istemek devleti bölmek değildir. Örgütle bir alakası yoktur” dedi.

 

'Tecridi protesto ediyorum'

 

Kürtler üzerindeki baskıları kınadığını yine Türkiye’de insan haklarını en fazla savunan kişinin PKK Lideri Abdullah Öcalan olduğunu vurgulayan Ece, Abdullah Öcalan ile görüşülüp sorunların çözüleceği yerde kendisine ağır bir tecrit uygulandığını, bu nedenle tecridi protesto ettiğini söyledi.

 

Kroki çıktı denildi ama parmak izin incelemesi yapılmadı!

 

Ece’nin Avukatı Muharrem Şahin ise savunmasında, müvekkilinin üzerinde ele geçirildiği iddia edilen belgenin herkesin kolayca ulaşabileceği bir kroki olduğunu söyleyerek, müvekkilinin baştan beri bu krokinin kendisine ait olmadığını beyan etmesine rağmen bir parmak izi araştırılmasının yapılmadığını, bu nedenle soruşturmanın eksik yapıldığını vurguladı.

 

Ece ve Nimetullah'a 7'şer yıl hapis cezası 

 

Yapılan yargılama sonucunda Mahkeme Mayıs 2017 tarihinde sanıklar hakkında karar verdi. Mahkeme Nimettullah'a "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla 6 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme suçun 'Türk Devleti ve Cumhuriyetin bölünmez bütünlüğünü tehlikeye sokmak" suçunu kapsadığı gerekçesi ile cezayı yarı oranında artırılarak 9 yıl hapis, cezanın sanık üzerindeki olumsuz etkileri dikkate alınarak cezayı 1/6 oranında indirilerek 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

 

Ece için ise "Örgüte üye olmak" suçundan 6 yıl hapis cezası veren mahkeme suçun “Türk Devleti ve Cumhuriyetin bölünmez bütünlüğünü tehlikeye soktuğu" iddiasıyla yarı oranında artırılarak cezayı 9 yıla çıkardı. Cezanın sanığın üzerinde oluşacak olumsuz etkiyi göz önünde bulundurarak cezayı 1/6 oranında indirerek 7 yıl 6 aya indirdi. Ece'nin avukatı Muharrem Şahin cezaya itiraz ederek, dosyayı Yargıtay Ceza Dairesi’ne gönderdi.