
Mahkemeden Nuriye'nin tutukluluğuna devam kararı
- 19:30 17 Kasım 2017
- Hukuk
ANKARA - KHK ile işlerinden ihraç edilen, 254 gündür de açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça "Örgüt üyeliği" iddiasıyla yargılandığı davanın görülen dördüncü duruşmasında mahkeme heyeti Nuriye'nin tutukluluğunun devamına, Semih'in adli kontrol şartının kaldırılması talebinin reddedilmesine,Acun'un ise adli kontrol şartı ile serbest bırakılmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 27 Kasım'da görülecek.
KHK ile ihraç edilen Nuriye Gülmen, Semih Özakça ve Acun Karadağ'ın yargılandığı davanın 4. duruşması öğlen verilen aranın ardından Sincan Cezaevi Kampüs'ünde devam etti. 254 gündür açlık grevinde olan ve Ankara Numune Hastanesi'nde tutuklu koğuşunda bulunan Nuriye duruşmaya SEGBİS ile katılırak sadece beyanda bulunduğunu ve ancak mahkeme salonunda savunma vereceğini belirtti. Nuriye'nin savunmasının ardından Nuriye aleyhinde ifade veren Fatih Solak, duruşmaya SEGBİS ile Eskişehir'den katıldı.
Ardından mütalaasını okuyan savcı, Acun Karadağ'ın OHAL ve KHK'lar ile ilgili eleştirel yazılar yazmasının suç delili olarak sayılmadığından beraatini talep ederken, Semih Özakça'nın "Örgüte yardım etme" suçundan cezalandırılmasını, diğer suçlardan beraatini, Nuriye'nin ise, "Örgüt üyeliği" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis ile cezalandırılmasını talep etti.
Mütalaanın ardından konuşan Acun, "Sadece ben değil, üçümüzün beraatini talep ediyorum. ben açlık grevi yapmadığım için tutuklanmadım. İktidarın savcı üzerinde baskısı var. Nuriye Gülmen dünyada saygı duyduğum en büyük kadınsın. Mutlaka biz kazanacağız. Dik durmaya devam et Nuriye. Yüksel direnişi yargılanamaz" dedi.
Nuriye ise, "Savunma yapmadım. Şahsıma yönelik saldırılara cevap vermek için savunmayı mahkemeye vermek istiyorum. Mahkemeye gelmek istiyorum. Söyleyeceğim şeyler var. İlk duruşmadan bu yana savcı tanıkları güvenilir bulmuş, bizi dinlemek istemiyor. Ben avukatlarımla sağlıklı görüş yapamadım. Beni tahliye edin söyleyecek çok şeyim var. Öfkeleniyorum, sinirleniyorum! Savunma yapmak istiyorum mahkeme huzurunda" dedi.
'Siyasi değili ekmek eylemi'
Son olarak söz alan Semih ise şöyle konuştu: "Hakkımızda bulunabilmiş bir suç unsuru yok! İktidar tüm kurumları ile bir çaba içinde bizi örgüt üyesi yapma derdinde! Tek dayandığınız açlık grevi yapıyorsunuz biz yapıyoruz biz. Ben açlık grevimi işim için yapıyorum. Günlerdir söyledim ben ekmeğim için açlık grevimi yapıyorum. Ne yapayım? Sesimi duymadınız. İşimize geri döndüğümüzde açlık grevimizi bitireceğiz. Burada örgütün faydası var. Burada talimatla müteaala veriliyor. Bizim eylemimiz siyasi diyorlar. Siyasi değil ekmek eylemi, işimizi geri istiyoruz eylemi. Biz de ekmeğimizin peşinden koştuğumuz için iktidar bize siyasi davranıyor diyor. Ekmeğimizi alıyorlar muktedirlerin kendisi. Yaşamak için ekmeğimizi istiyoruz. Tutuklu kalsak da, ev hapsinde olsak da, ekmeğimiz için açlık grevindeyiz. İktidar ne yapıyor avukatlarımızı tutukluyor."
Duruşma avukat Murat Yılmaz'ın savunmasıyla devam etti. Murat, şöyle konuştu: "Savcı hazır şekilde gelmiş! Laptop okuduğuna göre Nuriye’nin ne dediğinin önemi yokmuş. Siyasal iktidar hedef gösterdi, Nuriye ve Semih’i tutukladınız. 23 Mayıs tutuklama, Eylül ayına kadar ellerinde bir delil yok, tanık beyanlarına başvurdular. O zamana kadar niye tutuklu kaldılar. Tanık Berk Ercan ilk ifadesi 75 sayfa 19 Temmuz’da. Orada Nuriye için patlayıcı falan yok. Ama dosya boş, bu sefer savcılık 25 Ağustos’ta tekrar ifade alınıp ekleme yapılıyor."
Tanıkların aynı olaylardan bahsetmesine rağmen çelişkili ifadeler verdiğini belirten Murat, savcının mütealasında Fatih Mehmet Kılıç isimli bir şahsın olduğunu ve davada böyle birinin olmadığını ifade ederek, dosyanın kopyala-yapıştır ile hazırlandığını söyledi.
Duruşmaya verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Nuriye'nin tutukluluğunun devam etmesine, Acun'un adli kontrol şartı ile serbest bırakılmasına, Semih'in ise adli kontrol şartının kaldırılması talebinin reddedilmesine karar vererek, bir sonraki duruşmayı 27 Kasım'a erteledi.