Furkan ve Muhammed’in katledildiği yerde keşif yapılacak
- 17:02 11 Ocak 2018
- Hukuk
ŞIRNAK - Silopi’de evlerine giren polis panzeri tarafından katledilen Muhammed ve Furkan Yıldırım kardeşlerin katliamına ilişkin 2 polis hakkında açılan davanın ikinci duruşmasında yeniden olay yeri keşfi yapılmasına karar verildi.
Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi’nde 3 Mayıs 2017 tarihinde uykudaki Muhammed (7) ve Furkan Yıldırım (6) kardeşlerin ölümüne neden olan zırhlı araç sürücüsü polis Ömer Yeğit ve onu görevlendiren amiri Murat Maden hakkında açılan davanın ikinci duruşması Cizre 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. “Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan 15’er yıla kadar hapis cezası ile yargılanan iki polisten ilk duruşmada tahliye edilen Ömer duruşmaya katılmazken, diğer sanık polis amiri Murat Maden duruşmada hazır bulundu. Gazetecilerin içeri alınmadığı duruşmayı, Muhammed ve Furkan’ın babası Mesut Yıldırım, Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi’nin yanı sıra Diyarbakır, Ankara ve farklı barolara bağlı avukatlar izledi.
Verdikleri talimatı sürekli kontrol edemezlermiş!
Yapılan kimlik tespitinin ardından Silopi Emniyet Müdürü Selçuk Erdoğan, tanık olarak ifade verdi. Selçuk, alt kademedeki personele verdiği talimatları sürekli olarak kontrol etmelerinin mümkün olmadığını öne sürdü. Daha önceki celsede sanık polislerin, "Emniyet Müdürü'nün talimatı ile kurs görmeyen personeller panzer kullandı" ifadelerini reddeden Selçuk, kendisini, "Bu konuda sürekli olarak denetim yapmaktayım. Bir kez tek başına panzer kullanan bir personeli uyardım. Ancak personel eksikliğinden dolayı tek kişinin aracı kullandığı söylendi. Ben de bu eksikliğin giderilmesi talimatı verdim. Temmuz sonrası araçları kullanan personellerde eksiklik çıktı. Ben göreve başlamadan önce de bu şekilde kurs almayan personelin araç kullandığını fark ettik. Zamanla iş yükümüz azaldıkça bu konuda tedbir almaya başladık. Olay günü aracı kullanan personelin aracı kullanma sertifikası olmadığı tarafıma bildirilseydi bu hususta gereken tedbirleri alacaktım" sözleriyle savundu.
‘Talimatı aldım, gerekçe belirtilmedi’
anık polislerden Koruma Büro Amirliği’nde görevli Hilmi Torun ise olay günü evin içerisindeki aracın çekilmesi için Emniyet Müdürü Selçuk Erdoğan'ın kendisine talimat verdiğini belirtti. Aracın hangi amaçla çekileceğinin kendisine söylenilmediğini kaydeden Hilmi, "Aracın vites konumu ilk olarak park konumu dışındaydı, araç bu şekilde çalışmadı. Ben aracı park konumuna alarak çalıştırmak istedim. İlk seferde çalıştı. Aracı MHP ilçe binası önüne götürdüm. Daha sonra Başpolis Tuncay Taşdemir görevli komiser ile görüşerek tarafıma aracın TOKİ lojmanlarına götürülmesi talimatı verdi, ben de bu şekilde aracı götürdüm" diye konuştu.
İlk ifadesini reddetti
İlk ifadesini kabul etmeyen Hilmi, "Emniyet Müdürü aracı çekmem konusunda bana herhangi bir gerekçe beyan etmedi, ben öyle olduğunu düşünerek aracı çektim, bana sadece aracı çek dedi" diye kaydetti.
‘Aracı yeniden çalıştırmaya çalıştığını gördüm’
Diğer tanık polis Fatih Taşkın ise, olay günü MHP binası önünde görevli olduğunu öne sürerek, "Aracı kullanan sanık aracı geri geri park etmek istediği sırada aracın stop ettiğini gördüm. Bu sırada araç yokuş aşağı akmaya başladı. Bu sırada sanığın hızlı bir şekilde bir şeyler yaptığını tahminimce aracı yeniden çalıştırmaya çalıştığını gördüm. Araç alt kısmı karanlık olan dönüş noktasına kadar gittiğini gördüm. Ancak kaza anını görmedim. Daha sonra çarpma sessi geldi. Ben olay yerine gitmedim" dedi.
Tanık polislerin ifadelerinin ardından söz alan savcı, eksik hususların tamamlanmasını ve Bursa Barosu’nun davaya katılma talebinin reddedilmesini istedi. Sanık polislerden Murat Maden de, daha önce mahkemeye ibraz ettiği evrakta İlçe Emniyet Müdürü'nün sözlü talimatına istinaden tutulan tutanağın içeriğinde imzası bulunan polis memurlarının tanık sıfatı ile dinlenmesini talep etti.
Sanık avukatı bilirkişi raporunu kabul etmedi
Bir önceki duruşmada tahliye edilen polis Ömer Yeğit'in avukatı Hasan Kanatlı ise, dosyadaki CD çözümleme tutanağına göre sanık polisin aracı terk etmeyip kazayı engellemeye çalıştığını savundu. Dosyadaki makine bilirkişinin ifadesinin çelişkili olduğunu ileri süren Hasan, "Elektrik bilirkişi de makine bilirkişiye paralel beyanlar vermiş. Bu tespitleri kabul etmiyoruz. Bu nedenle konusunda ehil yeni bir bilirkişi heyetinden, ilgili hususlarda yeniden rapor alınmasını talep ediyoruz" dedi.
‘Sanıklar tutuklu yargılansın'
Sanık avukatlarından sonra savunma yapan Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, tanık beyanları çerçevesinde devletin sorunları ön plana çıkararak faillerin cezasız bırakılması ve devlet menfaatlerinin gözetilerek, ceza verilmesinden kaçınılmasının hukuka aykırı olduğunu belirtti. Tanık amirlerin gerekli denetimleri yapma yükümlülüğüne işaret eden Nuşirevan, suç vasfının olası kasta dönüşme ihtimalinin mevcut olduğunu kaydederek, sanıkların yeniden tutuklu yargılanmasını talep etti.
‘Deliller karatıldı’
Muhammed ve Furkan’ın avukatlarından Rojhat Dilsiz ise, zırhlı araçların dikkatsiz hareketleri nedeniyle çok sayıda yurttaşın hayatını kaybettiğini hatırlattı. Rojhat şöyle konuştu: "Zırhlı araçların ehli olmayan kişiler tarafından kullanılması ceza gerektirmektedir. Tanıkların beyanı çelişkilidir. Ayrıca bir takım tanıklar mahkemeye yalan söylemektedir. Araç olay yerinden inceleme yapılmadan çekilmiş olup araç içinde hiç bir parmak izi bulunmamıştır. Bu nedenle delillerin karartıldığını değerlendiriyoruz.”
Olay yeri keşfinin yeniden yapılmasına karar verildi
Avukatların konuşmalarının ardından mahkeme karar için duruşmaya kısa bir ara verdi. Ara sonrası mahkeme heyeti sanıkların tutuklu yargılanma talebinin reddine, Bursa Barosunun davaya katılma talebinin reddine, tanık beyanları çerçevesinde tutanakta imzası bulunan polis memurlarının bir sonraki celsede hazır edilmesine, Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığına müzekkere yazılarak, suça konu olay ile ilgili idari soruşturma açılmış ise onaylı bir suretinin mahkemeye gönderilmesinin istenilmesine, dava dışı mağdur Ahmet Yıldırım hakkında bir soruşturma işlemi bulunup bulunmadığının Silopi Cumhuriyet Başsavcılığına sorulmasına karar verdi.
Öte yandan mahkeme heyeti, olay yerinde inceleme yapan bilirkişilerin raporları anlaşılmadığı için 14 Mart 2018 günü saat 14.00'te yeniden keşif yapılmasına ve keşfi yapacak bilirkişilerin bir öncekilerden farklı olmasına, suça karışan panzer aracının incelemeye ehli bir Makine Mühendisi ile Emniyet sınıfından olmayan panzer aracı kullanmaya ehil bir teknik bilirkişi refakate alınmasına da karar verdi.
Mahkeme bir sonraki duruşmayı da Nisan 2018 tarihine erteledi.