DİYARBAKIR - Kulp'ta 6 çocuğun yanarak hayatını kaybettiği Kuran kursu davasında, davanın 1 numaralı sanığı imam Faruk Işık duruşmaya katılmazken, müşteki avukatları, gerçek sorumluların Kuran kursunda yeterli denetim yapmayan Kulp Kaymakamlığı ve Kulp Müftülüğü olduğunu söyledi. Mahkeme eksik evrakların hazırlanması için bir sonraki duruşmayı 2018 yılının Şubat ayına erteledi.  

 

Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Karaağaç (Benin) köyünde Kulp Müftülüğü'ne bağlı Kuran Kursu'nda 1 Aralık 2015 tarihinde çıkan ve 6 çocuğun yaşamını yitirdiği, 6'sının yaralandığı yangın faciasına ilişkin açılan davanın ilk duruşması görüldü. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya  sanık Karaağaç Muhtarı Özcan Ceylan ile sanık ve müşteki avukatları katılırken davanın bir numaralı sanığı olan Kur'an Kursu öğreticisi Faruk Işık ise katılmadı.  Mahkeme heyetinin iddianamenin kabul kararı okunması ardından dava dosyasına gelen evraklar okundu.  Köy ihtiyar heyetinde yer alan 5 sanığın talimatla alınan savunmaları okunarak dava dosyasına konuldu.  Sanık Faruk Işık'ın talimatla ifadesinin alınmadığı belirtildi.  Yangında yaşamını yitiren 2 çocuğun aileleri, talimat ile alınan ifadeleri ve mahkemeye gönderdikleri dilekçede bazı sanıklardan şikayetçi olduğu davaya katılma talebinde bulunduğu,  diğer çocukların yakınlarının şikayetçi olmadığı belirtildi.

 

Ardından söz alan müşteki avukatı  Yunus Muratakan, köylülerin Kuran kursunu imece usule ile yaptıklarını belirterek, daha sonra bu kursun resmi olarak kayıt altına alındığını, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın oluruyla kursun yatılı hale getirildiğini söyledi. Yunus, olayda gerçek sorumluluların Kuran kursunda yeterli denetim yapmayan Kulp Kaymakamlığı ve Kulp Müftülüğü olduğunu vurgulayarak, sanıkların cezalandırılmasını, dava dosyasındaki eksiklerin giderilmesini istedi. Bazı müşteki avukatları ise, kursu inşa eden köylüler hakkında şikayetçi olmadıklarını, davaya katılmayacaklarını söyledi. Ardından sözlü savunma yapan köy muhtarı Özcan Ceylan daha önce talimat ile verdiği ifadesini tekrar ettiğini söyleyerek, suçsuz olduğunu, beraatını istedi.  

 

Sanık Özcan'ın avukatı da,  kursun müvekkilinin muhtar seçilmeden önce yapıldığını belirterek, müvekkili ve köy ihtiyar heyetinin kursun resmi ve yatılı hale getirilmesi için Kulp Müftülüğü'ne başvurduğunu söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yaptığı incelemelerin kurs için olur verdiğini ifade eden sanık avukatı, "Sanıkları bu dosyada kurban olarak seçildiğini düşünüyoruz. Biz sorumluların olur'u veren kurumlar olduğunu düşünüyoruz. Bilirkişi raporunu kabul etmiyoruz" diye belirtti. 

 

Ardında söz alan sanık Faruk Işık'ın avukatı ise, müvekkilinin ifadesi alındıktan sonra ayrıntılı savunma yapacaklarını söyleyerek,  Konya iline atanan müvekkilinin ifadesinin alınmasını istedi.  

 

 Savunmaların ardından ara kararı açıklayan mahkeme heyeti, müşteki Faruk Sancar'ın suçtan zarar görme ihtimali olduğunu belirterek, davaya katılma talebini kabul etti. Mahkeme, sanık imam Faruk Işık'ın savunmasının alınması için görevli olduğu Konya Höyük Asliye Ceza Mahkemesi'ne talimat yazılmasına, Kulp Cumhuriyet Başsavcılığına müzekke yazılarak yangının çıktığı kursun elektrik tesisatını yapan kişiler hakkında soruşturma açılıp açılmadığının sorulmasına, Kulp Kaymakamlığı'na, Kulp Müftülüğü'ne, Kulp İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ve Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ayrı ayrı müzakkere yazılarak, Kur'an kursunun yapımı, yenileme, tesisat, başvuru, onay ve diğer kuruluş, çalışma esaslarına ilişkin tüm evrakların onaylı örneklerinin istenmesine karar verdi.  

 

Avukatların yeniden bilirkişi raporu aldırılması yönündeki talebin daha sonra değerlendirilmesine karar veren mahkeme, davayı eksiklerin tamamlanması için 2018 yılının Şubat ayına erteledi.

 

Ne olmuştu?

 

Kulp İlçesine bağlı Karaağaç Köyündeki Kulp Müftülüğüne bağlı yatılı Kuran kursunda 1 Aralık 2015 günü saat 02.00- 02.15 arasında çıkan yangında kurtta yatılı kalan  Nur Muhammed Bayka, Mehmet Bingöl, Suat Çankaya, Serhat Sancar, Şahin Kahraman ve Sabahattin Altun isimli 6 çocuk yanarak yaşamını yitirmişti. Olay ile ilgili açılan davada, yangının çıktığı Kuran Kursu öğreticisi Faruk Işık ve Köy Muhtarı Özcan Ceylan hakkında "Görevi kötüye kullanma" ve "Taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçlarından 3'er yıldan 18'er yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı. Kuran Kursu binasını inşa eden Köy Muhtarlığı İhtiyar Heyeti'nde yer alan Abdullah Cengiz, Hanifi Dizmen, Hiyasettin Bartar ve Sebahattin Çankaya'nın ise "Taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapis ile cezalandırılmaları istendi.

 

İmar Kanuna aykırı bir şekilde kaçak yapılan, elektrik tesisatı kaçak olan ve sayacı olmayan kurs binası için olur veren, binada eğitim ve öğretim verilmesine izin veren, kursun yatılı olması için Diyanet İşleri Başkanlığı'na başvuran Kulp Müftülüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı yetkilileri ve diğer sorumlar hakkında ise dava açılmadı.