
Figen Yüksekdağ hakkında 1 yıldan 5 yıla kadar hapis istemi
- 09:22 26 Kasım 2017
- Hukuk
Safiye Alagaş
DİYARBAKIR - AKP'nin siyasi soykırım operasyonları kapsamında 4 Kasım 2016'da gözaltına alınarak tutuklanan HDP Van Milletvekili ve eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında gözaltındayken yaptığı savunma gerekçesiyle 1 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
AKP'nin HDP'ye yönelik siyasi soykırım operasyonları kapsamında 4 Kasım 2016'da Ankara'da bulunan evine gece yarısı yapılan polis baskınıyla gözaltına alınarak tutuklanan HDP Van Milletvekili ve eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında gözaltında olduğu sırada yaptığı savunma gerekçe gösterilerek 1 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Figen'in yaptığı savunmanın TCK'nın 5237 kanunun 301'inci maddesi kapsamında "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağıladığı" suçunu oluşturduğu gerekçesiyle 19 Ocak 2017 tarihinde hakkında fezleke hazırladı. Savcılık hazırladığı fezleke ile Adalet Bakanlığı'ndan soruşturma izni talep etti. Bakanlık 3 Nisan 2017 tarihinde Figen hakkında soruşturma açılması izni verdi. Soruşturma başlatan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, hazırladığı iddianameyi tamamladı. İddianame Diyarbakır 12'nci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
'Tarafsız yargı huzurunda hesap vermekten çekinmeyiz'
İddianamede, Figen'in 5 Kasım 2016 tarihinde verdiği ifadesine geniş yer verildi. İfadesinde, kendisine ve HDP'li diğer vekillere yönelik operasyonun hukuki olmadığını söyleyen Figen, kendisini seçen halkın iradesine saygısızlık yapılmasına izin vermeyeceğini belirterek, "Ben tarafsız bir yargı huzurunda hesap vermekten asla çekinmiyorum. Veremeyeceğim hiç bir hesabım da yoktur. Ülkemizde yargının saygınlığı ayaklar altındayken, düğmesiz olan cübbelerini iliklemeye çalışan böylesi bir siyasi yargılamanın öznesi olmayı asla kabul etmeyeceğim. Şaibeler ile dolu bir siyasi geçmişe sahip olan Erdoğan emretti diye başlatılan bu yargı tiyatrosunda figüran olmayı kabul etmiyorum. Soracağınız hiç bir soruya cevap vermeyeceğim" dedi.
'Siyasetçilerin muhatapları siyasetçilerdir'
Yapılacak hiçbir yargılamanın adil olacağına inanmadığını belirten Figen'in savunmasında şu ifadeleri kullandı. "Siyasetçilerin muhatapları siyaset arenasındaki siyasetçilerdir. Yargı mensupları değil. Bu anlamda sizler de evrensel demokratik hukuk ilkelerine ve Türkiye imzalamış olduğu aynı zamanda bir Anayasa hükmü de olan uluslararası anlaşmalara bağlı olması gereken yargı mensupları olarak siyasi oyunların ve tezgahların parçası olmayı reddetmelisiniz. Parlamentoda da olsak cezaevinde de olsak düşünlerimizi savunmaktan ve bunlar uğruna mücadele etmekten bizi alıkoyamayacaksınız. Başkanlık adı altında ülkemize ve halkımıza dayatılan bu faşist düzende kurtulacağımıza şüphemiz yoktur. Erdoğan şahsında köhnemiş bu rejim değişecektir. Sizden hiçbir talebim yoktur. Siyasi faaliyetlerim nedeniyle ancak beni seçen halkım sorgulayabilir."
'Yargıya asıl hakaret edenler TV'lerde emirler yağdıranlardır'
Soruşturma kapsamında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 17 Temmuz 2017 tarihinde ifadesi alınan Figen, 1980'lerde yapılan en üst düzeydeki siyasi savunmalarda dahi sözlerin hiçbir zaman soruşturma konusu yapılmadığını söyledi. 1980 döneminde var olan savunma özgürlüğünün 2017 yılında olmadığını belirten Figen, "Gelinen aşama Türkiye'de yargının getirildiği son aşamadır" dedi. Yargıya hakaret etmediklerini söyleyen Figen, tüm iddiaların aksine yargının bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğünü savunduklarını söyleyerek, "Yargıya her gün hakaret edenler televizyon konuşmalarıyla yargıya talimat verenlerdir" ifadelerini kullandı.
'Yargı siyasi iktidar tarafından ele geçirilmiştir'
Yargı alanında yaşanan ihraç ve tutuklamalara da dikkat çeken Figen savunmasını şu sözlerle sürdürdü: "Bu kişilerin arasında iktidar gibi düşünüp karar vermeyen kişiler vardır. Benim tutuklu olduğu davada 2 gün önce görev yapan heyet ve savcı görevden alınarak değiştirmiştir. Bu uygulamada siyasi iktidar tarafından ele geçirilmiş düzenleyici yargı kurumu tarafından yapılmaktadır. Benim yargılandığım duruşma salonuna Adalet Bakanı tarafından müdahale edilmiştir. O salonda mahkeme başkanı dışında hiç kimse tarafından karar verilemez. Böyle bir yargıya güvenmediğimiz için kimse bizi suçlayamaz ve bu kadar ağır baskı altında yargı gerçeğini biz ifade etmesek gerçeğe hakaret etmiş oluruz. Adalete hakaret etmiş oluruz."
Duruşma 22 Mart 2017'de
1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istenen Figen'in davasının ilk duruşması 22 Mart Diyarbakır 12'nci Asliye Ceza mahkemesinde görülecek.