
Figen Yüksekdağ'dan Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru
- 19:05 4 Aralık 2017
- Hukuk
ANKARA - HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, milletvekilliğinin düşürülmesi ve parti üyeliğinin sonlandırılmasına ilişkin Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.
Tutuklu Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, milletvekilliğinin düşürülmesi ve parti üyeliğinin sonlandırılmasına ilişkin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu. 4 Kasım 2016'da yapılan eş zamanlı baskınlarda gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Figen'in vekilliğinin, "örgüt propagandası" iddiasıyla Adana 7.Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava sonucunda verilen 10 aylık hapis cezası sonucu düşürüldüğünün belirtildiği bireysel başvuru metninde, maruz bırakıldığı hak ihlallerine de yer verildi.
Başvuru metninde yer alan açıklamada, şöyle denildi:
"Başvurucu Yüksekdağ, hukuki denetimi sağlayacak bir başvuru yolunun bulunmadığı TBMM'de kararın okutulması işlemi neticesinde milletvekilliği sıfatını ve aynı nedenle HDP'ye üye olma hakkını kaybetmiştir. Seçilme hakkı, yalnızca seçime aday olarak katılmayı değil, seçilmeyi ve bu görevi tüm veçheleriyle sürdürmeyi de kapsar. HDP Eş Genel Başkanı olan başvurucunun üyeliğinin düşürülmesiyle bu görevi de Yargıtay Başsavcılığı tarafından sonlandırılmıştır. Yasama dönemi bitmeden, hukuka aykırı ve siyasi saiklerle sürdürülen yargılama sonucunda milletvekilliğinin düşürülmesi, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlalidir.
Cumhurbaşkanı'nın talimatlarıyla başlatılan dokunulmazlıkların kaldırılması sürecinin ardından tutuklanan HDP milletvekillerinden olan Başvurucu, elle tutulur tek bir iddia olmaksızın, siyasi faaliyetleri gerekçe gösterilerek halen tutuklu bulunmaktadır. Hala siyasi bir hedef olarak görülmeye devam eden Başvurucu hakkında, milletvekili sıfatının sona ermesiyle hızla yeni davalar açılmaktadır. Bu davalar arasında 4 Kasım operasyonunda savcılık ifadesinde söyledikleri nedeniyle hazırlanan iddianame de bulunmaktadır. Böylece başvurucu "yargı tacizine" açık hale gelmiştir. Başvurucu siyasi faaliyetleri kapsamında, barışçıl bir anma etkinliğine katıldığı için mahkum edildiğinden ifade özgürlüğü ile beraber toplantı özgürlüğü de ihlal edilmiştir."
Başvurunun sonuç bölümünde ise şu sözlere yer verildi:
"Başvurucunun AİHS 1 No'lu Ek Protokolün 3, Anayasa'nın 67. maddesinde düzenlenen seçilme ve siyaset yapma hakkının, AİHS'in 10, Anayasa'nın 25 ve 26. maddelerinde düzenlenen ifade özgürlüğünün, AİHS'in 11, Anayasa'nın 34. maddesinde düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ve bu haklarla bağlantılı olarak, ihlallerin siyasi saiklerle yapıldığından bahisle AİHS'in 18. maddesinde düzenlenen sınırlamaların öngörülen amaca uygun olması gereğinin ihlal edildiğine; kesin hüküm nedeniyle milletvekilliğinin düşürülmesi halinde etkili bir başvuru yolu öngörülmediğinden AİHS'in 13. maddesinin, örgüt propagandası suçunun belirsizliği ve sonuçlarının öngörülemez ve orantısız olması nedeniyle kanunsuz suç ve ceza olmayacağı ilkesini düzenleyen AİHS'in 7. maddesinin ihlal edildiğine karar verilmesini talep ederiz."