
Cinsel istismar faili erkeğin ilk duruşması görüldü
- 09:12 28 Aralık 2017
- Hukuk
DİYARBAKIR - Çocuğu cinsel istismara maruz bırakan M.S. isimli erkeğin tutuklu yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Duruşma tutuklu sanık M.S.'nin tutukluluk halinin devamına karar verilerek ileri bir tarihe ertelendi.
Diyarbakır'da 9 yaşındaki çocuğu sistematik cinsel istismara maruz bırakan M.S. isimli "baba"nın yargılandığı davanın ilk duruşması Diyarbakır 3'cü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık M.S. ve avukatı, müşteki tarafın avukatı Mahmut Çiftçi, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü avukatlarından Remzi Atalay, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi'nden Ümit Asye Demir hazır bulundu. Duruşma tanık yoklaması, iddianame ve eklerin okunmasıyla başladı.
Savunma yapan sanık M.S. üzerine atılı suçlamayı reddetti.
Mahkeme heyeti, çocuğun Ergani 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde vermiş olduğu ifadesini okudu.
İstismar zanlısı sabit delillere rağmen aklanmaya çalışıldı
Ardından çocuğun soruşturma aşamasında verdiği ifadesi ve çocuğa ait adli muayene raporu okundu. Tanık olarak dinlenen M.S.'nin akrabaları ve komşuları erkeği aklamaya çalıştı.
Daha sonra söz alan Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi avukatlarından Ümit Asye Demir, çocuğun haklarını korumanının temel amaçları olduğunu dile getirerek, "Avukatlık kanunun 76. Maddesinde bu hükümler bulunmaktadır. Kız çocuklarına ilişkin istismar dosyalarında devletin çocukları koruma için vekille temsil ettirildiğine dair sözleşmeler vardır. Bu nedenle katılma talebinde bulunuyoruz" şeklinde beyanda bulundu.
Ardından savcı, sanığın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu göz önünde bulundurarak, sanığın tutukluluk halinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti M.S.'nin suçun niteliği, suç için yasada öngörülen cezanın üst sınırı, sanık hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması, müşteki ve mağdur ile tanıklara baskı yapma ihtimalinin mevcut olması nedeniyle tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Mahkeme heyeti ayrıca Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezinin Yargıtay içtihatları ve yasal mevzuata göre suçtan doğrudan zarar görme sıfatı bulunmadığından katılma talebini reddetti. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nün katılma talebini kabul eden mahkeme, davayı Şubat ayına erteledi.
Dava geçmişi
Diyarbakır'da M.S. isimli bir erkek, bir süre önce eşinden ayrıldı. Eşinden ayrılan kadın çocuklarını da yanına alarak Ergani'de bir köyde yaşayan ailesinin yanına yerleşti. M.S. geçen dönem köye gelerek 9 yaşındaki çocuğu alarak Diyarbakır'da yaşadığı eve getirdi. iki gün M.S.'nin yanında kalan 9 yaşındaki çocuk burada cinsel istismara maruz bırakıldı. Çocuğun yaşadıklarını öğrenen annenin şikayeti üzerine ortaya çıkan istismarın ardından M.S., 25 Temmuz'da gözaltına alınarak, Diyarbakır 1'nci Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklandı. Soruşturma kapsamında Çocuk İzleme Merkezi'nde psikolog eşliğinde ifadesi alınan çocuk, ağabeyi Y. ve kuzeni Ö.'nün de kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söyledi.
Tehdit etti
Psikolog eşliğinde yaşadıklarını anlatan çocuk, olaydan sonra evin bir başka odasına geçerek kapıyı kilitlediğini söyleyerek, ardından ise M.S. tarafından yaşananları kimseye söylememesi, söylemesi halinde annesi ve kendisini öldüreceği yönünde tehdit edildiğini anlattı. Çocuk yaşadıklarını üst katta oturan babaannesine anlattığını ancak babaannesinin kimseye anlatma diyerek ona kızdığını dile getirdi.
Babasının yaklaşık bir ay boyunca kendisini istismara maruz bıraktığını ifade eden çocuk, ağabeyi Y. ve kuzeni Ö.'nün de kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söyledi.
Doktor raporuna yer verilen iddianamede, çocuğun istismara maruz bırakıldığının tespit edildiği ifadelerine yer verildi. Şüphelinin suçlamaları kabul etmediği belirtilen iddianamede, mağdur beyanı, doktor raporu ve polis tutanakları karşısında şüphelinin savunmasına itibar edilmediği vurgulandı.
İddianamede şüpheli sıfatıyla yer alan Y. ve Ö. isimli çocukların ise 18 yaşından küçük olmaları nedeniyle haklarında adli soruşturma yürütüldüğü vurgulandı. Dava hakkında hazırlanan iddianame Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanık M.S. hakkında 9 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor.