Cinsel istismar zanlısı öğretmenlik yapmaya devam ediyor!

  • 09:30 21 Aralık 2017
  • Hukuk
DİYARBAKIR - Çınar'da öğretmenlik yaptığı bir okulda eğitim gören çocuğu cinsel istismara maruz bırakan ancak olayla ilgili “görgü tanığı” arayan mahkeme tarafından hem tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan hem de öğretmenlik yapmaya devam eden Ahmet B.’nin yargılandığı dava bugün görülecek. 
 
Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde 2016 tarihinde İmam Hatip Lisesi öğrencisi bir çocuk öğretmeni Ahmet B. (35) tarafından cinsel istismara maruz bırakıldı. Okulda devam eden cinsel istismar, Ahmet B.’nin çocuğun telefonuna gönderdiği mesajlar devam etti. Çocuğun ablasının telefona gelen mesajları görmesi üzerine aile 22 Temmuz 2016 tarihinde Çınar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şikayette bulundu. Şikayetin ardından başlatılan soruşturmada 16 yaşındaki mağdur çocuğun ifadesine başvuruldu. İfadesi alınan çocuğun sistematik cinsel istismara maruz bırakıldığı ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan Ahmet B. ise suçlamaları reddetti. İfadesi alındıktan sonra serbest bırakılan Ahmet B. halen bir okulda öğretmenlik yapmaya devam ediyor. 
 
Suçun itirafı niteliğinde mesaj!
 
Erkek yargı tarafından serbest bırakılan Ahmet B, daha sonra mağdur çocuğun ailesine attığı, “Ben bir hata işledim. Bunu inkar edemem. Yalnız bu suçun Allah’ın şeriatı ve hükmü doğrultusunda mahkeme edilmesi gerekiyor” mesajıyla suçunu adeta itiraf ediyor.  Mahkemenin adaleti sağlamayacağını söyleyen Ahmet B, mesajın devamında şu ifadeleri kullanıyor:  “Ben diyorum ki gel seninle bir imamın yanına meseleyi götürelim. Allah’ın hükmü nedir aramızda imam hakim olsun.” 
 
Soruşturma kapsamında Çınar Cumhuriyet Savcılığı’nın hazırladığı iddianamede müşteki ve şüpheli ifadeleri, telefona gönderilen mesajlar değerlendirildi.  Savcılık, şüpheli Ahmet B. ile çocuğun arasında “duygusal yakınlaşma olduğunu öne sürerek, olayın belirtildiği gibi “cinsel istismar boyutuna varmadığı” iddiasında bulundu. 
 
Savcılık cinsel istismarda ‘görgü tanığı’ arıyor!
 
Şüphelinin mağduru sistematik cinsel istismara maruz bıraktığına dair herhangi bir delile rastlanmadığını ve görgü tanığı bulunmadığını iddia eden savcı, bu nedenle şüphelinin eyleminin cinsel istismar değil ancak cinsel taciz olarak değerlendirilebileceğini öne sürdü. Savcılık, Ahmet B’nin üzerine atılı kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle “Çocuğa karşı cinsel taciz” suçundan 3 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi.
 
‘Çocuk kendini çaresiz hissediyor’
 
30 Ağustos 2016 tarihinde Çınar Rehberlik ve Araştırma Merkezine bağlı Psikolojik ve Danışman ve Rehber Öğretmen Osman Yeter’in çocuk için hazırladığı sosyal inceleme raporu da dosyaya girdi. Çocuğun ailesinin yaşadığı eve gidilerek 2 kez çocuk ve ailesiyle görüşen rehber öğretmen Osman raporda çocuğun anti-sosyal olarak sayılabilecek davranış bozukluğu belirtileri gösterdiğini, çocuğun iletişime kapalı olduğunu, konuşmaları algılama ve kavramada yetersiz olduğunu belirtti. Raporda, “Yaşanan bu olayla ilgili olarak çok olumsuz etkilendiğini ailesine ve çevresine karşı suçluluk hissettiğini bu olayın duyulması ile birlikte kendini çaresiz hissedeceğini görüşmeler esnasında sürekli dile getirmiştir” ifadelerine yer verildi. 
 
Ailenin suça karşı tutumun da değerlendirildiği raporda, ailenin suçu tasvip etmediğini, fakat çevresel faktörler, ailenin çocuk üzerindeki denetimsizliği, çocuğun gerektiği kadar kontrol edilmemesi sonucu olayın yaşandığı savunuldu. Raporda, olaydan sonra ailenin çocuğu sıkı kontrol altında tutuğunu huzursuz ve eğitime karşı güvensiz oldukları da vurgulandı.
 
‘Uyuyamadığı, çekingen güvensiz cevaplar verdiği…’
 
Sonuç ve değerlendirme kısmında, çocuğun yaşadığı olaydan çok etkilendiği, konuşurken göz teması kuramadığı, öğretmen olarak gördüğü birisinin böyle bir şey yapmasını kabul edemediği, çevrenin duyması halinde utanç duyacağı, ailesine ve çevresine karşı kendisini suçlu hissettiği, rahat uyuyamadığı, okula gitmek istemediği, sürekli ağlamaklı olup sorulara fazla cevap vermek istemediği ve sorulara karşı tutuk, tedirgin, çekingen, güvensiz cevaplar verdiği tespitine yer verildi. 
 
Mahkeme ‘cinsel istismar’ dedi
 
Raporda, çocuk koruma kanun kapsamında aileye danışmanlık tedbirinin uygulanmasının ve mağdura sağlık tedbirinin (fiziksel ve ruhsal sağlının korunması) uygulanması gerektiğini kanaatine varıldığı ifade edildi.
19 Ekim tarihinde hazırlanan iddianame, Çınar Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunuldu. Çınar Asliye Ceza Mahkemesi ise olayın “cinsel istismar fiili” olduğunu belirterek dosyanın Diyarbakır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi.
 
Diyarbakır Barosu müdahil olacak 
 
Diyarbakır 3’cü Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianame kabul edildi. Davanın ilk duruşmasında sanık Ahmet B. mazeret bildirerek mahkemeye gelmedi. Davanın ikinci duruşması Diyarbakır 3’cü Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülecek. Diyarbakır Baro Çocuk hakları Merkezi’nin de bu duruşmada davaya müdahillik talebinde bulunması bekleniyor.