VAN - Ocak ayında 38 günlük bebeği cinsel istismara maruz bırakarak yaşamını yitirmesine neden olan 3 sanık hakkında görülen davada, savcı sanıkların ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılmasını istedi. 

 

Van'da Ocak ayında 38 günlük bebeği cinsel istismara maruz bırakarak hayatını kaybetmesine neden olan F.A. ve Y.G. ve bebeğin annesi P.T. hakkında açılan davanın 5'inci duruşması Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. "Nitelikli cinsel istismar" ve "İnsan öldürme" suçlamasıyla açılan davanın duruşmasına tutuklu 3 sanıktan F.A., Y.G., hazır bulunurken, anne P.T. ise duruşmaya SEGBİS'le bağlandı.  Duruşmaya, daha önce müdahil olan Van, Diyarbakır, Bursa barolarından çok sayıda avukat katıldı. 

 

Yapılan kimlik tespitinin ardından duruşmaya geçildi. Önceki duruşmada istenen Biyoloji İhtisas Kurumunun hazırladığı ATK raporuna dikkat çekildi. Ardından sanıklardan P.T.,  suçlamaları kabul etmeyerek diğer sanık F.A.'yı suçladı. Sanık F.A ise istismar suçunu işlemediğini ve annenin psikolojisinin iyi olmadığını öne sürerek, bebeğe "yardım" ettiğini iddia etti. Sanık Y.G.'de suçlamaları kabul etmeyerek P.T ile F.A sadece yer bulmak için yanlarında bulunduğunu öne sürdü.

 

'Ortada iki suç bulunuyor'

 

Ardından müdahil olan barolar adına savunma yapan Van Barosu Başkanı Murat Timur, işlenen büyük bir suçun sanık avukatları tarafından hafifleştirildiğine dikkat çekti. Murat şöyle konuştu: "Bu dosyada 38 günlük bir bebeğe karşı işlenen suç öne çıksa da, ortada iki suç bulunuyor. Sanık P.A., 8 yıl önce doğum yapmış ve bu bebek Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'nde olduğunu tespit edildi. Anne 8 yıl önce doğum yaptığına göre daha 13-14 yaşında nitelikli cinsel istismara uğradığı ortadadır. Öncelikle bu olayla ilgili adli süreçte araştırılmalı ve bu gün 8 yaşında olan çocukla ilgili koruma kararları Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı'na sorulmasını talep ediyoruz. Bunun yanında erken yaşta istismara uğrayan bir istismar sonrası çocuk doğuran ve çocuğu devlet koruması altına alınan cezaevine hamile iken giren  genç bir anne ile ilgili olarak, çocuk istismarının önlenmesi konusunda sorumluluğu bulunan ihbar yükümlülüğü yerine getirmeyen kamu kurum temsilcilerinin tespit edilmesini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına yazılmasını ve bu kişilerin tespit edilmesini talep ediyoruz."

 

'P.T denetleme yapılmadan serbest bırakılmış'

 

P.T.'nin doğum izniyle cezaevinden çıktığını ve denetlenmesi gerekirken bu denetlemenin yapılmadığını kaydeden Murat, AİHM karalarında belirtilen "Devletin pozitif yükümlülüğünün" yerine getirilmediğini söyledi. Murat, "ATK'nin hazırladığı detaylı rapor aslında her şeyi ortaya koyuyor. Raporda, bebeğin küt ile kafasına vurulması sonucu kafa travması yaşadığı, ve mağdur bebeğin üstünde kıyafetlerinde çıkan bütün bulguların sonucu olarak heyetin bütün üyeleri istismarı var olduğuna kanaat getirmiştir. Olay da ihmali olan kamu görevlilerine ilişkin soruşturmanın yapılması ve sanıkların ayrı ayrı cezalandırılmasını talep ediyoruz" dedi. 

 

Son olarak savcı mütalaasını vererek, her üç sanığın da davanın başından beri çelişkili ifadeler verdiğini, işlenen suçun ATK ve doktor raporlarıyla sabit olduğunu belirtti. Savcılık mütalaasını şöyle sürdürdü: "Maktulün üzerinden alınan örnekleri ve maktule ait kıyafetler ile sanık F.A ait örneklerin uyumlu olduğu Ankara Kriminal Polis Laboratuarın  uzmanlık numaralı raporu ile belirlendiği bu haliyle sanığın maktule yönelik nitelikli cinsel istismar saldırı eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmıştır. Maktul bebeğin kunt kafa travmasına bağlı kafa tası kırıklarıyla birlikte, beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu öldüğü anlaşılmıştır. Sanık F.A ile P.T'ın beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak durumdaki bebeği canavarca hisle öldürdükleri alınan beyanlarda birbirini suçladıkları, sanık Y.G'de olay öncesi ve sonrasında sanıklarla birlikte olduğu, maktul bebekteki inlemeleri duyduğu halde müdahale etmediği, sanıklara yardım ettiği anlaşılmıştır."

 

Savcı, mütalaanın sonunda, sanık F.A'ın "nitelikli istismar" ve "canavarca hisle eziyet çektirerek insan öldürmek" suçundan iki kez ağırlaştırılmış müebbet, anne P.T için "canavarca hisle insan öldürmek" ve "bu suçu kendi çocuğuna karşı yapmış olmasından" dolayı ağırlaştırılmış müebbet, sanık Y.G hakkında ise "suça yardım etmekten" 15 ile 20 yıla kadar hapis cezası istedi.

 

Mahkeme heyeti, davayla ilgili kararın verilmesi için bir sonraki duruşmayı 22 Aralık'a erteledi.