Gülseven Yıldız ve Necla Kılıç'ın duruşması ertelendi

  • 17:00 7 Aralık 2017
  • Hukuk
DERSİM - DBP Dersim eski İl Eşbaşkanı Gülseven Yıldız ile ve DBP Dersim eski Disiplin Kurulu üyesi Necla Kılıç'ın yargılandığı davanın 2.duruşmasında mahkeme heyeti, Gülseven ve Necla'nın tutukluluk halinin devamına karar vererek, bir sonraki duruşmayı 1 Şubat'a erteledi. 
 
DBP Dersim eski İl Eşbaşkanı Gülseven Yıldız, DBP Dersim Eski Disiplin Kurulu üyesi Necla Kılıç'ın yargılandığı davanın 2.duruşması Dersim 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Gülseven ve Necla, tutuklu bulundukları Elazığ T Tipi Cezaevi'nden SEGBİS sistemi ile katılırken, aynı davadan tutuksuz yargılanan eski Nazımiye Belediye Meclis üyesi Selvi Güngör, Eylem Çelik, Sevim Soylu'da duruşmada hazır bulundu. 
 
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada ilk olarak söz alan Gülseven, tutuklanmadan önce 3 kez anjiyo olduğunu, damar tıkanıklığı ve kalp rahatsızlığı olduğunu belirtti. Gülseven, 52 yaşında olduğunu, cezaevinde tedavi imkanlarını bulunmadığını, koşulların ise zorlayıcı olduğunu ifade etti.
 
Ardından söz alan Necla Kılıç ise, SEGBİS ile duruşmaya katılmayı doğru bulmadığını, ancak kabul etmek zorunda kaldığını söyledi. Necla, 57 yaşında olmasına rağmen hala kendi anadilini öğrenemediği için ana dili olna Kırmançki dilinde ifade veremediğini kaydetti. 
 
'Devlet inkar ve baskı politikasından hiç vazgeçmedi'
 
Dil Bayramı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, yeğeni Uğurcan Akagündüz'ün cenaze törenine katılmak ve 2013 yılının 16-29 Mayıs tarihlerinde açılan Barış Çadırı'nda bulunmak ve organize etmek iddiasıyla "örgüt üyeliği"nden yargılanan Necla, savunmasını şöyle yaptı:  "Suçumuz artık kan dökülsün istemiyoruz demek mi? 57 yaşındayım ve bu yaşıma kadar sıkıyönetimle büyüdüm. Devlet asimilasyon, inkar ve baskı politikasından hiç vazgeçmedi. Benim burada yargılanmam bile bunun göstergesidir. Artık dağımız, taşımız, kutsal yerlerimiz yakılmasın tahrip olmasın istiyoruz. Doğa katliamına karşı olduğumuz için eylemlere katıldık. Bunlar dahi dosyaya konmuş. Dersim'de askeri ve öğrenciyi çıkarsanız geriye çok fazla nüfus kalmaz ve herkes birbirini tanır. Elbette ki cenaze törenlerine katılacağım. Hiçbir şekilde de hiçbir yerde kendimi kamufle etmem, katıldığım her etkinlikte 'Necla' olarak yer alırım. Telefonda davaya delil olamayacak arkadaşlarımla yaptığım özel konuşmalarım dahi dosyaya eklenmiş." 
 
Duruşma, Necla'nın avukatı Reşat Yaratan'ın savunmasıyla devam etti. Reşat, 13-14-15 Ağustos 2015'te Tunceli Emniyet'ine verilen Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kararı gereği yıllardır kullandığı tek telefon hakkında teknik takip kararı sonucu açılan davalardan beraat etmesine rağmen, dosyada yer almasının hukuk dışı olduğunu ifade etti. Reşat, 29 Mayıs tarihinde açılan Barış Çadırı'nda Necla'nın telsiz dinlemeleri ile örgüt tarafından sivil alanda faaliyet gösterdiği iddiasının asılsız olduğunu söyledi. Reşat, söz konusu telsiz kayıtlarının çadırların kurulduğu tarihin sonrasına denk gelen 2 ve 6 Haziran tarihli olduğuna dair belgeleri savcılık makamına sundu.
 
Mahkeme heyeti, Necla ve Gülseven'in tutukluluk halinin devamın karar vererek, bir sonraki duruşmayı 1 Şubat tarihine erteledi.