Leyla Güven'den 35 yıl hapis istemine yanıt: Konuşmalarımın arkasındayım
- 14:09 14 Kasım 2017
- Hukuk
DİYARBAKIR - Yaptığı konuşmalar nedeniyle 35 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan DTK Eş Başkanı Leyla Güven savunmasında, yaptığı bütün konuşmaların arkasında olduğunu söyledi. Leyla, Kürt sorunun askeri operasyonda ve yasaklamalarla çözülemeyeceğini belirterek, "Çare Öcalan ile görüşmektir" dedi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven ve KHK ile kapatılan DİAY-DER üyesi Abdulbari Tiryaki hakkında Kürt kentlerinde ilan edilen sokağa çıkma yasakları ve askeri operasyonlarda yaşanan insan hakları ihlallerine ilişkin 2016-2017 yılları arasında yaptıkları konuşmalarda "örgüt propagandası" yaptıkları iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada yaptığı konuşmalar nedeniyle 7 kez "örgüt propagandası" yapmak ile suçlanan Leyla'nın, 7 yıldan 35 yıla, Abdulbari'nin ise 1 kez "örgüt propagandası" yapmak iddiasıyla 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ile cezalandırılması isteniyor.
Leyla ve avukatları davanın ilk duruşmasına katıldı. Kimlik tespiti ve iddianamenin kabul kararı okunması ardından Abdulbari savunmasını yaptı. Konuşmasında DAİŞ'in Suriye'de yaptığı insanlık dışı uygulamalarını eleştirdiğini, insanların ölmemesi ve barışı istediğini belirterek üzerine atılı suçlamaları reddetti. Ardından söz alan avukatı Çiğdem Ertak, müvekkilinin Kürtçe yaptığı konuşmanın çevirisinin yanlış ve eksik yapıldığını belirterek, konuşmaların bilirkişiye gönderilmesini talep etti.
'Kürt sorunu bir gerçekliktir, kimse yok edemez'
Ardından Kürtçe savunma yapan Leyla, 25 yıldır siyaset yaptığını şimdi ise DTK Eş Başkanı olduğunu belirtti. Leyla, suçlama konusu yapılan konuşmaların tamamının DTK Eş Başkanı olarak katıldığı etkinliklerde yaptığı konuşmalar olduğunun altını çizdi. Muhalif bir kimliğe sahip olduğuna dikkat çeken Leyla, “Konuşmalarımda AKP'nin politikalarını eleştiriyorum. Dönemin Cumhurbaşkanı Demirel gibi bugünün Cumhurbaşkanı da söylemişti, 'PKK Kürt isyanlarının 29'uncusudur' diyerek Kürt sorunun çözümüne dikkat çekmişti. Bu bir gerçekliktir. Kimse Kürt sorunu yoktur diyemez. Ben bir Kürt kadını olarak istiyorum ki Kürt sorunu demokratik yoldan çözülsün. Bu anlamda ben siyaset yapıyorum. Benim katıldığım basın açıklamaları, televizyon programlarında yaptığım konuşmalar tamamen Kürtçe yaptığım konuşmalardır. Konuşmalarım Türkçe çevirisinde bir takım yanlışlıklar ve eksiklikler var. Ancak konuşmalar bana ait. Ben söylediğim her şeye sahip çıkıyorum" dedi.
'Kadir Toptaş ‘Özerk’ derken neden yargılanmadı?’
Yaptığı her konuşmada söylediği "Kürdistan" sözcüğünün iddianamede suç unsuru olarak gösterilmesine tepki gösteren Leyla, Kürdistan’ın bir coğrafya ismi olduğunu ifade etti. 1921'de Türkiye'nin Anayasası'nda Kürdistan isminin geçtiğini hatırlatan Leyla, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın ‘Kürdistan bir gerçekliktir. Lazistan bir gerçekliktir' dediğinin altını çizdi. Askeri operasyonlara karşı çıktığı için yargılanmasına değerlendiren Leyla, "Operasyonlarla Kürt sorunu çözülmez. Bin operasyon yaptık diyen Mehmet Ağar'dır yine sorunlar çözülmedi. Çare Öcalan ile görüşmelerin yapılmasıdır" ifadesini kullandı.
Ardında söz alan Leyla'nın avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir ve Şivan Cemil Özen, müvekkili Leyla'nın yaptığı konuşmaları için polisin yaptığı tercümeyi hatalı olduğu için kabul etmediklerini belirtti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, Leyla ve Abdulbari'nin yaptığı Kürtçe konuşmaların görüntü kayıtlarının çözümü için Dicle Üniversitesi Kürdoloji bölümüne gönderilmesine karar vererek, bir sonraki duruşmayı Mart ayına erteledi.